Rojhılat'ta militarizm ve milliyetçilikle beslenen zihniyetin bir kez daha kadın bedeni üzerinden kendini var etmeye çalıştığına dikkat çeken Ata, ancak kadının gösterdiği direnişin bu zihniyetin hesaplarını bozduğunu ifade etti. Ferinaz'ın cinsel saldırı karşısındaki direnişi esnasında yaşama gözlerini yummasının altında bir mücadele gerçeğinin olduğunu belirten Ata, erkek egemen zihniyetinde var olan ‘Benim egemenliğim altındasın, benim tutsağımsın’ düşüncelerine bir cevap olduğunu vurguladı. Ferinaz'ın teslim olmayışının Rojhılat'taki direniş sürecinin başlangıcına vesile olduğunu belirten Ata, “Ferinaz arkadaşımızın açığa çıkarmış olduğu bu devrimci duruşu ve Beritanların, Viyanların, Sakinelerin, Rahşanların, Semaların şahsında bugünlere taşınan bu mücadeleyi sahipleniyoruz. Sokağa çıkan tüm Rojhilat halkını da selamlıyoruz” dedi. Ferinaz'ın İran istihbarat ajanlarının cinsel saldırılarına karşı gösterdiği direnişin Kobanê'de direnen kadını selamladığını söyleyen Ata, “Kürdistan'ın dört parçasında ve Kürt kadınlarının yaşadığı her yerde örgütlü zeminlerde kadın direnişi tek bir ölçüde kendini ortaya koydu. Ortadoğu'da iki ayrı çizgi ortaya çıktı. Biri teslim almaya dönük biri ise kadının teslim olmamaya karşı direnişidir” diye konuştu.