Şu sıralar yine bir ‘Irkçılık’ hadisesi ile Türkiye gündemi meşgul oluyor.
İslam dini Irkçılığı kesin bir dille reddediyor.
Bir âyet-i kerimede, şöyle buyuruluyor; “Ey insanlar, sizi, bir erkekle bir kadından yarattık. Birbirinizle tanışmanız için milletlere ve kabilelere ayırdık. Allah indinde en üstününüz, takvada en ileri olanınızdır.”
Hadis-i şerif’te ise şu ifadeler kullanılıyor; “Rabbiniz bir olduğu gibi, babalarınız, dininiz ve Peygamberiniz de birdir. Arabın Aceme, (Arap olmayana) Acemin Araba üstünlüğü olmadığı gibi, kırmızının karaya, karanın kırmızıya üstünlüğü yoktur. Hiçbir milletin diğerine üstünlüğü yoktur. Üstünlük ancak takva iledir.”
Mevsimlik işçi olarak fındık toplamak üzere gittikleri Sakarya’nın Ortaköy ilçesine bağlı Sırt Mahallesi’nde, bahçe sahipleri ve köylüler ile aralarında bir anlaşmazlık yaşanan Mardin’li işçiler, iddiaya göre bahçe sahibinin kendilerine, “İt sürüleri, hayvan sürüleri” diyerek hakaret etmeye başladığını, bunun üzerine bahçeyi terk etmek istediklerini belirtiyorlar.
Ardından sosyal medyaya da yansıyan görüntülerde saldırıya uğradıklarını belirtiyorlar.
İşçiler, saldırının ardından memleketleri Mardin’in Mazıdağı ilçesine bağlı Kelekê (Yücebağ) Mahallesi’ne döndü.
Evlerine dönen işçiler, ilk iş hastaneye giderek darp raporu aldı. Ardından evlerine dönen işçilerin yaşadığı mahalle muhtarını arayan İlçe Jandarma Komutanlığı, işçilerin ifadeleri alınmak üzere karakola gelmelerini istedi. Jandarma, köye giriş ve çıkışları da yasakladı.
Saldırıya maruz kalan işçilerden Hadra Demir, sabah saatlerinde keyifli bir şekilde işe gittiklerini belirtti. Fakat işverenin torununun hakaretlerine maruz kaldıklarını paylaşan Demir, sonrasında işverenin de kendilerine “İt sürüleri, hayvan sürüleri” diyerek hakaret etmeye başladığını anlattı.
Ağza alınmayacak ağır küfürlere maruz kaldıklarını aktaran Demir, bunun üzerine bahçeden çıktıklarını ifade etti.
Bahçeden çıkıp başka bir alana geçtikleri sırada kendilerine fiziki saldırıda bulunulduğunu kaydeden Demir, “Biz de bunun üzerine ‘Yaşlıdır, uğraşmayalım’ deyip gittik. Yanımıza gelene de memlekete gideceğimizi söyledik. O bizi götüreceğini söyledi. O kişi bizi eve kadar götürdü. O sırada işveren, çocuklarını arayarak köye çağırdı” diye belirtti.
O sırada işverenin oğlunun amcasına saldırdığını dile getiren Demir, araya giren ağabeyinin de yumruklu saldırıya maruz kaldığını söyledi. Yaşanan saldırının giderek büyüdüğünü ifade eden Demir, kendilerinin de saldırıya uğradığına dikkati çekti.
Saldırıya uğrayan işçilerin ifadelere, olayın ‘Irkçı’ bir saldırı olma olasılığını arttırıyor.
Sadece bunlardan ibaret değil işçilerin anlattıkları.
Mesela bu yıl yevmiyenin 100 TL olarak açıklanmasına rağmen 90 TL aldıklarını, bazen işverenin 3 gün çalıştıkları halde 2 gün olarak hesapladığını ve bir nevi sömürüye maruz kaldıklarını belirtiyorlar.
Bu durum sadece Sakarya’da değil, yıllardır birçok batı illerinde yaşanıyor ne yazık ki. Bölge illerinden buralara giden işçiler hem sömürülüyor, hem de ırkçı saldırılara maruz kalıyor.
Sakarya’daki olayın görüntüleri yayınlandıktan sonra öyle büyük tepki çekti ki, Sakarya Valiliği yaptığı açıklamada, olayı neredeyse ‘kız meselesi’ moduna getirerek adeta geçiştirmiş.
Muhalefet partileri de olaya duyarsız kalmadı ve tepki verdi.
AKP Genel Başkan Yardımcısı ve Sakarya Milletvekili Ali İhsan Yavuz ise sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “Sakarya'da ne bugün, ne de bundan önce, anlatıldığı şekilde herhangi bir olay asla vuku bulmamıştır” dedi.
Aslında Yavuz’dan “Orada böyle bir olay olmuşsa dahi…” şeklinde cümleler beklerdim.
Sayın Yavuz’un belli ki hafızası iyi değil. sakarya’da yaşanan birkaç ‘Irkçı’ saldırıyı hatırlatayım kendisine.
23 Ağustos 2019 tarihinde yaşanan olayda, Diyarbakır’dan Sakarya’ya giden ve tarım işçiliği yapan Şirin Tosun, Diyarbakır plakalı bir araca selam verdiği için alkol alan geçlerin ateş açması sonucu başından vurularak yaşamını yitirdi.
6 Aralık 2019 tarihinde Sakarya’da Kürtçe konuştukları gerekçesiyle Kadir Sakçı öldürülürken, oğlu Burhan Sakçı ağır yaraladı. Sanık Hikmet Usta, Sakarya 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nce cinayet dolayısıyla müebbet, ağır yaralamadan dolayı 15 yıl, silah bulundurma suçundan da 1 yıl 6 ay hapis cezası verildi. Verilen cezaların hiçbirinde indirim uygulanmadı.
5 Mayıs 2008’de, Camları kırılan ve Kürt bir ailenin yaşadığı eve “Apo’nun p... sizi burada yaşatmayacağız” yazılı not atıldı.
Bu listeyi uzatacak benzer birçok olay daha var.
Ama önceki gün Sakarya’da yaşanan olay ne ilktir, ne de son olacaktır, ülkede bu kadar faşişs beyinliler olduğu sürece…