e-Devlet soyağacı sorgulama işleminin başlamasıyla neredeyse herkes soyunun nereden geldiğini merak etmeye başladı.
Öyleki, İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü tarafından hizmete koyulan uygulamadan ilk gün 310 Bin kişi faydalandı.
Öyle bir ilgi oldu ki site çöktü ve Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü hizmeti askıya almaya başladı.
Soyağacı sorgulamak, aslına bakarsanız oldukça güzel bir uygulama. Sonuçta insanlar hele çocuklar ile anne ve babalar veya dede ve torunlar bu konuları birbirleriyle konuşamaz hale geldiler.
Peki, öncesinde Soy ağacını sorgulamak mümkün müydü?
Evet, mümkündü. Ancak oldukça zahmetliydi.
Öcelikle bir dilekçeyle Nüfus müdürlüğüne başvuru yapmak ve gelecek daveti beklemek gerekirdi.
Ama bu yeni uygulama ile buna gerek kalmadı.
Bu uygulama oldukça fazla ilgi gördü.
İnsanlara hak vermemek elde değil.
Çünkü herkes neyle karşılaşacağını merak ediyorlar.
Aslında bunun en iyi yöntemi anne ve babalarınızla veya diğer aile büyükleriyle bu konuları konuşmaktır.
Bazı kişiler şimdi şunu merak ediyor; neden bu uygulama hayata geçirildi? diye…
İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürü Sinan Güner, bunu şöyle açıklıyor; “Bu hizmet zaten vardı. İl ve ilçe nüfus müdürlüklerinde dilekçe vererek, randevu alarak zaten talep ediliyordu ve oldukça fazlaydı. Kanunların el verdiği ölçüde anneanne, dede, torun gibi bilgilere ulaşmak mümkün. Daha önce vatandaş yan soylarını da öğrenmek için dilekçe veriyordu. Yetkililerin bu bilgileri vermesi yasak. İstediklerini alamayan vatandaş münakaşa çıkarıyordu. Bu sorunları çözmek istedik.”
Doğrusu uygulamayı ilk gün ben de kullanmak istedim. Ancak fazla yoğunluktan giremedim ve bir süre sonra sistem çöktü.
Bende herkes gibi merak ediyordum soyumuz nereye dayanıyor, nereden gelmişiz diye.
Birçok kişi ilk kez bu şekilde soyunu sorguluyor.
Ne çıkacağı belli değil.
Çıkacak sonuç hayal kırıklığı bile yaratabilir.
Hiçbir ırkın diğer bir ırka üstünlüğü yoktur.
İslamiyet, hangi ırk, dil ve ülkeden olursa olsun, bütün Müslümanların birbirinin kardeşi olduğunu bildirir. Allah indinde herkes, insan olarak, bir tarağın dişleri gibi birbirine eşittir. Namaz kılarken, en büyük rütbeli bir Müslümanla en küçük rütbeli, en zenginle en fakir, bir beyazla bir zenci Müslüman yan yana durur ve Allahü teâlâya birlikte secde ederler.
Ancak bu güne kadar hep Türk milliyetçiliğini savunan Alperen Ocakları Başkanı E.Ü’nün soyağacı sorgulaması, tam bir komedi olmuş.
Birçok haber sitesinde çıkan habere göre, arkadaşları Soyağacı Sorgulama uygulaması açıldıktan sonra E.Ü.’nün çok mutlu olduğunu ve çevresindeki arkadaşlarına, “Bu uygulama çok iyi oldu, ak g..t, kara g..t belli olacak” dediğini söylüyorlar.
Bütün arkadaşlarından soyağacı için başvuruda bulunmasını rica eden E.Ü. arkadaşlarıyla birlikteyken sonuçlar gelmeye başladı. E.Ü. cep telefonundan açtığı formda ilk olarak Babasının Annesinin Annesinin Babasının soyadı olarak Terziyan’ı gördü. Son bir umutla baktığı üst sütunda ise Annesinin Babasının Babasının Annesinin adı olarak Keje’yi gördü. Bu esnada bayılan E.Ü., arkadaşlarının yoğun çabası sonuç vermeyince ambulansla hastaneye götürüldü.
Güler misin ağlar mısın denecek bir olay.
Ancak sonrasında E.Ü’nün arkadaşının yaptığı açıklama düşündürücü.
Olay hakkında bilgi veren E.Ü.’nün yakın arkadaşı Hamit Öztürk, “E.Ü. Adanalı idi. Bize yaşadığı bölgede dedelerinin hem Kürt, hem de Ermenilerle savaşmak zorunda kaldığını anlatırdı. O zamanlarda mahalleleri Türk, Ermeni, Kürt karışıkmış. Elbette aynı mahallede olunca biliyorsunuz gönül bu. İstenmeyen bir şey tabii. Allaha şükür bizde böyle bir şey çıkmadı. E.Ü. kardeşimiz de yani kardeşimiz derken eskiden öyleydi şimdi maalesef işler değişti. Kendisi atalarının Türk olduğunu düşünüyordu. Ancak çok affedersiniz yarısı Ermeni, yarısı Kürt çıktı. Yani kanser çıksa daha iyiydi, en azından kemoterapiye sokardık ama şimdi ne yapacağımızı da bilemiyoruz. Duyduğumuza göre hastanede ilaç vermişler ama ilaçla düzelecek bir durum değil. Benim tanıdığım bir Ermeni var, Alek Amca. Kendisi yıllardır düzenli olarak ilaç kullanmasına karşın durumunda bir düzelme olmadı. E.Ü. artık anılarımızda yaşayacak” dedi.
Hiç kimse ırkını, milliyetini ve rengini seçme şansı yok. Bu kişinin de böylesi bir durum. Ancak arkadaşının, “Ancak çok affedersiniz yarısı Ermeni, yarısı Kürt çıktı” sözleri aslında bir hakaret içeriyor ve derhal bir soruşturma başlatılmalıdır.
Bu ülkede hem Ermeni, hem de Kürt vatandaşlar aynı bayrak altında yaşıyor.
Ermeni veya Kürtleri böyle aşağılamak kabul edilemez.