Bölgede özellikle çatışmaların başlamasının ardından o kadar çok hukuksuzluklar ve insan hak ihlalleri yaşanıyor ki, sormayın gitsin.
Geçtiğimiz günlerde Batman Baro Başkanlığının düzenlediği basın toplantısında konuşan Baro Başkanı Av. Ahmet Sevim, Cizre’de karşılaştığı bir olayı anlatmıştı.
Hergün onlarca çatışmanın yaşandığı, insanların yaşamını yitirdiği, bombaların patladığı ve onlarca olayın yaşandığı Cizre’de adliyede hiçbir başvuru dilekçesi alınmıyor.
Böylesine bir yerde adalet adeta askıya alınıyor.
Orada yaşanan her olay adli bir vakadır, ancak adliye dilekçe almıyor ve bu vakalar öylece kalıyor.
Toplumsal olaylarda polisin müdahalelerine yönelik eleştirileri sürekli yapıyoruz.
Özellikle 45 derece açıyla kullanılması gereken gaz fişeklerinin insanlar hedef gözetilerek kullanılmasının suç olduğunu belirttik.
Bu şekilde atılan gaz fişeklerinin isabet ettiği insanlarda ciddi yaralanmalar oluyor.
Hatta Cizre’de 12 yaşındaki Nihat Kazanhan adındaki çocuk, bu gaz fişeğinin isabet etmesiyle yaşamını yitirdi.
Şırnak'ın Cizre ilçesinde 14 Ocak 2015 tarihinde yapılan bir gösteri sırasında insanların üzerine atılan gaz fişeğinin isabet etmesiyle yaşamını yitiren 12 yaşındaki Nihat Kazanhan ile ilgili davanın 6'ncı duruşması bugün Cizre 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülecek.
Ancak dava dosyasına eklenen bir evrak dikkat çekti.
Dosyaya eklenen evrak, 28 Mart 2016 tarihinde Cumhurbaşkanlığı Halkla İlişkiler Başkanlığı'na e mail üzerinden gönderilen bir başvuru. Bu başvuru, Cumhurbaşkanlığı Halkla İlişkiler Başkanlığı tarafından Kazanhan davasına bakan Cizre 1. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderildi. Mahkeme de, bu başvuruyu dosyaya ekledi.
Eskişehir'den Caner Altınsoy adlı bir şahısın yaptığı başvuru dilekçesinde, şu ifadelere yer verildi; “Mardin İl Emniyet Müdürlüğü Özel Harekat Şubesi'nde görevli polis memuru 'Mehmet Nurbaki Göçmez' 20015 yılı Şubat ayında artan terör olayları üzerine geçici görevle Şırnak-Cizre'ye gönderilmiştir. Terör örgütü PKK lehine slogan atan ve polise saldıran göstericilerin dağıtılması amacıyla attığı gaz fişeği yerden sekerek, bir PKK destekçisine isabet etmiş olup, PKK'lı (veya PKK sempatizanı) hayatını kaybetmiştir. Bu olay üzerine kahraman polis mamurumuz 2015 Şubat ayında tutuklanmış ve halen Ankara Elmadağ Cezaevi'nde yatmaktadır. Terör olaylarının iyice arttığı günümüzde PKK'lılara müdahale eden polis memurumuzun hapiste yapması güvenlik güçlerimizi demoralize etmekten başka hiç işe yaramamaktadır. Hal bu iken, polis memuru 'Mehmet Nurbaki Göçmez' hakkında soruşturmanın kaldırılmasını, terörle mücadele eden bu kahramanın onure edilmesini saygılarımla arz ederim.”
İllaki hukuk herkes içindir.
Suçluları koruyan bir hukuk, hukuk değildir.
Eğer bir gaz fişeğini talimatlarda belirtildiği gibi kullanmaz isen ve bir insanın yaşamını mal olmuş ise bunun bir cezasının olması gerekir.
Bu hukuksuzluklar ileride çok kişinin canını yakacaktır.
Hele devletin kolluk güçlerinin yaptığı hukuksuz uygulamalara göz yummak ta suça ortak olmaktır.
Bakın bu durumlardan biri de Van Erciş'te yaşandı.
İki gün önce Van Su Kanalizasyon İşleri'ne (VASKİ) hiçbir gerekçe sunulmadan baskın yapıp, içeride arama yapan polisler daha sonra binadan ayrıldı.
Kurum binası MOBESE kameraları tarafından sürekli izlenmesine rağmen polisler tarafından keyfi baskınların yapıldığını belirten VASKİ çalışanı Tanju Diken ise, baskın sırasında kendilerine arama izni gösterilmediğini söyledi.
Polislerden yapılan aramaya ilişkin savcılık izni istediklerini belirten Diken, “Biz arama iznini talep ettikten sonra dışarı çıktılar. VASKİ binasının etrafını zırhlı araçlarla kuşatıp savcılığın kendilerine gönderdiği izni aldıktan sonra içeri girip tekrar arama yaptılar” dedi.
Madem Türkiye’nin bir hukuk devleti olduğu belirtiliyor, o zaman herkesin hukuk kuralları çerçevesinde görevini yapması gerekiyor.
Özellikle çatışmaların yaşandığı ve kimsenin alınmadığı ilçelerde neler yaşandığını bilmek mümkün değil.
Ancak buralardan gelen ve insan yaşamına kasteden ihlallerin yaşandığı iddiaları bile ürkütücü.
Son olarak Sokağa çıkma yasağı’nın bir kez daha tüm güne yayıldığı Şırnak'ın Silopi ilçesinde, büyük patlamaların yaşandığı Barbaros Mahallesi'nde bulunan bir eve operasyon sırasında tanklardan atılan bombalar isabet ettiği iddia edildi.
Evde bulunan aynı aileden İsa, Ahmet, Muhyettin ve Saadettin Tonguç adlı siviller yaşamını yitirdi. Sabah saatlerinde yaşanan olayda, 20 kişinin bulunduğu eve iki top mermisi isabet etti.
Yaşamını yitiren 4 kişinin cenazesi evin enkazı altında kalırken, saldırıda 3 kişi de yaralandı.
Devlet bile olsa hukuk kuralları çerçevesinde hareket etmesi gerekiyor. Devlet olmanın gereği budur.