Kim ne derse desin bu ülkenin gelişimine en büyük katkıyı Türkiye Petrolleri (TP) yapmıştır.
Eski adıyla Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) olan bu kuruluş, Batman’da petrolün bulunmasının ardından kuruldu ve Türkiye ekonomisini ayağa kaldırdı.
62 yıllık geçmişi olan TP’nin kuruluşundan bu yana önemli kilometre taşları oldu.
TP’nin internet sayfasında görünce bu kilometre taşlarını, güzel bir nostalji yaşadım.
bakın neler var bu kilometre taşlarında;
1953 - Batman Rafinerisi kuruldu
1954 - TPAO 150 Milyon TL sermaye ile 12 Aralık 1954’te kuruldu.
1958 - Batman Petrol Spor
1961 - Türkiye’nin en büyük rezervi Batı Raman Sahası oldu
1963 - TPAO Akaryakıt istasyonları kuruldu
1966 - Toprağın Kanı filmi çekildi
1967 - İlk boru hattının açılışı (Batman-Dörtyol, İskenderun)
1968 - Yıllık Üretim 1 Milyon varil’i aştı
1968 - TPAO Batman Orkestrası Altın Mikrofon’u aldı
1971 - Adıyaman’da ilk petrol keşfi, Adıyaman-2
1974 - BOTAŞ kuruldu
1975 - Üretimde 100 Milyonuncu varil
1983 - TPAO’da statü değişikliği ve entegrasyonda çözülme
1983 - Türkiye’de “En fazla üretim yapan kuruluş” ünvanı,
1985 - TPAO, ABD dışındaki dünyanın en büyük şirketi arasında 63. Sırada
1986 - Sondaj rekoru 123 kuyuda 224 Bin 392 metre Sondaj (31 kule ile)
1988 - TPIC kuruldu
1991 - Altın yıl-üretimde 50 yılın rekoru-KARAKUŞ petrol sahasının keşfi
1993 - TPAO Kazakistan’da
2009 - Türkiye’nin en derin kuyusu Yuvaköy-1 (7.216 m)
2010 - Libya’da petrol keşfi.
2104 – TPAO Rusya Federasyonu’nda
Sanki bu kuruluşun 62 yıllık ömrü şöyle bir film şeridi gibi gözlerimizin önünden geçti.
1986 yılında daha 32 yıllık bir kuruluş olan TP, sondaj rekoru kırıyor. Öyleki sadece 31 kule ile ve o zamanın şartlarında 123 kuyuda 224 Bin 392 metre sondaj yapma başarısını gösteriyor.
Eskileri şöyle bir dinleseniz, neler neler anlatacaklar size içinde orijinal petrol hikayelerinin bulunduğu. Şimdiki yeni kuşağa yetecek kadar hikaye vardır eminim. Ama bir sonraki kuşak bu kadar şanslı olmayacak.
TP, kurulduğu günden beri petrol üretiminden, benzin istasyonundaki satışa kadar bir bütün oldu. Sondajı, kuyu tamamlaması veya diğer birimler ayrı düşünülmedi hiç.
Tüm servisler bir bütün olduğunda Türkiye Petrolleri olur. Ancak şu anda bu servislerin hepsi başka kuruluşlara teker teker peşkeş çekilecek.
TP yönetim kademesi bir özelleştirmenin olmadığından bahsediyorlar ancak şu an düşünülen özelleştirmeden gayrı ne olabilir ki.
TPIC Türkiye Petrollerinin bir yan kuruluşu. Şu sıralar bu yan kuruluşa TP’nin en kıyak işleri verilmeye çalışılıyor. Daha doğrusu birileri TP’nin önemli görevini bir başka şirkete ihale ediyor.
Bu durumda TP’nin işlevi yarı yarıya azalacak.
Bu işçilerin yarısının veya daha fazla bir bölümünün TPIC’e kayması ve Batman işçisinin azalması anlamına geliyor.
Zaten küçüle küçüle şu anki duruma getirilen TP, bu girişim ile tamamen bitirilecek ve Batman’da sadece bir büro vazifesi görecek.
Bu kaygıları, dün bu konuda STK’ların görüşünü almak için Batman’a gelen Petrol İş Genel Merkez Örgütlenme ve Eğitimden Sorumlu Başkan Yardımcısı Mustafa Mesut Tekik, şöyle dile getirdi; “Darbeden sonra, beklentimiz demokrasinin işlemesiydi ama çok sayıda insan mağdur oldu. Şu an kimsenin yatağında başını koyup rahatça uyuduğunu söyleyemeyiz. Ülkenin bir an önce normalizasyon sürecine girmesini istiyoruz.
TPAO’nun üzerinde şu sıralar uğursuz eller dolaşıyor. TPAO ikiye bölünüp gelirlerinin yarı yarıya düşürülmesine çalışılıyor. Enerji Bakanının niyetini geri aldırmaya çalışıyoruz ve bu konuda kamuoyundan destek bekliyoruz. Bizler 3 kuşak olarak TPAO’nun ekmeğini yedik. 3 ünite daha koparılıp Ankara’ya monte edilmek isteniyor. Yurt içinde petrol aramayıp dışarıda petrol arandığı söyleniyor. Şu an 1400 civarında kadrolu işçi var ve bunları yarıya düşürmek istiyorlar. Eğer Üniteler TPIC’e kaydırılırsa Batman çok zarar görecektir.”
Batman petrol denince akla gelen ilk yerdir.
Bugün Türkiye’de bir petrol sektörü varsa, daha doğrusu TP varsa bu Batman sayesindedir.
Burayı küçültmek Batman’a yapılacak en büyük ihanettir.
Bunu ne bizler, ne de Batman halkı kabul etmemelidir.
Bu kentin geleceği için gerekirse bütün bir kent sokağa çıkarak direnmelidir.