Geçtiğimiz 11 Mart tarihinde Türkiye’de ilk vakanın görülmesinin ardından Koronavirüs ile mücadele de başladı.
Aradan tam 8 aylık bir süre geçti.
Ne vakalar bitti, ne de kontrol altına alınabildi.
Hatırlarsanız bilim insanları özellikle yaz aylarının gelmesiyle sıcak ortamda Koronavirüs’ün yaşama şansının zayıf olduğunu ve aşırı sıcaklarda öleceğini belirtmişti.
Ancak Türkiye ve bölge illeri neredeyse son 20 yılın en sıcak yazını geçirdiler.
Vakaların azalmasını ve virüsün ölmesini bir kenara bırakın, Batman’da günlük vaka sayısı olarak 500’leri bile gördük.
Yani anlayacağınız virüsün sıcakta öleceği iddiaları boş çıktı.
Vakaların kontrol altına alınması için şu ana kadar birçok önlem alındı.
Ama bunların bazıları dışında çok fazla etkili önlemler olduğunu söylemek doğru olmaz.
Aslında her ülke kendince bir yöntem deniyor.
Başarılı olanlar var, başarısız olanlar var.
Ama bilinen bir gerçek te var ki şu sıralar Türkiye’nin tüm komşu ülkelerde ve Avrupa’da ciddi bir vaka artışı var.
Bu artış Türkiye’de ve bölgemizde de yaşanıyor.
Ağustos ayında vaka sayılarının an yüksek olduğu illerin başında Batman geliyordu.
Günlük vaka sayılarını açıklayan Batman Tabip Odası Başkanı Dr. Selahattin Oğuz, sahadaki üyelerinden aldıkları bilgiye dayanarak Ağustos ayı ortalarından itibaren günlük 300-350 pozitif vaka tespit edildiğini belirtmişti.
Ne il yöneticilerinden, ne de Sağlık müdürlüğü veya Sağlık Bakanlığından bu iddiaları yalanlayan bir cevap gelmemişti.
Batman yaz döneminde çok can kaybetti. Birçok değinimizi kaybettik. İnsanlarımız ne yazık ki yoğun bakım sırası beklerden yaşamını yitirdi. Şimdi yine o günlere dönme eğilimi var.
Çünkü Eylül ayından bu yana Batman’da vaka sayılarında ciddi bir artış var.
Geçtiğimiz Eylül ayı başında Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, vaka sayılarında artış ve düşüş yaşanan illeri aktardı.
Koca, son dönemde artışın en fazla olduğu iller arasında Batman ve bölge elleri olan Şanlıurfa, Mardin ve Diyarbakır gibi kentlere dikkat çekmişti.
Ne yazık ki bu illerde vaka sayıları hergeçen gün korkutucu boyutlarda artıyor.
Diyarbakır’da yoğun bakım sıkıntısı yaşandığı belirtiliyor.
Vakaların yoğun olduğu Ağustos ayında Batmanda alınan önlemler ve özellikle Filyasyon ekiplerinin bir başarısı olarak günlük vaka sayıları 20-30 bandına kadar gerilemişti.
Ancak geçtiğimiz gün SES ve Tabip Odası tarafından yapılan ortak basın açıklamasında günlük vaka sayısının Kasım ayında ortalama 153 olduğunu açıkladılar.
Malum soğuklar başladı ve hane nüfusları sıcak olan odalara kaymaya başladı.
Kentin büyük bölümünde doğalgaz olmadığı için vatandaşlar soba kurarak ısınıyorlar.
Bu da beraberinde bir büyük tehlikeyi getiriyor.
Ev halkı doğal olarak sobanın yandığı odalarda kalıyorlar ve bu durumda virüs kapan birinin hastalığı tüm aile fertlerine bulaştırma riski var.
Bunun önüne geçmek çok zar.
Özellikle son 1,5 ayda virüsü kapar kişilerle teması olan kişilerinde karantinaya alındığı göznünde bulundurulduğunda neredeyse her hanede karantinada olan bir kişi vardır.
Şu anda Covid-19 ile mücadelede en etkin önlemlerin maske, sosyal mesafe ve hijyen olduğu artık tüm dünya tarafından kabul ediliyor.
Kolluk güçleri tarafından alınacak önlemlerden daha etkili olan, bizim kendi önlemimizi almaktır.
Kurallara uyduğumuz taktirde emin olun bu virüsten korkmaya hiç gerek yok.
Ancak Batman’da kurallara pek uyulduğu söylenemez.
Hala ölen kişilerin ardından taziyeler kuruluyor ve marifetmiş gibi kurulan taziyelerde biraraya gelen kalabalıkların olduğu kareler sosyal medyadan paylaşılıyor. Bu hareketin bir vebal olduğunu unutmayın.
Tabi yanlış uygulamalar da var.
Mesela okulların açılması gibi. En üst düzeyde önlemlerin alınması gereken yüzyüze eğitim yapılan okullarda hergün dezenfekte yapılıyor mu? Sanmıyorum.
Peki, sosyal mesafe kuralı unutularak toplu taşıma araçlarında ayakta yolcu alınmasına ne demeli.
Eğir böyle devam ederse kısa zamanda sokağa çıkma yasağı getirilmesi kaçınılmaz olacaktır. Bunun için lütfen önlemlere sıkı sıkıya uyan.