Bir bayram yazısı

Bir yıl içinde Müslümanların en mutlu olduğu günlerden ikisi dini bayramlardır.
Yarın kutlayacağımız Ramazan bayramı bu günlerden bir tanesidir.
Bir aylık orucun ardından gelen bayram, doğal olarak büyük bir coşku ve sevinci de beraberinde getiriyor.
Ancak bu sevinci herkesin yaşayamadığı da bilinen bir gerçek.
Bugün Ortadoğu’da yaşanan çatışmalar ve kargaşa birçok eve ateş düşürdü.
Yanıbaşımızdaki ülkelerde yaşananları görmezden gelmemiz mümkün değil.
Bir adım ötemizdeki bu ateş mutlaka bizi de yakacaktır.
Nitekim yakıyor da.
Önceki gün ve ondan önceki gün pepeşe iki genç kızımızın cenazeleri geldi Kobane’den.
Sanırım Kobane ve Şengal’de yaşamını yitiren batmanlı gençlerin sayısı 50’ye yaklaşmıştır.
DAİŞ ‘İslam Devleti’ olarak ortayı çaktı.
İslam’a en büyük zararı verdi.
İslam adına insanlar kurşuna dizdi, diri diri yaktı, kafalarını kesti, kadınları köle pazarlarında sattı ve katliamlar yaptı.
Binlerce kişiyi öldüren bu barbar örgütün Ortadoğu’da döktüğü bunca kan ve yaşattığı bunca acının ardından kim istediği gibi bir bayramı kutlayabilir ki.
DAİŞ vahşetinin ardından bu ilk Ramazan bayramı.
Sadece Batman’da 50’ye yakın evde bayram sevinci yerine yas olacak. Peki, yas olan evlerde oturanların akrabaları, yakınları, komşuları, arkadaşları… Onlar bir bayram sevinci yaşayacaklar mı?
Herkesin ortak dileği DAİŞ vahşetinin sona ermesi.
**
Böylesine sıcak bir coğrafyada Ramazan orucunu tutmak, hele hele yaz aylarında çok ta kolay değil.
Öyle veya böyle Ramazan’ı bitirdik ve işte Bayram kapımızda.
Batman’da bu yıl Ramazan ayının en güzel taraflarından bir tanesi belkide geçen yıllara nazaran şaşaalı iftar yemeklerinin verilmemesiydi.
Ramazan arifesinde yazdığım yazıda verilen iftar yemeklerine dikkat çekmiş, bazı hesaplamalar yaparak iftar yemekleri yerine muhtaç ailelere yardım yapılmasını önermiştim.
Sanırım bu işe yaradı.
Nitekim bu yıl birçok kurum ve STK, geçtiğimiz yıllarda geleneksel hale getirdikleri iftar yemekleri yerine fakir ailelere gıda paketi dağıttılar. Bazıları ise alışveriş çeki dağıtarak bu ailelerin ihtiyaçlarını karşılamasına vesile oldular.
Umut ediyorum bu türden uygulamalar gelecek yıl daha da artar ve daha faydalı bir hal alır.
Bunun yanısıra batman halkının özellikle Kobane halkına yönelik desteği de asla unutulmamalı.
**
Kobane ve Şengal’de başlayan çatışmaların ardından kente getirilen Ezidi vatandaşlara kucak açan Batman halkı, en büyük takdiri hakkediyor.
Bunun yanısıra yapılan kampanyalarla Kobane’ye yüzlerce kamyon yardım malzemesi gönderildi.
Son olarak Ramazan ayında fitre ve Zekat kampanyasında da beklenenin üzerinde destek sağlandı.
Zekat konusunda bilinçli olarak bazı kesimlerin dedikoduları dahi ilgi görmedi.
Bazı kesimler Kobane halkının gayri Müslim olduğunu ve Zekat verilemeyeceğini belirterek bunu engellemeye çalıştı. Ancak bilinen bir gerçek var ki Kobane halkının büyük bir bölümü Müslüman ve Zekat verilmesinde bir sakınca olmadığını alimler söylüyor.
Belki bu bayramda Kobane ve bölge aklının büyük bölümü bayramı buruk kutlayacaktır. Ancak bu halka yapılan bu yardımlar ve verilen destek acılarını bir nebze olsun azaltacaktır.
Zor bir durum, sevdiklerinden yoksun bir bayramı karşılamak.
Ancak yapacak çok ta şey yok.
Kobane’de yaşamını yitirip oradaki kabristanlarda yatanların anneleri ve akrabalar bu bayram oralara gidecekler. Sevdiklerinden uzak kalmayacaklar.
Ancak unutmamak gerekir ki bu coğrafyada yitip bir mezarı bile olmayanlar var.
Her şeye rağmen bayrak kutlanacak.
Kimisi buruk, kimisi sevinçli…
Kimisi yakınlarına kavuşmanın heyecanını, kimisi ayrı kalmanın üzüntüsünü yaşayacak.
Bayram tadında bayramı yaşayamıyorsak da iyi bayramlar diliyorum…