Şu sıralar bölgede huzursuzluk diz boyu.
25 Eylül tarihinde IKBY tarafından yapılan ‘Bağımsızlık Referandumu’ bölgede tansiyonu oldukça yükseltti.
Türkiye, İran ve Irak cephesinde tehditlerin ardı arkası kesilmedi.
Türkiye’nin yanısıra Kürt bölgesine birçok ülke tarafından uçuşlar durduruldu.
Irak merkezi yönetimi ve Kürt bölgesel Yönetimi arasında da ipler koptu.
Irak yönetimi, Kürt bölgelerindeki yönetimin kendisine devredilmesini istedi. Ancak Barzani buna yanaşmıyor. Kerkük valisi ise “Gelecekleri varsa görecekleri de var” dercesine tehdit etti.
Türkiye’nin yapacağını açıkladığı yaptırımlar arasında Petrol boru hattının vanasının kapatılması ve Habur sınır kapısının kapatılması da var.
Irak Kürt Bölgesi yönetimi ise herşeye rağmen sağduyulu açıklamalar yapıyor.
Petrol vanasının kapatılması durumunda Türkiye’nin de zarar göreceği belirtiliyor. Zira burada karşılıklı çıkarlar sözkonusu ve petrol sevkiyatından Türkiye’nin kazancı azımsanamayacak kadar fazla.
Türkiye’ye bu petrolden yılda yaklaşık 1,5 Milyar dolar kar kalıyor.
Türkiye, Almanya’dan sonra en fazla ihracatı 8 Milyar dolar ile Kürt bölgesine yapıyor.
Kürt bölgesinde Türkiyeli yaklaşık Bin 500 şirket bulunuyor ve buralarda 20 Bin Türk çalışıyor.
Bu yaptırımlar sonrası bu şirketlerin durumunun ne olacağı, orada çalışanların işsiz kalacağı kulak ardı edilmeyecektir sanırım.
İşin en önemli boyutu ise bölge ve Kuzey Irak ilişkisi…
Sınıra yakın bölgedeki tüm illerin ekonomisinin önemli bir bölümü bu sınır kapısına bağlı.
Batman ve diğer bölge illerinden birçok işadamının komşu Kürt bölgesinde yatırımları var.
İşte bu nedenle bölgede kaygılar da büyüyor.
Burada siyasi görüşü ne olursa olsun herkes bu yönde açıklamalara tepki gösteriyor ve Habur sınır kapasının kapatılması söylemlerinin bile ekonomiye zarar verdiğini belirtiyorlar.
Hükümetin yaptırımlar ile ilgili açıklamalarının ardından iş insanlarını barındıran STK’ların açıklamaları ortada.
Bölge ekonomisinin sadece bir kanala endeksli olması büyük bir risk aslında.
Ekonomiyi canlandıracak yeni alanların ivedilikle bulunması gerekiyor. Bunun birincil yolu ise şimdilik Turizm gibi görünüyor. Batman belki Turizm ile beklenen hamleyi yapacaktır.
Peki, bunun için neler yapılması gerekiyor?
Öncelikle huzurun sağlanması gerekiyor.
Ardından turizm alanlarına yeterli yatırımın yapılması.
Haftasonunda Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) üyeleri ve iç ve dış turizmde potansiyeli olan tur operatörlerinden oluşan heyetle Batman’a çıkarma yaptı.
Amaç Batman Turizmi ile ilgili neler yapılabileceğinin belirlenmesi.
TÜRSAB Yönetim Kurulu Üyesi olan hemşerimiz Batmanlı Davut Günaydın’ın söyledikleri umut vericiydi. Günaydın, memleketin tüm güzelliklerini turizm arenasında pazarlamak için çalıştıklarını söyledi.
Daha önce bölgenin turizmini tanıtmak için birçok çalışma yaptıklarını belirten Günaydın, “Hedefimiz 50 milyon turisttir. 50 milyon turisti ağırlarken, bunları sadece İstanbul’a, Antalya’ya, İzmir’e sığdırmanın imkânı yoktur. Bunun için alternatif bölgelere ihtiyacımız vardır. Özellikle Güneydoğu Anadolu Bölgesinde dünya kültür mirası bölgelerini pazarlamak bizler için çok kolay olacaktır. 2015 yılında 8 milyonun üzerinde bir iç turizm hacmi elde etmişiz. İnşallah bu hacmi 10 milyonun üzerine çıkaracağız. Bunun için çalışıyoruz” dedi.
10 milyonluk iç turizm pastasından bize ne kadarının düşeceğini ilin yöneticileri ve bu alandaki kurumlar belirleyecek.
Öncelikli olarak sağlık turizmi üzerinde duruluyor.
Hasankeyf ile ilgili düşünceler ise büyük oranda baraj yapımından kaynaklı olarak askıda gibi.
Ama doğal güzellikleri ile özellikle Sason ve Kozluk ilçelerinde bazı bölgeler bu iş için oldukça uygun görünüyor.
Doğa turizminin canlandırılması için şimdiden bu iki ilçeye yatırımların yapılması şart.
Kozluk yakınlarındaki Garzan Barajı da bu iş için biçilmiş kaftan görünüyor. Burada özellikle tekne turları şimdiden dikkat çekiyor. Yakında büyük teknelerin gelmesi sürpriz olmayacaktır.
Ancak tamamen Batman imalatı olan tekneler bu iş için çokta uygun değil. Ancak eğer teşvikler verilirse bölge insanı modern teknelerle bu işi daha modern ve daha güvenli yapmaya hazır.
Haftasonunda turizmi canlandırmak için çabalayan Garzan Der tarafından organize edilen tekne turunda müthiş doğal güzellikler görme imkanımız oldu.
Burası olağanüstü güzel ve el değmemiş doğasıyla ilgi çekecek yerlerin başında geliyor.
Hiçbir yatırım ve altyapı olmamasına rağmen Garzan baraj gölünde insanlar tekne turuyla oldukça zevkli anlar geçiriyorlar.
Ama herşeyden önce buralarda huzurun tesis edilmesi gerekiyor…