~~Batman’a zarar verdiğinizin farkında mısınız?
31 Mart seçimleri öncesinde bugüne kadarki en seviyesiz, en çekişmeli ve en gerilimli seçim süreçlerinden birini yaşadık.
Hakaretler havada uçuştu, siyasi partiler birbirlerine en ağza alınmayacak sözler sarfettiler.
Birçok seçimi görmüş, yaşamış biri olarak bu ortamdan utandım, sıkıldım…
Daha önceleri de seçim süreçlerinde siyasi parti liderlerinin atışmalarına, sataşmalarına şahit olduk. Ama inanın bu güne değin bu kadar seviyesizleştiğine asla şahit olmadım.
Demokrasinin en güzel örneğidir seçimler ve sandıktan çıkan sonuca herkesin saygı göstermesi gerekir.
Tabi ki her siyasi parti seçimi kazanmak ister.
Bunun için var gücüyle çalışır.
Ama bunu yaparken karşıdakini aşağılamak, ağza alınmayacak sözler sarfetmek doğru değil.
Biz 31 Mart seçimlerinde ne yazık ki bunun alasını gördük.
Özellikle Cumhur İttifakında bulunan partilerin Millet İttifakı’nda bulunan siyasi partileri ‘terörist’ olarak nitelendirmesi ve seçim süreci boyunca bu söylemleri kullanması, uzun süre hafızalardan çıkmayacak gibi.
Parti liderlerinin bu sözlerine bakanlar ve milletvekilleri de katılınca, iş çığırından çıktı.
Bu ülkenin meşru siyasi partileri bir anda ‘terörist’ oluverdiler.
Bu söylemler saten halk nezdinde karşılığını bulmamış olacak ki 31 Mart seçim sonuçları özellikle Cumhur İttifakı’nın beklediği gibi olmadı.
Seçimler artık geride kaldı.
Ülke normal gündemine döndü.
Düşünüyorum da, Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ve bakanların o sert söylemlerinin yansımaları hala devam ediyor mudur acaba?
Mesela son zamanlarda Batman Valiliği ile HDP’li Batman belediyesi arasındaki çekişmenin nedeni bu olabilir mi?
Geçtiğimiz günlerde Belediye Eşbaşkanı Dr. Mehmet Demir’e ‘hayırlı olsun’ ziyaretinde bulunduk. Kentin sorunlarını, yapılması gerekenler ve hazırlanan projeler ile ilgili uzun uzun sohbet ettik.
Eşbaşkan Demir, neredeyse aldıkları tüm kararların valilik tarafından reddedildiğini belirterek serzenişte bulunuyordu.
Vali Hulusi Şahin de bazı kararlarda belediyeye serzenişte bulunuyordu.
Valiliğin reddettiği meclis kararlarından biri, kayyum döneminde valilik ve çeşitli kurumlara 10 yıllığına tahsis edilen taşınmazların iade edilmesi ile ilgiliydi.
Vali Hulusi Şahin, bu konuya açıklık getirmiş ve devlet kurumları tarafından buraların daha faydalı hale getirileceğini, bu taşınmazların bir protokol ile kendilerine verildiğini belirtmişti.
Vali Şahin, yargıya intikal eden bu durum ile ilgili yargı kararı çıkarsa, geri vereceklerini de ifade etmişti.
Ayrıca hatırlayacaksınız İŞKUR tarafından tahsis edilen TYP personelleri ile ilgili de valilik ve belediye arasında bir tartışma yaşanmıştı.
Bizler bu güne kadar belediye ve valilik arasındaki bu tür tartışmalara, restleşmelere şahit olmadık.
Son olarak belediyenin kullandığı logo ile ilgili bu iki kurum arasında yaşanan tartışmalar ise kaygı verici.
Batman Belediyesinin kayyum döneminde değiştirilen logosu, 1984 yılından bu yana kullanılan bir logo.
Belediye yönetimi yeniden yaklaşık 35 yıllık bu logonun kullanılması için meclisten karar aldı. Ancak bu karar valilikten geri döndü ve gerekçede ise ‘kamu yararı olmadığı’ belirtildi.
Peki bu logonun kullanılmasında ‘kamu zararı’ var mı acaba?
Veya valiliğin aldığı bu kararda ‘kamu yararı’ var mı? Merak ediyorum doğrusu.
Bu iki kurum arasında sadece bir ‘logo’ yüzünden böylesine bir polemik yaşanıyorsa, gerisini düşünmek bile istemiyorum.
Batman’ın çözüm bekleyen o kadar çok sorunları var ki.
Yarın öbürgün, bu kentin imarıyla ilgili, altyapısıyla ilgili, gelişimiyle ilgili ve en önemlisi geleceğiyle ilgili alınacak kararlarda da böyle çekişmeler yaşanacağından endişe ediyorum.
Belediye ve valilik, bu kentin en önemli iki kurumudur. Her iki kurum da bu şehrin insanlarına hizmet için vardır. Ama bu iki kurumun böyle basit bir nedenden ötürü çekişmesi, bu kente en büyük zararı verir.
Batman’ın geleceğini ilgilendiren bu konuda kentin yazar çizerleri ve gazetecilerinin sessiz kalması ise işin bir başka boyutu.
Unutmayın bizler bu kentte yaşıyoruz ve bu kent hepimizin.