Şu ana kadar FETÖ soruşturması kapsamında 79 Bin kişi açığa alındı, 40 Bin kişi gözaltına alındı, yaklaşık 10 Bin kişi tutuklandı.
Hergeçen gün bu listeye yeni isimler ekleniyor.
Tabi bu durumda özellikle devlet kademelerinde çalışanlar büyük bir panik yaşıyorlar. Hepsinin kafasında şu soru var; “Acaba yanlışlıkla benim FETÖ ile bir bağım olduğu tespit edilir mi?”
Bu konuda gerek Başbakan ve gerekse bakanlar sürekli bu konuda çok hassas davrandıklarını belirterek kurunun yanında yaşın da yanmaması için titiz bir çalışma yürüttüklerini belirtiyorlar.
Ancak yine de herkesin içinde bir şüphe bulunuyor.
Eğer kendinden eminsen korkacak bir şey yok. Ancak herkes olası bir yanlışlıktan korkuyor.
Başbakan Binali Yıldırım, bir süne önce ellerinde 50 bin kişilik bir liste bulunduğundan söz etti. Bu durumda bu 50 bin kişinin daha açığa alınacağı veya tutuklanacağı anlamına geliyor.
Peki, kim bu 50 Bin kişilik listede bulunanlar?
Bu kişiler nasıl tespit edildi?
Başbakanlık ve İçişleri Bakanlığı kaynaklarına göre Başbakan Yıldırım'ın açıkladığı liste Milli İstihbarat Teşkilatı'nca (MİT) hazırlandı.
15 Temmuz'dan sonra MİT'in, darbe girişimcilerinin kendi aralarında haberleşmek amacıyla kullandıkları ‘ByLock’ adlı özel bir cep telefonu uygulaması üzerinde çalıştığı ve bu uygulamanın şifrelerini kırmayı başardığı yönünde bilgiler kamuoyuna yansımıştı.
Bu çalışma kapsamında, MİT'teki bilişim uzmanları, Litvanya tarafından oluşturulduğu ifade edilen Whatsapp benzeri haberleşme yazılımını kullanan yaklaşık 53 bin kişiyi tek tek tespit etti.
Anlaşılan ByLock adlı bu uygulamayı kullananlar yandı.
Peki, bu isimlerle ilgili süreç nasıl işleyecek?
Belirlenen isimlerden oluşan listeler iki hafta önce Sosyal Güvenlik Kurumu'na gönderilerek, kimlerin devlet görevlisi, kimlerin özel sektör çalışanı olduğu ayrıştırıldı.
SGK'daki ilk süzgeçten geçirilen ByLock kullanıcı listeleri ilgili kamu kurumlarına ulaştırıldı.
Şimdi kurumlar, Gülen cemaatinin kendi arasında haberleşmede ve bilgi aktarımında kullandığı ByLock'çu personeli üzerinde idari işlemler başlatıyor. Ardından bu devlet görevlileriyle ilgili adli işlemler de başlatılıyor, gözaltılar ve tutuklamalar var.
FETÖ’cülerin kullandığı ByLock iletişim sistemi Whatsapp, Telegram benzeri bir uygulama değil. ByLock'u kullanmak isteyenler, mutlaka kendisini tanıyanların referansıyla üye olabiliyor. Üyeler, 8 haneli bir şifre kullanmak zorunda.
Fazlasıyla, güvenli bir uygulama olarak tanımlanıyor ByLock.
İşte bu nedenle, güvenli ve referansla girilen bir iletişim sistemini kullananlar FETÖ'cü olarak değerlendiriliyor.
17/ 25 Aralık sürecinin ardından gerek devlet kadroları, gerekse özel sektör içindeki ‘kripto’ olarak tanımlanan FETÖ üyeleri, ilk aşamada oluşturulan 53 bin kişilik liste üzerinden ortaya çıkarılıyor.
ByLock soruşturma süreciyle bağlantılı devlette FETÖ'yle mücadele çerçevesinde 4 aşamalı bir tespit ve tasfiye sistemi uygulanıyor.
Haklarında FETÖ üyesi olmak iddiasıyla araştırma ve soruşturma başlatılan devlet görevlileri, bulundukları konum ve faaliyetleri açısından 4 aşamada değerlendiriliyor.
1. Grup: Fiilen veya sözle 15 Temmuz darbe girişimine destek olanlar. FETÖ içinde "abi / abla / imam" düzeyinde sorumlu olanlar. Örgüte yeni üye kazandırmak vaye örgüt tabanındaki kişileri örgüte bağlı tutmak için faaliyet yürütenler.
2. Grup: FETÖ'ye mensubiyeti veya iltisakı bilinenlerden; 17/25 Aralık süreci sonrasında örgüt hakkında bildiklerinin anlatmamış, ifade vermemiş, itirafta bulunmamış olanlar. 17/25 Aralık süreci sonrasında örgütle mücadele etmemiş, karşı tavır almamış, mücadelede isteksiz davranmış olanlar.
3. Grup: FETÖ örgütü ile geçmişte irtibatı olsa da 17/25 Aralık süreci sonrasında, örgütten kopmuş ve karşı tavır almış, ifade vererek bildiklerini anlatmış, devcletine ve milletine sadakatini kaybetmeden tarafsız görev yapabilir olanlar.
4. Grup: FETÖ ile hiç bir üyeliği, mensubiyeti, iltisakı veya irtibatı olmayanlar.
Devlet görevlileri, soruşturmacı birimlerce artık bu kriterlere göre değerlendiriliyor artık.
Hükümetin 4. KHK'sının Resmi Gazete'de yayımlanmasıyla 2 bin 360 emniyet personeli FETÖ'yle bağlantılı oldukları gerekçesiyle ihraç edildi.
Liste incelendiğinde, 17/25 Aralık sürecinden sonra emniyet teşkilatında yeterli temizliğin yapılmadığı görülüyor ne yazık ki.
Çünkü ihraç edilen liste içinde daha önce Paralel devlet Yapılanması (PDY) ve yasadışı dinlemeler dahil, emniyet içinde hak etmediği halde sahte terfi operasyonunda görev alan ve hakkında işlem yapılan birçok polis bulunuyor.
FETÖ’ye yönelik temizlik harekatı bir süre dana devam edecek gibi.
Ancak her zaman söylüyorum; bu temizlik yapılarken çok titiz davranılmalı ve haksız yeri kimse mağdur edilmemeli.