Yaklaşık 2,5 yıldır DAİŞ’in elinde bulunan Musul’a yönelik 36 ülkenin ortak harekatı başladı.
Bu harekât aylar süren bir hazırlığın ardından başladı.
Başlamadan önce ince bazı detaylar da masaya yatırıldı.
Harekât aslında DAİŞ’in oradan temizlenmesine yönelik, ancak olası bir Sünni-Şii çatışması veya Saddam rejimi yanlılarının saldırısı da gözardı edilmedi.
Bu olasılıklardan ilki olan Sünni-Şii çatışması yaratabilecek bir gelişme daha harekatın ilk gününde yaşandı.
Operasyonun görüntüleri yayınlanırken, özellikle zırhlı birlikler ve bazı araçlarda Irak bayrağının yanısıra üzerinde Hz. Ali’nin resminin de bulunduğu Şiiliği temsil eden bayraklar da asılmıştı.
Irak ordusu, terör örgütü DAİŞ'in elinde tuttuğu Musul'u kurtarma operasyonuna kuzey cephesinden katılmak için bölgeye zırhlı araçlarla sevkiyata başladı.
Kentin kuzey bölgesindeki Başika'ya geçmek için Peşmerge cephelerini kullanan askerler, çoğunluğu ABD yapımı zırhlı araçlarına taktıkları Şiiliği temsil eden bayraklardan dolayı söz konusu cepheye giriş yapamadı.
Irak ordusuna mensup askerler Şii bayrağı çektikleri için Peşmergeler tarafından kontrol noktasında uzun süre bekletildi.
Peşmergelerin, Irak askerlerine söz konusu bayraklar indirilmeden geçişlerine izin verilmeyeceğini belirtmesi üzerine, uzun bir süre bekleyen askerler bayrakları kaldırmalarının ardından Başika Cephesi'ne hareket edebildi.
Musul’da bugün itibariyle bir buçuk milyona yakın sivilin yaşadığı tahmin ediliyor. Nüfusun yüzde 90’ı Sünni Arap olan Musul’da, Kürtler, Şii ve Sünni Türkmenler, Hristiyanlar ile Ezidiler yaşıyor. IŞİD sonrası Hristiyanlar, Ezidiler ve Şii Türkmenlerin tamamına yakını şehri terk etti. Kürtlerin de büyük kısmı Duhok ve Erbil eyaletlerine göç etti.
2003’teki Amerikan işgalinin ardından tüm ülkeye yayılan İran etkisi, Sünni-Şii savaşını körükledi. 2005’ten bu yana ülke genelinde mezhep çatışmaları yaşanıyor. Sünni Araplar bu çatışmalar sırasında çoğunluğu Şiilerden oluşan Irak ordusu tarafından korunmuyor.
Haziran 2014’te yaklaşık iki bin IŞİD mensubu Musul’a girdiğinde, 25 bin kişilik Irak ordusu şehri savunmadan, silahlarını da bırakarak kaçmıştı. Şii yönetimin baskısı altındaki Musullular bu değişimi ilk aşamada memnuniyetle karşılamıştı.
Irak Ordusu askerleri Musul'da IŞİD'e karşı direnmeden, üniformalarını geride bırakarak sivil kıyafetlerle kaçmıştı.
Şimdilerde konuşulan konulardan biri; eğer Şii askerler Musul’a girerse, Sünni olan Musul halkından tepki görebilir ve bu bir çatışmaya dönüşebilir. Ayrıca Musul’da devrik lider Saddam Hüseyin taraftarları da azımsanamayacak kadar var.
Bu nedenle Saddam’ı deviren askerlerin yer aldığı bu birliklere yönelik saldırılar da olabilir.
DAİŞ burada kimi kaynaklara göre 4 Bin, kimi kaynaklara göre ise 8 Bin militan bulunduruyor.
Bu oldukça fazla bir güç.
3 yıla yakın süredir buradalar ve burada kendilerine göre bir savunma sistemi oluşturmuşlar.
Darda kaldıklarında şehrin dışına çıkabilecek uzunlukta tüneller yaptıkları biliniyor. Ayrıca öyle sanıldığı kadar şehri kolay teslim etmeyeceklerdir.
Daha harekatın ilk gününde intihar saldırıları oldu.
Onlarca Irak askeri bu saldırılarda yaşamını yitirdi.
Şimdi burada koalisyon güçlerini zorlu bir süreç bekliyor.
DAİŞ’in şehir savaşı başlatacağı da seçenekler arasında.
Peki, bu operasyonda hangi güçler, hangi görevle yar alacak;
Musul operasyonunda öncülüğü yapacak olan güç, Irak ordusuna bağlı, 'Altın Güç' adını taşıyan özel birlikler. ABD askerleri tarafından eğitilen bu güçler şehri kuşatacak ve IŞİD savunmasını kıracak.
Altın Güç’e ilk aşamada şehrin kuzeyinde ve doğusunda konuşlu Peşmerge birlikleri destek olacak. Yedi binin üzerinde Peşmerge Musul operasyonu için özel olarak eğitildi. Peşmerge, Musul’a girmeyecek ancak şehrin çevresinde ilerlerken ele geçirdiği bölgelerde kontrolü sağlayacak. Yani, Kürdistan Bölgesel Yönetimi’ne bağlı Peşmerge’nin hâkimiyet alanı operasyonla birlikte genişleyecek.
Altın Güç’ün ve Peşmerge’nin ön cephede ilerlemesinin ardından şehir merkezine Şiilerin ağırlıkta olduğu Irak ordusu girecek.
Şehrin güneyinde Tahran tarafından eğitilen Şii milisler konuşlanmış durumda. Musullular’ın tepkisini çeken Haşdi Şâbi adındaki bu yapının şehir merkezine girmeyeceği konusunda uzlaşma sağlandı. Ancak, Anbar eyaletlerindeki operasyonlarda da aynı anlaşmanın sağlanması, Şii milislerin köylere girerek katliamlar yapmasına engel olmamıştı. Şii milislerle ilgili en büyük kaygı bu.
Kendi güçlerini oluşturmak isteyen Musullu Sünni gönüllüler, eski Musul Valisi Esil Nuceyfi önderliğinde Haşdi Vatani adlı grubu kurdu. Yaklaşık üç bin kişilik bu grubun eğitimi için Türkiye devreye girdi. Musul’a yaklaşık 15 km mesafedeki Başika köyü yakınlarında bir eğitim kampında, 2015 başından bu yana TSK, Sünni birliklere eğitim veriyor.
Buradaki Sünni-Şii karşılaşması bir mezhep çatışmasına dönebilir. Bu nedenle ne olursa olsun bu iki grubun karşılaşmaması lazım. Yeni bir Sünni-Şii çatışmasına müsaade edilmemeli.