Neden sıcak ilişkiler kurmadan önce karşımızdakini tanıyamıyoruz?
Yanısıra niyetini de anlayamıyoruz ne yazık ki.
Çok değil, daha 2,5 ay önce Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve ABD Başkanı Donald Trump, New York'ta düzenlenen 72'inci Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurul toplantıları kapsamında bir ikili görüşme gerçekleştirmişti.
Önemli olan bu görüşmenin ardından sarfedilen sözlerdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan için “Benim arkadaşım oldu” ifadelerini kullanan Donald Trump, ABD ve Türkiye'nin “hiç olmadığı kadar yakın” olduğunu söyledi.
“Erdoğan çok, çok ilgili ve açık olmak gerekirse çok puan topluyor. ABD ile de birlikte çalışıyor” diye konuşan Trump, sözlerine şöyle devam etti; “Ülkelerimiz arasında harika bir dostluk var. Bence biz, şu anda hiç olmadığımız kadar yakınız. Bunun büyük bir bölümü kişisel ilişkilerle alakalı.”
Öyle çabuk unutuldu ki bu sözler.
Unutulmakla kalmadı, arkadaşım dediği Cumhurbaşkanı’nı sırtından bıçakladı, “Aramızda harika bir dostluk var” dediği iki ülke toplumunu ise adeta kanlı bıçaklı düşman haline getirdi.
Trump, birkaç gün önce, Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak ilan ettiği sözleşmeyi imzalayarak, belki de bölgeyi bu güne kadar hiç olmadığı kadar gerdi.
ABD'nin Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanıma kararı, yalnızca İsrail'le bölge ülkelerinin ilişkilerini değil Ortadoğu'da Körfez ülkeleriyle saf tutan ABD'nin de başta Suudi Arabistan olmak üzere müttefikleriyle ilişkilerini de bozama noktasına getirdi.
Ancak dikkat ediyorum da şu ana kadar nedense sen sert tepkiyi Türkiye veriyor bu konuda.
Yıllardır Ortadoğu coğrafyasında bulunan Arap ülkelerinin bu ve benzer konulardaki vurdumduymazlığı bilinen bir gerçek.
Sık sık şöyle bir cümle kullanılır; “Arap ülkeleri isterse İsrail’i tükürükle boğar.”
Ancak nedendir bilinmez şu ana kadar beklenin itirazı ve tepkiyi hiçbiri vermiş değil.
Oysa ki Kudüs ve bu şehirde bulunan Mescid-i Aksa, Müslümanlar için kutsal kabul edilen bir yer ve çok farklı bir anlam ifade ediyor.
Kudüs 3 büyük semavi dinin başkenti konumunda.
Hem Müslümanlar, hem Hristiyanlar hem de Museviler için önemli olan Kudüs paylaşılamayan bir kent.
Ortadoğu'da bulunan, Dünya'nın en eski şehirlerinden biri sayılan Kudüs şu anda Filistin ve İsrail arasında 'bölünmüş' bir kent. Hem İsrail hem de Filistin Kudüs'ü kendi başkenti olarak gösteriyor. Ancak uluslararası toplum Kudüs'ü başkent olarak tanımıyor. Kudüs, üç semavi din için kutsal kabul ediliyor.
Kudüs, İslam Peygamberi Hazreti Muhammed'in (SAV) isra ve miraç hadisesini ev sahipliği yapan şehir.
Hazreti Muhammed'in (SAV) Mirac'a yükseldiği yer olarak bilinen Kudüs, aynı zamanda Kâbe'nin kıble olarak seçilmesinden önce Müslümanların yıllarca yöneldikleri 'ilk kıble' olarak biliniyor.
ABD ve Trump bu gerçeği bilmelerine rağmen adeta bir savaşın fitilini ateşledi.
Kudüs hadisesinden önce ABD ve Türkiye arasında yaşanan bir gerginlik var.
Rıza Zerrab davası, seyri bakımından iki ülke arasındaki gerilimi tırmandırdıkça tırmandırıyor.
Şuna anlamak zor.
Daha bir ay önce ABD’ye vatandaşını tutukladığı ve yargıladığı için nota veren Türkiye, bir bakıyorsunuz savunduğu vatandaşının Türkiye’deki tüm mal varlığını bir anda el koyuyor.
Donald Trump, ABD ve Türkiye'nin “hiç olmadığı kadar yakın” olduğunu söylediği Türkiye’ye karşı aldığı tavır, çok çelişkiler içeriyor.
Sanırım, daha önce birçok kez olduğu gibi yine birileri çıkacak ve “Yine yanıldık” veya “Kaldırıldık” diyecektir. Çünkü bu durumu daha iyi anlatabilecek kelimeler bulamıyorum.
Türkiye’nin sanırım dostunu ve düşmanını tanıyamama eksikliği var.
Bir bakıyorsunuz sarmaş dolaş olduğumuz ve ‘kardeş’ dediğimiz ülkeden en gediklisinden koca bir kazık yiyiveriyoruz.
Dış ilişkilerde tarihinin en kötü dönemini yaşayan Türkiye’nin bu duruma düşmesinde etkili olanlar kimler bulunup kapı dışarı edilmeli bence.
Yani şu anda ülkeyi yönetenlerin etrafında ne kadar danışman varsa değiştirilmeli.
Suriye savaşında Türkiye’nin “Kırmızı çizgimizdir” dediği ne varsa ezildi gitti.
Ne kırmızısı kaldı, ne çizgisi…
Şimdi dikkat ediyorum da Kudüs olayında da en yüksek perdeden tepki veren sadece Türkiye var. Ama korkarım bir an gelecek burada da yalnız kalacak ve etrafında kimseyi bulamayacak.
Şimdilerde sıkı fıkı dost görünen İran ve Rusya’dan da yine aynı kazığı yemese iyi.