Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 7 Haziran seçimlerinin en çok konuşulan ismi olmuştu.
Şehir şehir dolaşıp, açılış ve temel atma törenlerinde yaptığı konuşmalarda hiçbirzaman ismini zikretmediği bir parti (!) için 400 milletvekili istemişti.
İstanbul'un fethinin 562. yıldönümünde yaptığı konuşmaya ne demeli peki?
Cumhurbaşkanı Erdoğan şöyle konuşmuştu; “Fetih, Türkiye'yi yeniden ayağa kaldırmaktır. 12 yıldan beri bu ülkenin, bu milletin maküs talihini tersine çevirmek, bunun için mücadele etmektir. Fetih, İnşallah 7 Haziran'dır!”
Bu konuşmaya göre muhalefet partileri de Bizans oluyordu sanırım.
Tüm muhalefet partilerinin genel başkanları Cumhurbaşkanını tarafsız olmamakla suçladı ve sert eleştiriler yaptı.
Sahi tarafsız olması gereken bir Cumhurbaşkanının böyle hareket etmesi ne kadar doğru?
Şu sıralar 1 Kasım’da yapılacak erken seçim sathı mahallindeyiz.
Bu arada Ankara’nın daveti üzerine 7 Haziran seçimlerini takip etmesi için temsilci gönderen Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT)ş, 7 Haziran’daki genel seçimlere ilişkin nihai raporunu tamamladı.
AGİT, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın seçimlerdeki rolünün kampanyaya ilişkin yasal kuralları ihlal ettiği ve ilgili Avrupa belgelerine uymadığı tespitinde bulundu. Medya özgürlüğüne ilişkin olumsuzlukların da önemli yer tuttuğu 18 Ağustos tarihli raporda çok sayıda tespit ve tavsiyeye yer verildi.
Raporda öne çıkan tespitler şunlar;
- Cumhurbaşkanı’nın kampanyaya katılması kuralları çiğnedi ve AGİT ile Avrupa Konseyi’nin ilgili belgelerine uymadı.
- Cumhurbaşkanı, Anayasa’ya göre parti tutmamak ve görevlerini yansız yerine getirmek zorunda olmasına rağmen seçim kampanyasında aktif rol üstlendi. Cumhurbaşkanı, olağanüstü sayıda kamu etkinliğine devletin başı olarak yerel yetkililerle katıldı ve bunları hükümetin çalışmalarını övmek, iktidar partisi lehine kampanya yapmak ve muhalefet temsilcilerini eleştirmek için fırsat olarak kullandı.
- Medya özgürlüğü ciddi endişe alanı. İktidar partisine karşı eleştirel olan medya ve gazeteciler kampanya süresince aralarında siyasilerin doğrudan müdahalesi, kurumsal nitelikli ve iktidar partisinin düzenlediği etkinliklere katılımın engellenmesi, kapatma tehditleri gibi uygulamaların yer aldığı baskı ve gözdağına maruz kaldı.
- Hükümete yakın özel şirketlerin reklam vermekten vazgeçeceğine yönelik korku ve gazetecilere yönelik davalar yaygın otosansüre neden oldu. Canlı bir medya ortamı var, bununla birlikte yasal çerçevede yersiz sınırlamalar sürüyor.
- Cumhurbaşkanı, iktidar partisinin faydasına olan geniş çaplı televizyon yayınından yararlandı.
- Yüzde 10’luk seçim barajı siyasi çoğulculuğu sınırlıyor.
- İktidar partisiyle diğer adaylar arasındaki kutuplaşma dikkate değerdi ve çatışmacı retorik sıklıkla kullanıldı.
- Karalama ve Cumhurbaşkanı’na hakaretin cezalandırılması konuşma ve kampanya özgürlüğünü gereğinden çok sınırlıyor.
AGİT’in öne çıkan bazı tavsiyeleri ise şunlar:
- Seçime güveni artırmak için aralarında Cumhurbaşkanı ve adayların da bulunduğu kamu yetkililerinin makamlarının avantajlarını seçim amaçlı kullanmasını önlemek amacıyla devletle partiler arasında ayrımı güvence edecek önlemler uygulanmalı.
- İdari kaynakların yanlış kullanımı ve resmi makamların seçim amaçlı kullanılmasının da aralarında bulunduğu tüm kampanya yasaklarının seçim sürecinde uygulanmasını sağlamak amacıyla yasal çerçevenin değiştirilmesi göz önüne alınmalı.
- Kamu yönetiminin tarafsızlığının sağlanması için çaba gösterilmeli.
- Yasal çerçeve, ifade özgürlüğüyle ilgili uluslararası yükümlülüklere uygun olarak ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) 10’ncu maddesi uyarınca değiştirilmeli. Yetkililer ifade özgürlüğüne yönelik gereksiz müdahaleden kaçınmalı.
- Çoğulculuğu ve parlamentodaki temsili artırmak için seçim barajının düşürülmesi göz önüne alınabilir.
- Oyun eşitliğini sağlamak için koltuk dağıtımı gözden geçirilmeli. Seçim yasal çerçevesi gözden geçirilmeli ve değiştirilmeli.
Tespitler ve 1 Kasım seçimlerine yönelik uyarılar raporda böyle yer aldı.
Şimdi gözler yeniden Cumhurbaşkanının üzerinde olacak. Partiler henüz meydanlara inmedi, hazırlıklar yapılıyor. Sanırım seçim sürecinde yine birçok açılış ve temel atma töreni yapılacaktır.