Lütfen bekleyin.. Lütfen bekleyin..
Sporun birleştirici ve barış yönü verdir.
Saha içinde belki bir mücadele vardır, ancak bu mücadele bir savaş değil, sportif bir mücadeledir.
Ancak son zamanlarda ne yazık ki takım mücadelesinin sportif olduğu unutuldu.
Artık birçok spor karşılaşmasında ideolojik ve aşırı ırkçı tezahüratlar ve hatta saldırılar gerçekleşiyor.
Bu durum son zamanlardaki çıkışıyla Amedspor üzerinden yürütülüyor ancak bunun geçmişi çok uzun yıllar öncesine dayanıyor.
90’lı yıllarda Petrolspor maçlarını takip ettiğim birçok kentte buna bizzat şahit oldum.
Elazığ, Ankara, Erzurum, Sivas gibi birçok şehirdeki seyirciler neredeyse maç boyunca “PKK dışarı” ve “Apo’nun p..çleri” diye bağırdığı oluyordu.
Bu şehirlerdeki takımlara ve seyircilere hiçbir zaman “Neden böyle bağırıyorsunuz” denmedi veya uyarılmadı.
Hatta önyargılardan dolayı daha maç başlamadan fiziki saldırılar bile oluyordu. En ufak bir karşılık verdiğinde bu kez “Bunlar PKK’lı” denilerek seyirciler galeyana getiriliyordu.
Bu durum aslında tam da unutulmaya yüz tuttuğu sırada Amedspor’un başarısıyla yeniden gündeme getirildi.
Bu konudaki ırkçı yaklaşımlarıyla bilinen Bursaspor taraftarları, Ziraat Kupası çeyrek final maçında kendi sahalarında Amedspor’a yenilmeyi hazmedemediler.
Sosyal medya üzerinden başlatılan linç kampanyası tuttu.
Tüm hakaret ve ırkçı yaklaşımları es geçen Futbol Federasyonu, Amedspor’a ceza yağdırdı.
Futbolcusu Deniz Naki’ye ise tarihin en yüksek cezalarından biri olan 12 maç oynamama cezası verdi.
Bununla kalsa iyi.
Amedspor 27 Mart Pazar günü Tuzla Belediye Stadı’nda Tuzlaspor’la oynanan karşılaşmaya taraftarları alınmadı.
Tuzla İlçe Spor Güvenlik Kurulu toplantısında alınan karar şöyle; “Son zamanda ülkemiz ve ilimiz genelinde artan terör olayları, yaşanan bu hadiselere halkın aşırı duyarlılık göstermesi nedeniyle, müsabaka esnasında taraftarlar arasında muhtemel bir toplumsal olayın yaşanmaması için müsabakaya Amedspor taraftarının alınmaması kararı verilmiştir.”
Aynı karar Fenerbahçe ile oynanan kupa maçında da alındı.
Yani şu anlama geliyor bu kararlar; “Buradaki taraftarların size karşı ırkçı yaklaşımı var, sizi koruyamam.”
Şimdi bu durumda sahaya çıkan takımlar eşit oluyor değil mi?
Bu aynı zamanda bir barış ve kardeşlik etkinliği değil mi?
Bir başka ceza ise 17 Nisan tarihli Keçiörengücü maçında Amedsporlu tarafların ‘ideolojik propaganda’ yaptığı gerekçe gösterildi ve takımın 3 puanı silindi.
Kupa maçında sahasında Fenerbahçe ile karşılaşan Amedspor “Çocuklar ölmesin, maça gelsin” pankartı nedeniyle ceza aldı.
Bu bir bakıma takımın önünün kesilmesidir.
Gerçi Fenerbahçe gibi bir takıma karşı pek bir şansı yoktu ama adından söz ettirecek bir oyun bile bu şekilde engellendi.
Bu kez ligde 3 puanı silinerek Play Off umutları da bitirilmek isteniyor.
Tabi bu cezalar böyle kuru kuruya olmuyor, yanında ağır para cezaları da veriliyor Amedspor’a.
Tribünlerdeki ırkçı saldırılar federasyonun ve bir kısım medyanın gayretleriyle artık fiziki saldırılara dönüştü ne yazık ki. Başkent Ankara’da bu kez Amedspor yöneticileri linç edilmek istendi.
Spor Toto 2. Lig Kırmızı Grup’ta mücadele eden Amedspor, haftasonunda MKE Ankaragücü ile deplasmanda karşı karşıya geldi.
Amedspor, rakibini 68. dakikada Şehmus ve 85. dakikada Deniz Naki’nin attığı gollerle 2-1 mağlup etti.
Deplasmanda oynadığı maç boyunca ayrımcı tezahüratlara maruz kalan Amedspor kulübü, maç sonunda ise fiili saldırıya uğradı.
Saldırının, protokol tribününde gerçekleştiği bildirildi.
Lince maruz kalan 5 Amedsporlu yönetici daha sonra hastaneye kaldırıldı.
Amedspor Kulüp Başkanı Ali Karakaş, saldırıyı ‘utanç verici’ olarak nitelendirirken, Türkiye Futbol Federasyonu’nun Amedspor’a yaklaşımının saldırının sebebi olduğunu ifade etti.
Karakaş, şunları söyledi; “İkinci golümüzden sonra 30 kişilik grup bize tekme tokat saldırdı. Aralarında güvenlik görevlileri de vardı. Spor adına utanç verici bir durum.
Bu çirkin saldırının sebebi Türkiye Futbol Federasyonu’nun Amedspor’a olan siyasi yaklaşımıdır. Bu saldırı Amedspor şahsında Amedspor gönül vermiş herkese yapılan saldırıdır.”
Bir takımın kaderiyle oynamak ve ayrımcılık bu olsa gerek. Bakalım bu saldırının ardından stattaki onlarca güvenlik kamerasına karşın bu saldırıyı gerçekleştirenler tespit edilip ceza alacak mı?
