7 Haziran seçimlerinin hemen sonrası yeniden alevlenen çatışmalar hergün can almaya devam ediyor.
Bu süreç en çok savaş baronlarının işine geliyor.
Avuçlarını ovuşturmaktan neredeyse derileri inceldi.
Neredeyse 1,5 yıl boyunca halkı oyalayan, işi bittikten sonra da bir kenara bırakanlar bu ölümlerden sorumlu olanlardır.
Bölgeye bakıyorsunuz, bu süreçte kanın akmadığı, gözyaşının dökülmediği tek bir metrekare ülke toprağı kalmadı.
Cenazeler ülkenin her tarafına yayılırken, şehit yakınlarının ağzından “Vatan sağ olsun” sözcüğünü televizyonların birinci haberi olarak yayınlamak, işin içinden bu şekilde sıyrılmak kaçamak güreşmektir.
Kaç şehit babası veya annesi, “Tamam vatan sağ olsun ama oğlum da sağ olsun” dedi.
Ve kaç yetkili kulak bu sözleri dinledi acaba.
Dinlemiş olsaydı şu an bu kirli savaş bitmiş olacaktı.
En azından bundan sonra analar ağlamayacaktı.
Bu savaş belki bölgeyi harabeye çevirdi, ancak emin olun ki etkisini tüm Türkiye hissediyor.
Batı illerindeki fabrikalar kadar orada yaşayan halk ta dolaylı şekilde olumsuz etkileniyor.
Batıdaki firmalar mal göndermiyor. Doğal olarak stokları ellerinde kalıyor.
Kamyoncular ‘aracım yakılacak’ diye bölgeye gelmek istemiyor.
Turizm zaten yok denecek kadar azdı, şimdi o da bitti.
En ağır fatura ise her zaman olduğu gibi bölge halkına kesiliyor ne yazık ki.
Silvan, Nusaybin ve Cizre’de kazılan hendekler, örgütün silahlı güçlerinin şehirlere inmesi, yaşanan çatışmalar ve ne yazık ki onlarca sivilin yaşamını yitirmesi.
Son örnek, Mardin’in Nusaybin ilçesinde önceki gün yaşandı.
5 çocuk annesi 44 yaşındaki Selamet Yeşilmen ve iki çocuğu, ikinci kattaki evlerinin merdivenlerinde kurşunların hedefi oldu.
Kadın ne yazık ki kurtarılamadı.
Sosyal medyada ve bazı haber sitelerinde polisin silahından çıkan kurşunlarla kadının yaşamını yitirdiği paylaşıldı.
Ancak olay tam bir muamma.
Nusaybin Kaymakamlığı ise olayla ilgili şu açıklamayı yaptı; “İlçemizde 13.11.2015 Cuma günü saat 21.00 itibari ile kamu düzeninin sağlanması ve suç işlenmesinin önlenmesi, vatandaşlarımızın hak ve özgürlüklerinin korunması, bölücü terör örgütü mensuplarının etkisiz hale getirilmesi, tuzaklanmış ve patlayıcı yerleştirilmiş hendek ve barikatların kaldırılarak vatandaşlarımızın can ve mal güvenliğinin sağlanması amacıyla ikinci bir duyuruya kadar sokağa çıkma yasağı ilan edilmişti. İlçemiz 112 Çağrı Merkezi'ne gelen yaralı vatandaşların olduğu bilgisi üzerine 3 vatandaşımızın süratle Nusaybin Devlet Hastanesi'ne intikalleri sağlanmıştır. Yapılan tüm müdahalelere rağmen bir vatandaşımız yaşamını yitirmiştir. Diğer vatandaşlarımızın tedavileri devam etmektedir. Yapılan ilk incelemeler neticesinde hayatını kaybeden ve yaralanan vatandaşlarımızın şarapnel parçalarından dolayı yaralandıkları tespit edilmiştir. Bazı basın yayın organlarında ve sosyal medyada 'Polis tarafından vatandaş katledildi' şeklinde kasıtlı olarak ortaya atılan iddialar tamamen yersizdir. Güvenlik unsurlarınca olayın vuku bulduğu bölgede herhangi bir operasyon yapılmadığı gibi o bölgede herhangi bir güvenlik unsuru da bulunmamaktadır.”
Olan yaşamını yitiren kadına, geride kalan çocuklarına ve eşine oldu.
Bu cinayette buna benzer birçok cinayet gibi faili meçhul kalacaktır.
Peki ya esnafın hali…
O da içler acısı ne yazık ki.
Batman Esnaf Sanatkarlar Odalar Birliği Başkanı Talat Kara, çatışmalı ortam nedeniyle Batman’da 600 esnafın kepenk kapattığını belirtiyor.
Başkan Kara bunun daha bir başlangıç olduğunu söylüyor ve ekliyor; “Maalesef çatışmalı ortam çok kötü sonuçlar ortaya çıkarttı. Esnaf ve sanatkarlar odalarına bağlı ayrı branş ve meslekler yapan 600 esnafımız iş terkini verdi. Bu süreç böyle devam ederse, hükümet tekrardan barış sürecine dönülmezse esnaflarımızı kötü günler bekliyor olacak. AKP hükümetinin savaşta ısrarcı olması hem ülkemizde, hem de yaşadığımız ilde ciddi ekonomik sorunlar baş gösterecek. Zaten ekonomi günden güne açık vermeye başlıyor ve vaat ettikleri ekonomi politikasının da altı boş çıktığını görebiliyoruz. Tek umudumuz hükümetin bir an önce savaş çığırtkanlığından vazgeçmesi ve barış sürecine geri dönmesidir. Aksi takdire müzakerelere başlanmazsa durum daha da kötü olabilir. Biz umut ediyoruz ki savaşın bir an önce yerini müzakerelere bırakmasıdır.”
Bugün kentteki hangi esnafa dokunsan, bin ah işitirsin. Ekonomik çöküntü içindeki insanlar iflas bayrağını çekecek neredeyse. Yetkililer bu manzaraları görmeli, doğru okumalı ve tedbirleri almalı.
Aksi taktirde gidişat hiçte iyi değil.