FETÖ’nün 15 Temmuz darbe girişiminin ardından başlatılan soruşturmalar kapsamında şu ana kadar bu örgütle bir şekilde bağı tespit edilen yaklaşık 50 bin polis, asker ve memur açığa alındı.
Soruşturmalar da görevden alınmalarda hız kesmeden devam ediyor.
FETÖ’nün yıllardır devletin birçok kademesinde hakimiyet sağladığı bilinen bir gerçek.
Bugün elde edilen korkunç servetin geldiği kaynak ta malum.
Çark öyle eksiksiz işliyordu ki, bir fabrika düzeninde gelir eldi ediliyordu.
Örgüte ait olan okul ve dersanelerin yanısıra gelirin büyük bir bölümü ‘Himmet’ adı altında cemaat üyelerinden toplanıyordu.
Üniversite sınavlarına katılan yandaşlarına sınav sorularını bir gün öncesinden vererek sınavı kazanmaları sağlanıyordu. Bu kişiler mezun olup meslek sahibi olduklarında ise bu borcu ödüyorlardı.
Cemaatin desteğiyle bir yerlere gelen bu kişilerden bekar olanlar aldıkları maaşın yüzde 10’unu, evli olanlar ise 5’ini her ay cemaatin para kasalarına vermekle mükellefti.
İşe girmenin en önemli basamaklarından biri de KPSS sınavlarıydı.
Örgüt üyeleri bu sınavda da hile yaparak yandaşlarının işe yerleşmesine destek oldular. İşte bu yüzden 2010 yılında yapılan KPSS sınavı iptal edildi.
İptal kararı, söz konusu sınavla kamuya giren memurlar için işten çıkarmanın da içinde bulunduğu bir dizi seçeneği gündeme getirdi.
Ankara 1. İdare Mahkemesinin 2010-KPSS'nin Genel Yetenek ve Genel Kültür testlerinin iptalinin ardından Devlet Personel Başkanlığı (DPB) yönetimi toplandı.
Toplantıda, mahkemenin kararını ve gerekçelerini inceleyecek olan DPB yönetimi, söz konusu iptal kararının 2010-KPSS ile atanan kamu personellerini nasıl etkileyeceğini ele alıyor.
ÖSYM Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliği yetkilileri ise karara ilişkin, “Bundan sonraki süreç, ÖSYM'nin tek başına uhdesinde olmayıp, ilgili kurumlarla bir araya gelinerek gerekli açıklama yapılacaktır” ifadesini kullandı.
Adnan Menderes Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Öğretim Görevlisi Hasan Can Oktaylar, KPSS'de soruların sızdırıldığı yönündeki bilgilerin ortaya çıktığı yıl, sınav sonuçlarına ilişkin çeşitli istatistiksel çalışmalar yaptıklarını ve iptal edilen Eğitim Bilimleri oturumu dışındaki Genel Yetenek ve Genel Kültür testlerinde de toplu kopya çekildiğine ilişkin birtakım istatistiksel verilere ulaştıklarını belirtti.
ÖSYM tarafından 2010-KPSS'de Eğitim Bilimleri sınavının iptal edilerek yeni bir sınav yapıldığını hatırlatan Oktaylar, ancak o yılki KPSS'de öğretmen adaylarının girdiği Genel Kültür, Genel Yetenek ve Eğitim Bilimleri oturumunda, en çok puanın Genel Kültür ve Genel Yetenek testlerinden geldiğini belirtti.
Oktaylar, 2010-KPSS3 puanıyla B grubu kadrolara yaklaşık 30 bin civarında memur, KPSS10 puanıyla ise 40 binin üzerinde öğretmen atandığını söyledi.
2010'da yaptığı istatistiki çalışmalar ve analizlerin, kopyanın hem Genel Kültür, Genel Yetenek oturumlarında ve Eğitim Bilimleri oturumunda sistematik bir şekilde çekildiğini gösterdiğini ifade eden Oktaylar, şunları kaydetti; “Buna bağlı olarak 3 bine yakın öğretmen adayının, 6 bin civarında da B grubu kadrolara, sadece Genel Kültür ve Genel Yetenek oturumundan gelen KPSS3 puanıyla kopya çekerek yerleşen aday bulunduğunu hesaplamalardan tahmin ediyoruz.
Bununla birlikte, B grubu kadrolarına (tüm devlet memurluğu kadroları) atamalar, KPSS3 puanı ile yapılmaktadır. Bu KPSS3 puanı sadece Genel Yetenek ve Genel Kültür oturumundan oluşmaktadır. Genel Yetenek ve Genel Kültür oturumunda da ortaya koyduğumuz kopya iddiaları kabul görmediği için bu sınavın sonucuna bağlı haksız yolla atanan 6 bine yakın da devlet memuru kadrolarının doldurulduğunu o dönemki istatistiklerden ortaya koymuştuk.”
Ankara 1. İdari Mahkemesinin iptali kararına bağlı olarak 2010 yılındaki KPSS'de Genel Kültür, Genel Yetenek oturumlarında da kopya çektiğini iddia ettikleri 9 bin kişinin belirlenerek, görevlerine son verilmesi gerektiğine dikkati çeken Oktaylar, “Fakat, o yıllara ait delil niteliğindeki soru kitapçıklarının ve cevap anahtarlarının imha edildiğini biliyorum, çünkü o yıllarda soruşturmayı yapan adli görevlilerin olayı örtbas ettiği düşüncesindeyim” dedi.
Peki, bu konuya hukukçular nasıl bakıyor?
Avukat Baykal Doğan, 2010-KPSS'de Genel Yetenek ve Genel Kültür bölümlerinin de iptal edilmesi nedeniyle bu sınavla ataması yapılanların memuriyetlerine son verilmesi gerektiğini belirterek, idari işlemlerde iptal kararlarının geçmişe etkili olduğunu söyledi.
Avukat Fidel Okan da FETÖ'nün kendi elemanlarını kamu kurumlarına yerleştirmek için en çok başvurduğu yöntemin sınav sorularını çalmak olduğunu söyledi.
Örgütün, 2010'daki KPSS skandalını, yargıya ve emniyete yerleştirdiği elemanları vasıtasıyla örtbas etmeye çalıştığını belirten Okan, “O dönem soruşturmayı yürüten Ankara Cumhuriyet Başsavcıvekili Şadan Sakınan da bunlardan bir tanesiydi. Yaptıkları her şeyle soruşturmayı kapatmaya çalıştı. Örgüt üyesi olan Sakınan, soruşturmayı kapatmak için birçok yöntemi ortaya koydu” dedi.
Şimdi 2010 KPSS ile iş sahibi olan 100 Bin’e yakın kişi adeta ateş üstünde. İçlerinde FETÖ üyesi olan da var, olmayan da. Ama bilinen bir gerçek bu davada Kurunun yanında yaş’ta yanacak gibi.
İşte FETÖ’nün altüst ettiği hayatların bir bölümü bu insanların.