Birkaç gün önce yayınlanan bir haberi görünce, inanın gazeteci olduğundan utandım.
Sözkonusu haberin konusu termik santraller.
Hani şu insanları zehirleyen termik santraller.
Hani şu filtre takılmadığı için bacalarından zehir fışkıran santraller.
Yanlış anlamayın, bu haber öyle halkı zehirleyen termik santral karşıtı bir haber değil, tam aksine savunan bir haber.
Beli çiledin çıkaran yönü de bu oldu.
Bir süre önce mecliste görüşülen Termit Santraller ile ilgili önemli bir karar alındı.
Termik santrallerine baca filtrelerinin takılmasını 2,5 yıl daha erteleyen kanun teklifinin AK Parti ve MHP'lilerin oylarıyla kabul edildi.
Bu kararın ardından tepkiler de çığ gibi yükseldi.
Tepkiler artarken CNN Türk vatandaşı ve doğayı zehirleyecek kararı üretime verilecek aranın maliyetini hesaplayarak savundu.
Hemde öyle bir savunma i sormayın gitsin.
Sosyal medyada gündem olan yayınla ilgili CNN Türk'ü eleştiri yağmuruna tutan vatandaşlar, tepkilerini şöyle dile getirdi; “Kısacası, CNN Türk termik santraller insanları zehirlesin, kanser etsin, diyor. Termik santraller alternatifi olan muhtaç olmadığımız bir teknoloji. Bu haberi nasıl yaparsınız?”
Haberin videosunu izlerken bu haberi yapan kişinin gazeteci, yayınların kanalın ise basın kuruluşu olduğundan şüphe etti.
CNN Türk’te Beste Uyanık’ın sunduğu ‘Günün Ekonomisi’ programında termik santrallere baca filtresi takıldığı durumda oluşacak 10 günlük maliyet hesaplandı.
Maliyet göz önünde bulundurulduğunda ise santrallerin baca filtresi olmadan çalışmasının daha avantajlı olduğu savunuldu.
Türkiye'deki 15 termik santralin bacalarının filtrelenmesi için son yasada 2,5 yıl süre tanındığını belirten sunucu Uyanık, Çevre Bakanı Murat Kurum'un açıklamalarını hatırlatarak, “Takmayanlar, 20 kat fazla ceza alacak ama 10-12 günlük araya ihtiyaçları var” dedi.
Uyanık, “O santralin 10 gün durması demek, 32 bin kişi enerjisiz kalacak demek. Bu tek bir santral. 15 santral birleşirse bu oran 500 bin kişiye çıkacak. 10 günde 500 bin kişi mağdur olacak. 35 bin konut dediğimiz 750 bin konuta çıkacak, 15 termik santral de aynı zamanda filtreleme işlemine girerse… Yatağan'daki santrali durdurdunuz 10-12 gün, 12 bin metro seferinin iptal edileceği kadar bir enerji kaybı yaşanacak ve 8 bin 900 makine de çalışamayacak. Sanayiye de vuracak” diye konuştu.
Peki, bu santrallerin zararları neler?
Bir termik santral yılda 1,6 milyon ton taban külü ve uçucu külün yanı sıra kükürtdioksit ve zehirleyici etkisi olan karbonmonoksit salgılayacak.
Santrallerin bacalarından çıkan gazlar asit yağmuru oluşturacak ve yağan yağmurla toprağın kimyasal yapısı bozulacak. Haliyle tarımsal verim düşecek, ağaçlar kuruyacak ve hayvancılıkla ilgili faaliyetler zarar görecek.
Termik santralin kullanacağı su da ayrı bölgeden alındığı için çevredeki ekosistem olumsuz etkilenecek.
İnsan ve doğa sağlığının etkilerinin yanı sıra termik santralin konumu bölgedeki tarımı ve hayvancılığı tamamen bitirecek.
Filtre takılmayan Termik santrallerin yaydığı ve içinde ağır metallerin olduğu gazlar insanların merkezi sinir sistemini etkileyecek, gelişme ve öğrenme yeteneğini azaltacak.
Yine santrallerden çıkan küllerde var olan radon gazı kanser vakalarında artışa neden olacak.
Buna benzer olayları Yatağan Termik Santrali'nden biliyoruz.
Her ailede bir kanser vakasıyla karşı karşıya kalan bölge halkı gittikleri büyükşehir hastanelerinde doktorların, “Siz Yatağan'dan mı geliyorsunuz?” sorusuyla karşı karşıya kalıyor.
Bu sadece Yatağan için değil Türkiye'de termik santral bulunan diğer iller için de geçerli bir durum.
Herşeyden vazgeçebilirsin, ama insan yaşamından asla.
İnsan yaşamından daha değerli ne olabilir ki?
Bir insanın hayatı kurtulacaksa, varsın 10 gün süreyle 25 bin kişi enerjisiz kalsın…