Türkiye Petrolleri (TP) ve Batman ayrılmaz bir bütündür.
Türkiye Petrollerini yaratan ve bugünlere getiren Batman’dır.
Yine Batman’ın bu günlere gelmesinde Türkiye Petrollerinin büyük payı vardır.
İkisi bir bütünün parçası gibidir.
1940’lı yıllarda Batı Raman sahasında Petrolün bulunmasının ardından Meymuniye boğazında başlayın macera, Batman Rafinerisinin kurulmasıyla doruğa ulaştı.
Türkiye'de ilk kurulan rafineri Romanya'dan getirilen petrolü işleyen, Beykoz'a kurulan Boğaziçi Rafinerisidir (1930).
Batı Raman'da petrol bulunmasıyla kapanmış olan Boğaziçi rafinerisi parçalara ayrılarak getirildiği Meymuniye boğazında biraraya getirilerek Raman Rafinerisi kuruldu.
1945 yılında kurulan tesis günde 200 ton petrol işlemekteydi.
Raman ve Garzan'da yeni petrol sahaları keşfedilince daha modern ve büyük bir tesis ihtiyacı oluştu.
Günde 1000 ton (330.000 ton/yıl) kapasiteli Batman Rafinerisi 1955 yılında deneme üretimine, 1956 yılında tam kapasite ile üretime başladı.
Aradan geçen yıllar Batman için altın yıllar oldu.
Şehir hızla büyümeye başladı.
Binlerce işçinin çalıştığı TP, Batman ekonomisinin lokomotifi oldu yıllarca.
8-9 Bin işçinin çalıştığı 70’li yıllar çoktan geride kaldı.
Artık o şaşaalı dönemlerini tamamlayan TP’de bugün çalışanların sayısı 700-800 civarında.
Bu süreç aslında 1983 yılında rafinerinin TPAO’dan ayrılmasıyla başladı.
TÜPRAŞ’ın kurulmasıyla işçi sayısı bir anda yarı yarıya inen TP’de zamanla değişiklikler yaşandı.
Bu kuruluşun ayrılmaz parçası olan bazı ünitelerin hizmetleri kurulan başka şirketleri devredildi.
TPIC bu kurulan şirketlerden sadece bir tanesi.
Bu kurumda yaşananlar herkesin malumu. Bugün mağdur olan binlerce kişi bu şirketin yanlış yönetilmesinden dolayı büyük sıkıntılar yaşıyor.
Türkiye Petrolleri, kamu yararı gözeterek faaliyet gösteren bir kamu kuruluşu olmaktan çıkarıldı, verimliliğe odaklı, istihdamı esnek ve güvencesizleştirilmiş bir şirket haline getirilmek isteniyor.
Bu süreçte hizmet alımları arttıkça ne yazık ki taşeronlaşma da daha yaygınlaşıyor.
Sendikacılar bu duruma tepkili.
Petrol fiyatlarının düşmesi bahane edilerek küçülmeye gidildiğini belirten sendikacılar, sektörde yaşanan fiyat krizinin kurum yönetimi tarafından fırsata çevrilmesine tepki gösterdi. Bu durumda krizin faturasının, işçiye çıkarılmak istendiği belirtiliyor.
Oysa Türkiye Petrolleri'nin kamusal niteliğinin, özel bir şirketten farklı davranmasını gerektirdiğinin altını çizen sendikacılar, ülke çıkarı ve kamu yararı doğrultusunda petrol sektöründe faaliyetlerde sürekliliğin sağlanarak istihdamın güvenceli, kadrolu ve sürekli olması ilkesinden vazgeçilemeyeceğini söyledi.
TP gitgide küçüldü ve şimdiki duruma geldi.
Son zamanlarda yapılmak isetenenlerle birlikte tamamen bitecek.
Bu durum en çok Batman’ı etkileyecek.
Çünkü küçülmeyle birlikte buradan birçok işçi başka yerlere gönderilecek ve Batman ekonomisi bundan olumsuz etkilenecek.
TP’nin kötü yönetilmesinin bir kanıtı daha;
Geçtiğimiz gün bir vatandaşın gönderdiği bir mail çok ilginç.
Bu vatandaş, Geçtiğimiz hafta TPAO’nun tecrübeli eleman alımı ilanı verdiğini belirtiyor. Burada alacağı petrol mühendisi ve jeologların tamamının, birkaç yıl önce kendi kurduğu, ortalama 10 Bin dolar maaş verdiği ve tepki üzerine kapattığı TPOFS (Turkish Petroleum Oil Field Services Company) firmasının TPAO'dan zamanında danışıklı istifa eden torpilli kişiler olduğunu iddia ediyor.
Yani bu kişiler TP’den istifa ettiriliyor ve 10 bin dolar maaşla bu şirkete alınıyor. Bu şirket batınca şimdi bu kişileri yeniden TP’ye almak için eleman alımı ilanı çıkarılıyor.
Gelen mailde alınacak kişilerin isimleri de veriliyor.
İddia edilen bu kişiler; İlker Kemal Öztürk, Yılmaz Kum, Seçkin Öztel, Ashap Alper Tunga, Cem Çetin ve Köksal Çelik.
Bu iddiaların sahibi şu sözleri de ekliyor mailin sonuna; “Bunların hepsi eski TPAO’lu. İstifa edip TPOFS’ye geçtiler, 3 sene 10 Bin dolar maaş aldılar, hiçbir iş yapmamalarına rağmen düzenlenen bir ilanla tekrar TPAO’ya alınıyorlar. Hiçbirinin KPSS'si yok, TPAO şu an kendilerine öncelik belgesi hazırlamakla meşgul.”
TP özelleşmedi, ancak şimdilerde özel bir şirket gibi yönetiliyor. Bu yanlış yönetimler bir dünya devi olan TP’yi bitme noktasına getirdiler. TP biterse ne yazık ki Batman’da biter.
İşçiler ve Petrol İş sendikası bunun için mücadeleye devam ediyor. Ama sadece işçilerin mücadelesi yetmez, tüm Batman’ın ayağa kalkması gerekiyor.