Bu yıl milli eğitim müdürlüğünün sessiz sedasız yaptığı bir uygulama, binlerce aile ve öğrenciyi isyan noktasına getirdi.
Hiçbir bilgi verilmeden, bir açıklama yapılmadan Anadolu Liseleri kontenjanını yüzde 30 düşürerek şimdiden bir kargaşaya neden oldu.
Evet, şu an tam bir kargaşa yaşanıyor.
Binlerce aile, yaklaşan bayramın farkında bile değil.
Binlerce genç ise bu yıl ağız tadıyla bayramı kutlayamayacak ne yazık ki.
Bu yıl Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş (TEOG) sınavına Batman’dan 13 Bin 200 kişi katıldı.
Bu şu demek oluyor; sınava giren 13 Bin 200 öğrenci bir şekilde bir liseye kaydını yaptıracak.
Ancak ne yazık ki öyle olmuyor.
Nedeni ise Milli Eğitim Müdürlüğünün bu yıl için belirlediği kontenjan.
Anadolu Liseleri kontenjanı yüzde 30 düşürüldükten sonra, geçen yılki kontenjandan Bin 200 kişi azalarak 11 Bin 100 kontenjan açıldı.
Üstelik bu önemli değişiklik için önceden bir açıklama yapılması gereği bile duyulmamış.
Aradaki fark düşünüldüğünde 2 bin 100 öğrenci açıkta kalıyor.
Üstelik açılan 11 Bin 100 kişilik kontenjana, Mesleki Eğitim Merkezleri Programlarına ayrılan 500 kişilik kontenjan de dahil.
Aileler, öğrenciler kara kara düşünüyor.
Çünkü kontenjanın düşürülmesi sonucu iyi bir okul bekleyen öğrenciler ne yazık ki hiçbir okula kayıt yaptıramayacak.
Şimdi bu değişikliğin getirdiği sonucu daha bir açalım.
Mesela geçtiğimiz yıl TEOG sınavında 430 puan alan bir öğrenci Türk Telekom Anadolu Lisesine kayıt yaptırırken, bu yıl 435 puan alan bir öğrenci, geçen yıl bu okuldan daha düşük puanla öğrenci alan bir okula dahi kayıt yaptıramıyor.
Şu sıralar öyle bir telaş var ki sormayın gitsin.
Veliler ve öğrenciler harıl harıl yerleştirme tercihleri için koşturuyorlar.
Bu durum velileri isyan noktasına getirdi.
Bazı veliler, hem kendilerinin, hem çocuklarının psikolojisinin bozulduğunu belirtiyorlar.
Hatta velilerin Milli Eğitim Müdürlüğü önünde eylem yapma hazırlığında olduğu duyumlarını da aldık.
Haksız da sayılmazlar.
Burada söz konusu olan çocuklarının geleceği.
Hiçbir okula yerleşemeyen öğrencinin durumunu merak eden oluyor mu acaba?
Ortada kalan öğrencinin bir suç örgütüne katılma oranı ne kadar yükselecek düşünen var mı?
Bu durumun ailelerde yaratacağı olumsuzluğu tahmin bile edemezsiniz.
Okula gitmeyen öğrenci ailenin sırtında bir kambur gibi görülecek,
Kimisi çalışmaya zorlanacak,
Kimisi yaşadığı travmanın ardından Allah korusun canına kıymayı düşünecek,
Kimisi ise kumar ve uyuşturucu batağına saplanacak.
Ama burada en çok ve en kötü etkilenecek olanlar kız çocukları olacak.
Geçtiğimiz gün Eğitim Sen’in yaptığı basın açıklamasında bu konuya değinilirken, kız öğrencilerin durumu çok çarpıcı bir örnekle verilmiş; “2012 yılı itibarıyla binlerce çocuk bu yanlış uygulamalardan dolayı örgün eğitimin dışına çıkmış durumdadır. Bu çocuklar ya çocuk işçi olarak, ucuz iş gücü olacak, bağda, bahçede, tarlada mevsimlik işçi olarak kullanılmaktan kendini kurtaramayacaktır. Kız çocukları açısından da en tedirgin olduğumuz kısım ise ‘çocuk gelin’ sorununu ortaya çıkarması olacaktır.”
Okula gitmeyen kız öğrenci aileler daha çocuk yaşta evlenmeye zorlanacaklardır. Anne ve babalar, “Madem okumadın, o zaman evlen” diyerek belkide bu çocukları karanlık bir geleceğe sürecekler.
Bunun örneklerini geçmişte çokça yaşadık.
Bunların tek sebebi ise bugün yapılan yanlış uygulamalardır.
Anayasamızın 45. Maddesi Eğitim Öğretim Hakkını güvence altına almaktadır.
O zaman tüm öğrencilerin mutlaka bir eğitim kurumuna yerleştirilmesi gerekiyor.
Şu ana kadar öğrenciler bir okula yerleşmek için iki kez tercih verdiler. Bu tercihlerin ardından hala yerleşemeyen öğrenciler var. Bu öğrenciler için ise 6 Eylül tarihinde üçüncü kez nakil hakkı tanınacak.
Milli Eğitim bakanlığı bu uygulama sayesinde üçüncü nakil hakkında bile yerleşemeyecek öğrenciler olacağını bildiği için 6 Eylül’deki tercihte de yerleşemeyen öğrenciler için bu kez 11-14 Eylül tarihleri arasında oluşturulacak olan ‘Öğrenci Yerleştirme Ve Nakil Komisyonu’na başvurmaları halinde puan ve kontenjan durumları göz önünde bulundurularak Resmi Ortaöğretim Kurumlarına yerleştirmeleri yapılacak.
Eğitim sisteminin çarpık oluşu birçok mağduriyeti beraberinde getiriyor.
Herzaman deriz ya; ‘herşeyin başı eğitim’ diye.
Binlerce öğrencinin hayatı eğitime bağlı. Eğitimin yolu böyle kapatılırsa, suça bulaşan her öğrencinin vebali boynunuzda olur.