En sıcak yaz günlerinde bile sabahın ilk ışıklarıyla konuk ettiği insanlara ve tüm canlılara serin bir esinti veren Hasankeyf, bugünlerde hiç sabah olmasını istemiyor artık.
Çünkü her yeni sabah, onu ölüme bir adım daha götürüyor.
Dile kolay, 12 Bin yıllık ömrünün son günlerini yaşıyor Hasankeyf…
Geride kalan bu uzun ömründe çok şeyler yaşadı, çok acılar çekti Hasankeyf.
Birçok medeniyete evsahipliği yaptı,
Birçok savaşa tanıklık etti,
Medeniyetlerin başkenti oldu,
Sanatçılar çıkardı,
Alimler yetiştirdi,
Her dinden insanı barındırdı…
İnsanoğluna bunca yıl hizmet etti.
Peki, bilseydi bu insanoğlunun birgün kendisini yok edeceğini, yapar mıydı onca iyiliği.
Bedenini parça parça patlatarak yok edilişini izliyor şu sıralar bu kadim kent.
Ölümü yaklaşırken Hasankeyf, bir vasiyet bıraktı insanlığa; sitem dolu bur vasiyet…
“Tanrı evreni ve insanları, insanlar medeniyetleri, medeniyetler beni yarattı.
Adım, Hasankeyf.
12 Bin yaşındayım.
Henüz Asurlular yokken, Urartular yokken, Sümerler, Babiller, Gutiler, Hurriler, bunların hiçbiri yokken ben vardım.
Daha İbrahim doğmamışken, Zerdüşt doğmamışken, Yunus, Musa, İsa ve Hz. Muhammed doğmamışken, ben vardım.
Avesta yokken, Tevrât yokken, İncil ve Kur’ân yokken, ben vardım.
Gördükleriniz içinde benden daha eski olan tek şey, beni beslemek ve doyurmak için yaratılan Dicle Nehri’nin şiir gibi akan sularıdır.
Mezopotamya dediğiniz ne ki, torunum yaşında sayılır.
Kral Dakyanus’tan kaçan o yedi genç ve bir köpek, Ashab-ı Kehf, benim mağaralarımda saklandılar, 309 yıl uyudular koynumda.
Her gece üstlerini örtüyordum hastalanmasınlar diye, o tertemiz alınlarını okşuyordum, o imânlı yüreklerine korku düşmesin diye o yedi delikanlıya kahramanlık ninnileri okuyup kendilerine cesaret aşılıyordum.
Avesta, benim serin gölgemin altında yazıldı. Ben ilham kaynağı olmasaydım, nasıl edebilirdi Zerdüşt onca güzel sözü?
Ahura Mazda’nın ilahî buyruğuydu; Bana hiç zarar vermedi bilge Zerdüşt. Bir çakıl taşıma bile zarar vermedi, veremezdi. Ahura Mazda yasaklamıştı. İlk, beni sevmeyi öğretmişti. “Hasankeyf’i inciten Hüda’yı incitmiş olur. Hasankeyf’in kıymetini bilen, Hüda’ya yakın olandır. O halde Hasankeyf’i koruyun, Dicle’nin sularını kirletmeyin” Buydu ilk âyetleri Avesta’nın.
İbrahim doğduğunda, adını ben koymuştum. “Bra-him”, yani “mağaranın kardeşi”. Ebesi oluyorum. Kardeşi Harran’ın da aynı şekilde.
Makedonya Kralı Büyük İskender’e seferinde ben yol gösterdim. Selahaddîn Eyyubî’ye Kudüs’ün yolunu ben açtım. Selçuklu Sultanı Alaaddin Keykubat’a ata binmeyi ben öğrettim. Kerimxan Zend’i taaa Afganistan’lara ben sürdüm. Ahmed-i Xanî’ye, Feqiyê Teyran’a o şiirleri ben yazdırdım. Benim suyumdan içmeseydi hiç o kadar güzel olur muydu Adiabane Kraliçesi Helena?
12 bin yıllık hayatım sizin barbarlığınız yüzünden sona erdi. Size emanet edilen en kıymetli medeniyet mirası, kurduğunuz barajların altında kalacak ve yok olacak.
Bu barbarlığınızı anlatacak kelime bulamıyorum. 12 bin yıl boyunca yeryüzü coğrafyasında konuşulmuş tüm dilleri biliyorum ama, bu dillerin hiçbirinde sizin bu barbarlığınızı anlatabilecek kelime yok.”
Şu sıralar neredeyse birinci günden maddesi Hasankeyf oldu.
Şimdi gündem ne Hasankeyf’in güzelliği, nede başka iyi bir haber. Gündemi oluşturan ne yazık ki Hasankeyf’in kalbini parçalayan patlamaların, insanın içini acıtan o korkunç görüntüleri.
Birileri hem insanları, hem ilin yöneticilerini ne yazık ki kandırıyor.
Göz göre göre yalan söylüyorlar, söyletiyorlar.
Hasankeyf’te yaşanan patlamalar sosyal medyada çokça gündem oluşturunca valilik açıklama yaptı.
Üstelik bir video paylaşarak…
Hasankeyf’te sözüm ona tehlikeli kayaların düşürülmesi için bir proje hazırlanmış. İhaleyi alan firma güya hidrolik kriko sistemi ile kayaları indiriyor.
Ancak ortaya çıkan görüntüler ne yazık ki bu iddiaları yalanlıyor.
Kayalar, bir patlayıcı kullanılarak parçalanıyor.
İşin garip tarafı, bu kayalar kaldırıldıktan sonra kalenin yeniden ziyarete açılacağı belirtiliyor.
Madem ziyarete açacaktınız, neden 7 yıldır yapmıyorsunuz da, barajda su tutmaya bir yıl kala ve Hasankeyf esnafı iflasın eşiğine geldikten sonra yapıyorsunuz?
Bu tarihe, insanlığa ve Hasankeyf halkına yapılabilecek en büyük ihanettir.