Suriye’deki iç savaş uzadıkça, bölge ülkelerine etkileri de o kadar artarak devam ediyor.
Aslında şu günlerde oradaki sorunun çözümü için Cenevre’de bir toplantı planlandı.
Bugün yapılacak toplantı öncesi ise deyim yerindeyse kızılca kıyamet koptu.
Toplantıda Suriye’nin geleceği masaya yatırılacak. O zaman doğal olarak Suriye’de söz sahibi kesimlerin toplantıya katılması gerekiyor.
Şu an ülkede etkili olan grupların yöneticileri Cenevre’ye davet edildi. PYD Eşbaşkanı Salih Müslim de davet edilen kişiler arasındaydı. Hatta otelde yer ayrılarak ağırlandı.
Ancak beklenen o yazılı davet bir türlü ulaşmadı.
İşte bu anda Türkiye devreye gerdi ve PYD’nin toplantıya katılmaması için kulislere başladı.
Açıklamalar ardı ardına geldi.
Önce Türkiye’nin şu sıralar ilişkilerinin limoni olduğu Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov söz aldı. Lavrov, Cenevre görüşmelerinde Kürtlerin PYD ile mutlaka temsil edilmesi gerektiğini söyledi.
Moskova’da düzenlediği değerlendirme basın toplantısında Cenevre sürecini tıkayan en önemli dış oyuncunun Türkiye olduğunu ima eden Lavrov, “Cenevre’de Suriye krizine çözüm bulunması için yapılması planlanan konferansa bir ülkenin ortaya attığı çekinceler engel oluyor. Bu ülke, Suriyeli Kürt temsilcilerin masaya oturmasına karşı çıkıyor. Halbûki Kürtler Suriye nüfusunun yüzde 15 gibi önemli bir bölümünü oluşturuyor. Rusya olarak biz PYD’nin Cenevre görüşmelerine katılması taraftarıyız” dedi.
PYD’nin Cenevre’ye davet edilmediği takdirdi Suriye’nin geleceği ile ilgili varılacak sonuçların hayata geçirilemeyeceğini öne süren Lavrov, Suriye’de Kürt faktörünün sadece Rusya tarafından değil, ABD tarafından da önemsendiğini belirtti. Lavrov, “Ortaya ilginç bir tablo çıkıyor. ABD yönetimi bir yandan Suriye’deki Kürt partisi PYD ile müttefik olduklarını ilan ediyor, teröristlere karşı mücadele etmeleri için silah veriyor. Diğer taraftan ise Cenevre’ye katılmalarına karşı çıkmaya hazır görünüyor. Bu işte bir çelişki var. Beklentimiz ABD’nin görüşünü netleştirmesidir” ifadelerini kullandı.
Ardından Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu konuştu.
Çavuşoğlu, NTV canlı yayınında yaptığı açıklamada, Cuma günü İsviçre'nin Cenevre kentinde BM aracılığında yapılacak Suriye görüşmelerine, PYD'nin davet edilmesi halinde Türkiye'nin müzakereleri boykot edeceğini söyledi.
Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi (AKPM) toplantıları için Strazburg'da bulunan Çavuşoğlu, Cenevre'deki Suriye müzakerelerine terör örgütü PYD'nin davet edilmesi halinde Türkiye'nin müzakereleri boykot edip edemeyeceğine ilişkin soru üzerine şu yanıtı verdi; “Tabii ki boykot ederiz. Kesin, net. Giderler başka yerde görüşürler, orada başka şeyler yaparlar ayrı bir şey. Ama müzakere heyetinin içinde PYD unsurları olamaz. Terör örgütleri olamaz. Türkiye'nin bu konudaki tutumu nettir.”
CNN International kanalında gazeteci Christiane Amanpour’a konuk olan Başbakan Ahmet Davutoğlu ise, Suriye krizinin çözümünde masaya kimlerin oturacağı ve Suriye’de bazı bölgeleri elinde tutan Suriye Kürtlerinin masada yer almasına Türkiye’nin nasıl yaklaşacağının sorulması üzerine, “Biz Suriyeli Kürtleri masada istiyoruz. Kürtler olmadan masa tamamlanamaz. Biz terör örgütü olan PYD’nin masaya oturmasına karşıyız” yanıtını vermişti.
Peki, o zaman PYD’den geriye Suriye’de hangi Kürtler kalıyor. Şu anda Suriye’deki Kürtlerin yaşam sigortası PYD. Tüm Kürtler bu oluşumu temsilcileri olarak görüyor ve destekliyor.
Bir ülkenin nüfusunun yüzde 15’ini oluşturan Kürtlerin Cenevre’deki masada olmaması sorunu çözmez, daha da derinleştirir.
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mark Toner, günlük basın toplantısında, Cenevre'deki Suriye müzakerelerine PYD'nin davet edilmemesine ilişkin konuştu.
Toner, Türkiye’nin PYD’nin toplantıya davet edilmesi halinde görüşmeleri protesto edeceğine atıfta bulunarak, “Kimin katılıp kimin katılmayacağı yönünde görüş ayrılıkları olduğunu biliyoruz. İlaveten kimlerin katılacağı Staffan de Mistura’nın tercihi. Biz de Suriyeli muhaliflerin nasıl seçileceği yönündeki işlemleri destekliyoruz” dedi.
Birleşmiş Milletler’in (BM), henüz katılacak grupların listesini açıklamadığını hatırlatan Toner, “Fakat bizim anladığımız kadarıyla PYD bu hafta yapılacak toplantıda olmayacak” şeklinde konuştu.
Burada çözümden çok, daha masa kurulmadan çözümsüzlük dayatılıyor.
Suriye sorunu çözülmedikçe huzur ve güven olmayacak. Bunu artık Batman’da da görüyoruz, yaşıyoruz. Suriye’deki iç savaşın ardından buraya gelen mültecilerin ve sorunların haddi hesabı yok.
Kendi sorunlarımızın yanında onlar la da ilgilenmek zorunda kaldık. Caddeler Suriyeli dilencilerden geçilmez oldu.
Belki yeni bir yaşam umuduyla topraklarından koparılan binlerce Suriyeli yeni bir yaşam yolunda canından oluyor. Daha geçen gün Suriyeli tadın yeğeni tarafından öldürüldü.
Bu ve buna benzer sorunları çoğaltmak mümkün. Şu an yapılması gereken tek şey sorunun çözülmesi.