Türkiye açısından olumsuzluklar peşpeşe geliyor.
Avrupa Birliğinin sert raporunun ardından bu kez basın özgürlüğü alanında gerileme yaşandı.
Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü (RSF), 2016 Dünya Basın Özgürlüğü raporunu Washington'da açıkladı. Örgütün ABD Direktörü Dephine Halgand'ın basın kuruluşlarıyla paylaştığı raporda, Türkiye, 151'inci sıraya düştü. 2015 raporuna göre, 2 sıra daha gerileyen Türkiye, Tacikistan ile Demokratik Kongo Cumhuriyeti arasında yer aldı.
Raporda, “Türkiye'de gerilemeye yol açan karmaşa, Suriye'deki çatışmalar ve PKK'lı Kürt isyancılarla mücadelenin yeniden başlamasından kaynaklanıyor” dendi.
Raporda Cumhurbaşkanı Erdoğan’a da eleştiriler vardı. Raporda, ‘Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, Türkiye'de medyaya karşı bir saldırı başlattığı, gazeteciler ve sosyal medya kullanıcıları için, 'Cumhurbaşkanı'na hakaret" gerekçesiyle davalar açıldığı, internet erişiminin sistematik olarak sansür edildiği, medya ve sivil toplumun bütün baskılara karşın Erdoğan'ın baskıcı tavrına direndiği’ ifadeler yer aldı.
Dephine Halgand, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, Alman bir komedyene hakaret davası talebini de değerlendirdi. Almanya'nın izin verdiği soruşturma ile ilgili Halgand, “Türkiye'nin uzun ve üzücü listesindeki bu son suiistimal, gelecek raporda sayısal kriterler arasında göz önünde bulundurulacaktır. Bu kriterler suiistimallerin, tutuklanan ya da saldırıya uğrayan gazetecilerin, başlatılan yasal süreçlerin sayısıdır. Bu durum, Türkiye'nin sıralamasını doğrudan etkiliyor. Bu yıllardır böyle. Daha da kötüleşemeyeceğine inanırken, her zaman hayret ettiğimiz sürprizlerle karşılaşıyoruz” dedi.
Türkiye, Rusya, Ukrayna ve eski Sovyet Cumhuriyetleri ile birlikte bölge açısından da değerlendirildi ve 34 sıra düşen Tacikistan'ın ardından ikinci gerileyen ülke oldu.
Basının en özgür olduğu ülkelerin başında ise Finlandiya, Hollanda ve Norveç oldu. Geçen yıl 49'uncu sırada olan ABD, bu yıl 41'inci sırada yer aldı. ABD'nin ilk sıralarda yer almamasının en büyük nedeni ise gazetecilerin haber kaynaklarını ve muhbirleri kontrol etmekteki baskıcı tutumu. Casusluk yasası altında yapılan soruşturmalar en fazla Obama yönetiminde yapılmış durumda. Ayrıca başkanlık kampanyalarını izleyen gazetecilerin aday adaylarından gördükleri kötü muamele de rapora girdi.
Geçen yıl 149'uncu sırada yer alan Türkiye'nin iki sıra gerilediği görüldü. Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi'nde geçen yıl 152'nci sırada yer alan Rusya ise dört sıra yükselerek Türkiye'yi geride bıraktı.
Sınır Tanımayan Gazeteciler örgütünün hazırladığı raporda Türkiye'de hükümet ve yargının ‘eleştirel medyanın üzerine yoğun bir biçimde gittiği’ vurgulandı.
Raporda Türkiye'de ‘sürekli olarak yayın yasakları konduğu, gazetelerin yazı işlerine baskınların yapıldığı, gazetelere kayyum atandığı, yabancı gazetecilerin gözaltına alındığı ve eleştirel gazetecilerin haklarında açılan davalarla engellenmeye çalışıldığı’ vurgulandı.
Geçen yıla göre Avrupa ülkelerinden Polonya'nın basın özgürlüğü endeksinde 29 sıra gerileyerek 47'nciliğe düştüğü görüldü. En büyük düşüşü ise 150'nci sıradaki Tacikistan ve 155'inci sıradaki Brunei yaşadı. Her iki ülke de bir önceki yıla göre 34 sıra geriledi. En büyük ilerleme kaydeden ise 30 sıra ilerleyerek 96'ncı sırada yer alan Arap ülkesi Tunus.
İngiltere, Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi'nin 38, Fransa 45'inci sırasında bulunuyor.
Sınır Tanımayan Gazeteciler örgütünün raporunda dünyada “medya özgürlüğüne duyulan saygıda büyük ve ürkütücü bir kayıp yaşandığına“ dikkat çekildi. Bu kayba Mısır ve Türkiye gibi ülkelerde otoriter eğilimlerin, Polonya'daki gibi hükümetlerin kamu medyası üzerindeki artan kontrollerinin, Yemen, Libya, Burundi gibi ülkelerdeki savaş ve iç savaşların neden olduğu kaydedildi. Dini ideolojilerin ve oligarkların artan etkisinin de medya üzerindeki baskıyı artırdığı ifade edildi.
Baskılar nereye kadar gideceğini kestirmek mümkün değil. Ancak Basın Özgürlüğü alanında Türkiye’nin her geçen gün geriye gittiği apaçık ortada.
Hükümetin muhalif basına hiç tahammülü kalmadı.
Hemen hemen tüm muhalif basına yönelik baskılar sözkonusu.
Geçen yıl 22 Temmuz’dan bu yana kapatılan internet haber sitesinin sayısı 300’ü geçti. Aralarında Yüksekova Haber, Fırat Haber Ajansı, Dicle Haber Ajansı, Etkin Haber Ajansı gibi haber sitelerinin de olduğu sitelerin bazıları birden daha çok kez kapatıldı.
En son Dicle Haber Ajansı’nın sanırım 36’ıncı kez kapatıldığını biliyorum.
Böylesi bir durumda Türkiye’nin ‘Basın Özgürlüğü’ alanındaki durumunun bu kadar kötü olması gayet normal. Sanırım ülkeyi yönetenler bu durumun daha da ağırlaşması için elinden geleni yapıyorlar.