Neredeyse 1,5 yıl oldu ülkede huzur denen şey kalmadı.
Artık hergün yeni bir acıya uyanıyoruz ne yazık ki.
Birinin sancısı dinmeden, bir yenisi başlıyor acıların…
35 yıldır kanın oluk oluk aktığı bir ülkedeyiz.
Bunca yıldır aranan huzur hiç gelmedi.
Kanın akmadığı tek bir karış toprak kalmamışken, ileriye dönük umutlarımızı da yitiriyoruz artık.
Oysa 1,5 yıl önce başlayan çatışmalar öncesinde ne kadar da umutluyduk yıllar süren bu çatışmaların biteceğine.
Bu işin çetelesini tutanlar bile hesapları şaşırdılar.
Bilmem kaç bin kişi can verdi, hiç tahmin etmen kaç kişi sakat kaldı…
Ama bilirim yiten her can bu toprağın çocukları.
Kırsalda yıllardır süren savaşa alıştık, ama şehirlere ineceğini hiç tahmin etmezdik.
‘Kurşun adres sormaz’ derler, şimdi bombalar adres sormaz oldu.
Türkiye’de son bir buçuk yılda, sivil, asker ve polislerin hedef alındığı tam 32 bombalı saldırı gerçekleşti.
Bu saldırılara en son ise, Kayseri'de çarşı iznine giden silahsız ve sivil giyimli askerlerin de olduğu halk otobüsünün yanında bombalı araçla gerçekleştirilen saldırı eklendi. Bu saldırıda 14 asker şehit oldu, 56 kişi yaralandı.
Cumartesi gecesi İstanbul Beşiktaş'ta gerçekleşen bombalı çifte saldırının yankıları devam ederken, dehşet içerisinde ‘artık bu kaçıncı’ diye isyan ediyoruz; çünkü gerçekten de neredeyse terör olaylarının sayısını unutacak hale geldik.
Son bir buçuk yıl içerisinde Türkiye'de gerçekleşen canlı bomba ve bombalı saldırı eylemlerini listelediğimizde ise, ortaya çıkan tablo insanın içini acıtıyor, kanatıyor…
5 Haziran 2015’te HDP’nin Diyarbakır'daki seçim mitingine IŞİD tarafından bir bombalı saldırı düzenlendi. Haziran 2015 Türkiye genel seçimlerinden iki gün önce düzenlenen bu saldırıda 5 kişi hayatını kaybetti, 400'ün üzerinde kişi de yaralandı.
Ne yazık ki bu saldırı sanki bir fitili ateşledi.
Bombalı saldırılar, intihar saldırıları ve canlı bomba saldırıları birbirini izledi.
20 Temmuz 2015'te Kobani’ye yardım götürmek için Şanlıurfa’nın Suruç ilçesine giden 300 kişilik gruba IŞİD tarafından canlı bomba saldırısı düzenlendi. Saldırıda 34 kişi öldü, 104 kişi yaralandı.
10 Ekim 2015’te Ankara'da gerçekleştirilen Barış Mitingi'nin toplanma yeri olan Tren Garı'nın önünde 2 bomba ile yapılan saldırıda tam 109 kişi hayatını kaybetti, 500’ü aşkın yurttaş yaralandı. Saldırı, tarihe ‘Türkiye’nin en kanlı terör eylemi’ olarak geçti.
12 Ocak 2016'da İstanbul Sultanahmet meydanında, Suriye kökenli 28 yaşındaki bir saldırgan turist kafilesinin arasına girerek üzerindeki bombayı patlattı. Patlama sonucunda saldırgan dahil 13 kişi olay yerinde öldü, 16 kişi de yaralandı. Bu saldırı, artık turistlerin de hedef alındığını ortaya koydu.
17 Şubat'ta ise, Ankara'nın kalbine bomba yüklü araçla bir saldırı düzenlendi. Bomba yüklü araç, Genelkurmay, TBMM ve kuvvet komutanlıklarının yakınında 5 askeri servis aracının geçişi sırasında patlatıldı. Saldırıda 29 kişi öldü, 61 kişi yaralandı.
Başkent Ankara'da 5 ayda gerçekleşen 3. saldırı, bu kez Ankara'nın kalbi Kızılay'da bomba yüklü bir araçla düzenlendi. 37 kişi öldü, 125 kişi yaralandı.
19 Mart tarihinde, Taksim İstiklal Caddesi'nde Beyoğlu Kaymakamlığı önünde bir intihar saldırısı düzenlendi. 4 kişi öldü, 7'si ağır 36 kişi de yaralandı. Saldırganın, polisler tarafından fark edildiği için planladığı yere varmadan önce kendisini patlattığı iddia edildi.
31 Mart tarihinde, Diyarbakır otogarı yakınlarında, saat 17.00 civarında polis servisine bir bombalı saldırı düzenlendi. Saldırıda 7 polis şehit oldu, 13 polis memuru ile 14 sivil yaralandı.
7 Haziran günü, İstanbul Vezneciler'de bomba yüklü araçla bir saldırı gerçekleştirildi. TAK’ın üstlendiği bu saldırıda 7’si polis 11 kişi hayatını kaybetti. 36 kişi yaralandı.
İstanbul Atatürk Havalimanı'nda 28 Haziran akşam saatlerinde düzenlenen terör saldırısında, 44 kişi hayatını kaybetti, 237 kişi yaralandı. Saldırı sırasında en az iki kişinin kendini patlattığı belirtildi.
Geçtiğimiz hafta, Beşiktaş’ın Vodafone Arena stadı yakınında çevik kuvvet ekiplerine düzenlenen çifte bombalı saldırıda 36'sı polis, 44 kişi hayatını kaybetti; 155 kişi yaralandı. Saldırıyı TAK üstlendi.
Ve son olarak Kayseri'de çarşı iznine giden askerlerin de içerisinde olduğu halk otobüsünün yanında bombalı araçla gerçekleştirilen terör saldırısında 14 asker şehit oldu, 56 kişi yaralandı.
Önceleri şehit haberleri sadece Doğu ve Güneydoğu’dan gelirdi. Şimdi ise acının yönü belli değil. Artık ülkenin herhangi bir yerinden acı feryatların yükseldiğini görüyoruz.
Böylesi saldırıları vicdan sahibi insanların kabul etmesi mümkün değil. Çünkü bu saldırılar en büyük insanlık suçudur.
Şiddetle kınıyoruz ve inanın söyleyecek laf bulamıyoruz.
Diyeceğimiz tek şey var.
LANET OLSUN… LANET OLSUN…