İyisiyle kötüsüyle bir referandumu geride bıraktık.
Öncesinde çok şey yazıldı-çizildi.
Kimisi bu değişikliğin ülkeyi tek adama teslim etmek olduğunu, yargıyı yok ettiğini ve hatta ülkenin bir parti devletine dönüşeceğini söyleyenler oldu.
Bunlar bir cepheden gelen söylemlerdi.
Peki ya öteki cephedekiler nelerdi.
Bakalım;
‘Hayır’ diyenler ‘terörist’, ‘vatan haini’ ilan edildi.
Hatta bazıları, “Evet vermek farzdır” dedi.
Bazıları daha ileri giderek; “Eğer ‘Hayır’ derseniz cehenneme gidersiniz” gibi ifadeler bile kullandılar.
Tüm bunları söylerken halkın iradesini düşündüler mi acaba?
Referandum sonuçlarına bakıldığında, dün oy verme işlemi devam ederken yazdığım yazıdaki gibi kazanan adeta fotofinish ile ‘evet’ oldu.
Hangi cephe kazanırsa kazansın, az bir farkla kazanacak demiştim nitekim öyle oldu.
‘Evet’ diyenler yüzde 51,4, ‘Hayır’ diyenler ise yüzde 48,6 oldu.
Bu durumda hiç kimse rahat değil.
‘Evet’ cephesi az bir farkla kazanmaktan ziyade, neredeyse ülkenin yarısının kendisine cephe olduğunu gözönünde bulundurmalı ve ona göre hareket etmeli. Bu sonuç aslında ‘Evet’ cephesi için bir başarı değil.
Neden mi?
Sıralayayım…
Neredeyse tüm medya elinizde,
Para deseniz haddi hesabı yok, tüm dağı taşı afişlerle donattınız.
‘Hayır’ cephesinin iki önemli aktöründen biri olan HDP’nin Eşbaşkanları cezaevinde ve neredeyse hiçbir kanalın canlı yayınında bu parti görülmedi.
Bu ve buna benzer sizin lehinize bu kadar olumlu taraf var iken,
Üstüne üstlük yüzde 49’luk bir partiye yüzde 13’lük bir takviye sağlamışken sadece yüzde 51,4 ile kazanmak ciddi bir sorun olduğunu gösteriyor.
Sonuç ‘Evet’ çıkmıştır buna kimsenin itirazı yoktur, olamaz da.
Halkın iradesidir ve saygı duyulmalıdır.
Bu sonuçlardan herkes üzerine düşen dersleri çıkarmalıdır.
En büyük dersi ‘Hayır’ cephesinde olanlar ve özellikle HDP çıkarmalıdır.
Eğer ortada bir başarısızlık varsa bunun büyük bölümü HDP’ye aittir.
Çünkü referandumda ‘Evet’ çıkmasının en önemli nedeni Doğu ve Güneydoğu’daki Kürt oyları oldu.
“Seni başkan yaptırmayacağız” söyleminin aksine, bölgedeki Kürt oyları ile Cumhurbaşkanı Erdoğan ‘Başkan’ oldu.
Bir önceki seçim olan 1 Kasım 2015 seçimleri baz alındığında ‘Evet’ cephesi, MHP ile ittifak kurmasına rağmen batı illerinin aksine MHP’nin hiç olmadığı Doğu ve Güneydoğu illerinde oylarını yükseltti.
Sonuçları şöyle bir analiz ettiğimizde bu fark açıkça görülecektir;
Bölgedeki büyükşehirler olan Diyarbakır, Mardin ve Van’a bakıldığında ‘Hayır’ oyları önde çıktı. Biraz daha yakından bakınca Diyarbakır’da Kasım 2015’te HDP 580 bin oy alırken, AK Parti 181 bin oy almıştı. Diyarbakır’da ‘Hayır’ oyları 640 bin olurken ‘Evet’ oyları ise 310 bine geldi.
Van’da Kasım 2015’te HDP 313 bin oy alırken AK Parti 150 bin oy almıştı. Van’da ‘Hayır’ oyları 344 bin olurken ‘Evet’ oyları ise 260 bine çıktı.
Mardin’de ise Kasım 2015’te HDP 260 bin oy alırken AK Parti 114 bin oy almıştı. Mardin’de ‘Hayır’ oyları 215 bin olurken ‘Evet’ oyları ise 149 bin oldu.
Ağrı’da Kasım 2015’te HDP 147 bin oy alırken, AK Parti 61 bin oy almıştı. Ağrı’da ‘Hayır’ oyları 159 bin olurken ‘Evet’ oyları ise 123 bin oldu.
Batman’da Kasım 2015’te HDP 179 bin oy alırken, AK Parti 78 bin oy almıştı. Hür Dava Partisi’nin AK Parti’yi desteklediği ilde ‘Hayır’ oyları 198 bin olurken, ‘Evet’ oyları ise 115 bin oldu.
Siirt’te Kasım 2015’te HDP 83 bin oy alırken, AK Parti 54 bin oy almıştı. Burada ‘Hayır’ oyları 74 bin olurken ‘Evet’ oyları ise 68 bin oldu.
Şırnak’ta ise Kasım 2015’te HDP 184 bin oy alırken, AK Parti 27 bin oy almıştı. Çatışmalarda en ağır yıkımın yaşandığı ilde ‘Hayır’ oyları 171 bin olurken, ‘Evet’ oyları ise 70 bin oldu.
Rakamlar ortada ve yalan söylemiyor.
Şimdi bu rakamlar sonrasında hem seçimi kazanmasına rağmen ‘Evet’ cephesi, hem de ‘Hayır’ cephesi şapkasını önüne koymalı ve bunun neden böyle olduğunu bulmalı.