Milletvekillerine yönelik devlet memurlarının saldırıları son zamanlarda artıyor.
Tabi Milletvekili derken tüm partilerin milletvekillerinden bahsetmediğimi anlamışsınızdır.
Saldırı derken de illaki fiziki saldırıdan bahsetmiyorum.
Sözlü saldırılar zaten olağan hale gelmiş durumda.
Ancak son zamanlarda fiziki müdahaleye kadar vardı durum.
Bir süre önce Derik’te yaşananları hatırlıyoruz.
Mardin Derik’te ilan edilen sokağa çıkma yasağı 5. gününde iken silah ve patlama seslerinin yükseldiği ilçeye girmek isteyen HDP heyeti engellendi. Sivil giyimli bir başçavuş ise HDP’li vekil Çağlar Demirel’in üzerine yürüdü. Milletvekillerinin ‘Siz kimsiniz’ sorularını yanıtsız bırakan Başçavuş'u askerler engellemeye çalıştı. Milletvekillerine doğru koşmaya çalışan Başçavuş daha sonra yere düştü. Bir ara belindeki silahını çeken başçavuşu arkadaşları zor zaptetti.
Bildik manzaralarda sık sık kullanılan bir kelime dikkatimi çekiyor.
Özellikle polisler HDP Milletvekillerine “Siz benim vekilim değilsiniz” diyorlar.
Buna ne polis nede başka biri karar veremez.
O vekil hem seçildiği ilin, hem de aynı zamanda tüm Türkiye’nin Milletvekili kabul ediliyor.
Yani Çanakkale Milletvekili hem Çanakkale’nin aynı zamanda da Batman’ın Milletvekili oluyor.
Yasalar bunu söylüyor.
Normal şartlarda olsa askerin ve polisin Milletvekiline bu şekilde hakaret etmesi mümkün değil. Hatta suçtur da.
Normal şartlar diyorum çünkü şu an normal şartlar yok ne yazık ki.
Devletin en tepesindeki yöneticiler eğer bu Milletvekillerine “Terörist” diye hitap ediyor ve hedef gösteriyorsa, polis ve asker hayda hayda bunu yapar.
Devleti yönetenler aslında suç işliyor.
Bu şekilde bir yönlendirmeye ve halkın vekillerine hakaret ettirmeye kimsenin hakkı yok.
Oradaki devlet memuru sadece vekile hakaret etmiyor. Onun vekillik yaptığı halka da aynı hakaretleri yapıyor. Bunan kabul edilecek bir yanı yoktur. Kimsenin bir halka ve vekiline hakaret etme lüksü olamaz.
Bu aslında aynı zamanda devlete de hakarettir, meclise hakarettir, ülkenin her yanındaki vatandaşlara hakarettir.
Vekil olarak seçilen kişilerin bu tür uygulamalara maruz kalması hoş değil.
‘Balık Baştan Kokar’ sözü burada anlam buluyor. Devleti yönetenlerin en tepedeki isimleri bu durumu reva görüyor ve hedef tahtasına bu vekilleri koyuyorsa yapacak bir şey yok.
Bölgenin bazı ilçeleri abluka altında.
Tam bir savaş yürütülüyor.
10 Bin asker ve polis ilçelere giriyor. Üstelik tank, top ve helikopter desteğiyle.
Oralarda insanlar ölüyor.
Biri o öldürdü diyor, öteki hayır karşı taraf diyor.
İki arada bir derede kaldı vatandaş.
Artık kime inanacağını bilmiyor.
Ama bilinen bir gerçek varki sivil insanlar yaşamını yitiriyor.
Silopi ve Cizre’den gelen cenazeler Şırnak devlet Hastanesine bırakılıyor.
Şırnak Milletvekili Leyla Birlik, Silopi ve Cizre'den gelen cenazeleri almak için Şırnak Devlet Hastanesi'nde beklediği sırada özel harekâtçı ve komandoların saldırısına uğradığını belirtiyor.
Haberi okurken bile tüylerim diken diken oluyor.
Konuya ilişkin bilgi veren Birlik, Ağrı Milletvekili Berdan Öztürk ile hastanede bekledikleri sırada özel harekâtçıların sözlü tacizine uğradığını ifade etti.
Hastanenin özel harekâtçılar tarafından ablukaya alındığını dile getiren Birlik, “Hastanede yurttaşlarla konuşurken, IŞİD görünümlü bir özel harekât bize yönelerek 'Hepinizi temizleyeceğiz' diye tehdit etti. Ben de 'Doğmamış bebeleri öldürerek mi temizleyeceksiniz' dedim. Bunun üzerine bağırmaya başladı. Vekil olduğumuzu söylememize rağmen kimlik istedi. Daha sonra üzerime yürümeye başladı. Yine, 'Hepinizi temizleyeceğiz. Göreceksiniz' gibi tehditler savurarak, ağza alınmayacak küfürler etti” diye konuştu.
Özel harekâtın sicil numarasını istediklerini söyleyen Birlik, kendisi vermediği gibi yanındakiler de onu tanımadıklarını iddia ederek, sicil numarasını vermediler. Avukatlarının özel harekâtçının sicil numarası için amirleriyle de iletişime geçtiğini belirten Birlik, “Amirleri de o kişiyi tanımadıklarını ileri sürdü. Vekil olmasaydım darp edecekti. Halka neler yapacağı ortada bunların” dedi.
Sicil numarasına ulaşılamayan özel harekâtçının saldırısına ilişkin hastanenin güvenlik kameraları kayıtlarını isteyen Birlik'e 2 gün sonra görüntülerin olmadığı bilgisi verildi. Duruma tepki gösteren Birlik, görüntülerin yok edildiğini ifade etti.
Yaşananlar hit zte iyiye işaret değil. Şu ana kadar istenmeyen bir olay yaşanmadı. Ancak böyle giderse yaşanmayacağının garantisini kim verebilir.