Darbe girişiminin ardından tutuklanan FETÖ polislerinin ifadeleri ortaya çıkınca, ne tür bir bela oldukları da anlaşılıyor.
Cemaatin istekleri doğrultusunda ve ileride şantaj aracı olarak kullanılabilecek her türlü bilgi ve belgeyi temin etmek için adeta özel ekipler oluşturulmuş.
Devletin tepesindeki isimden tutunda, siyasi parti üye ve milletvekilleri, genel başkanlar, yüksek derecedeki bürokratlar, yani anlayacağınız aklınıza gelebilecek devlet kademelerindeki tüm isimler ile ilgili bilgi toplanmış.
Kimisi böcek diye tabir edilen dinleme cihazlarıyla dinlenmiş, kimisi kamera ile takip edilmiş.
Ankara İstihbarat Şube Müdürlüğü İKK (İstihbarata Karşı Koyma) Bürosunda görev yapan FETÖ'cü polis memuru F., devletin kılcal damarlarına sızan örgütün usulsüz dinleme ve fiziki takiplerini tek tek anlattı. Dinleme kasetlerini deşifre ile görevlendirilen F, aralarında dönemin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, bakanlar, siyasiler ve emniyet müdürlerinin makamlarında ve özel hayatlarında sürekli izlenip takip edildiğini söyledi.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na 17 Ocak'ta ifade veren F, Ankara İstihbarat Şube Müdürlüğü'nün çalışanlarının genellikle cemaatten olduğunu, dinleme karar yazılarının İKK Bürosu tarafından hazırlandığını, İstihbarat Şube'deki bütün personelin 1-5 arasındaki rakamlarla numaralandırılıp derecelendirildiğini belirtti.
İçişleri eski Bakanı Beşir Atalay'ın makam odasına dinleme cihazı yerleştirilip dinlendiğini söyleyen F., ortam dinlemesi yoluyla elde edilen kayıtların çözümünde görev aldığını belirtti. Dinleme cihazının yerde gizli olduğu için seslerin iyi gelmediğini anlatan F., "Bu nedenle yeri değiştirildi” dedi.
Bakanlıkta görüşmeler fazla olduğu için çözümlere yetişemediğini söyleyen F., bakanın ses çözümleri için yardım aldığını belirtti. FETÖ'nün İrancı iftirası attığı Beşir Atalay'ın cebine bir gezi sırasında ‘Sen Şiasın’ yazılı not bıraktıklarını söyleyen itirafçı polis, “Bakan buna çok kızdı, makam odasında bağırıp çağırdı, ses kayıtlarından bu duruma şahit oldum” dedi.
Atalay'ın makam odasında MİT Müsteşarı Hakan Fidan'la bir görüşmesinin çözümünü yaptığını söyleyen F, amirinin “Vali ve kaymakamlar kararnamesini özellikle eksiksiz ve iyi dinleyin. Beşir Atalay cemaatçi olmayanları atamaya çalışıyor” dediğini aktardı.
Atalay'ın bir gün çok sinirli olduğunu ve bağırıp çağırdığını hatırladığını söyleyen F., “Eski Emniyet Müdürü Orhan Özdemir ile ilgili bir konu geçti. Çözümü yapıp komisere verdim. Birkaç gün sonra emniyet amiri yurt dışına çıktı. Tahminen Pensilvanya'ya gitti” diye konuştu.
F., sadece böceklerle ortam dinlemesi değil, fiziki takipler de yaptıklarını anlattı. Hanefi Avcı'yı takip edip, yemek yerken gizli çekim yaptıklarını, telefon ve anahtarlık kamera ile görüntülerini aldıklarını anlatan F, muhtemelen telefonunun da dinlendiğini söyledi. Bu görüntüler arşivleniyor ve dana sonra gerektiğinde şantaj için kullanılıyordu.
İtirafçı polis F., dönemin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün Çankaya Köşkü'ndeki görüşmelerinin ortama konan böceklerle dinlendiğini, bu ses kayıtlarının da kendisine geldiğini söylüyor.
Uzun bir bayram tatilinin olduğu yıl Milli Güvenlik Kurulu toplantısının ses kayıtlarının geldiğini söyleyen F., “Bu kayıtları tape haline getirdim. Dinleme cihazı mikrofon içine yerleştirilmiş olabilir. Cumhurbaşkanı Gül, Kara ve Hava Kuvvet Komutanı ve Başbakan'ın (Erdoğan) konuşmaları yer alıyordu kayıtlarda. Toplantıda cemaatin konuşulmadığını, ileride cemaate yönelik bir operasyon olup olmayacağını tespit etmek için MGK dinlendi. Sesleri net duyuluyordu.”
Bu ifadeleri okudukça işin boyutunun ne kadar büyük olduğu sanırım daha iyi anlaşılıyor. Cumhurbaşkanı, Başbakan, bakanlar velhasıl aklınıza gelebilecek herkes cemaat tarafından dinlenmiş.
Bu tür yasa dışı dinlemelerin önemli isimlerinden biri de bir dönem Batman Emniyet Müdürü olarak görev yapan Hasan Ali Okan oldu.
2010 yılında Emniyet’in ve o dönem Cemaat’in kalbindeki polis müdürü Okan’ın koordinesiyle yapılan İzmir Askeri Casusluk operasyonunda, muvazzaf askerler ve sivillerin de aralarında olduğu toplam 357 kişi hakkında dava açıldı.
Emniyet İstihbarat Dairesi Başkan Yardımcısı Hasan Ali Okan, bu görevinden alınmadan önce, 2011 yılının başlarında Liman operasyonuna ilişkin bir şikayet mektubunun ulaştığı ifade edildi. Ve 17 Aralık’ın ardından Ocak ayının ilk haftası İzmir’de “Liman” operasyonunun startı verildi. Şimdi Başbakan olan dönemin Bakanı Binali Yıldırım’ın bacanağının da hedef alındığı operasyonla ilgili o dönem Yıldırım şöyle demişti; “2011 geçmiş, 2012 geçmiş, 2013 bitmiş. 2014'ün başında böyle bir operasyon kararı veriliyor ve bu uygulanıyor. Ben bunu halkımızın takdirine sunuyorum ve bunu çok anlamlı buluyorum. Zamanlaması yönünden anlamlı buluyorum.”
2011 yılı Kasım ayında Batman İl Emniyet Müdürü olarak atanan Hasan Ali Okan, burada görev yaptığı 2,5 yıllık sürede Batman’da da dinleme yaptığı kuşkuları var. O dönem kimbilir belkide dinlenen isimlere şantaj yapılmıştır. Bu konuda mağdur olan kişiler varsa ancak şikayet ettiklerinde ortaya çıkacaktır.