Geçtiğimiz haftaya damga vuran gündem konulardan biri, Ensar vakfına Kızılay üzerinden yapılan bağış olmuştu.
Başkentgaz tarafından Kızılay’a verilen 8 milyon dolar bağıştan 7 milyon 925 bin doları Ensar Vakfı’na aktarıldı. Bağış belgesinin basına sızması, büyük bir tartışmanın da fitilini ateşledi.
Bu tartışma üzerine Kızılay, “Hayırsever firma Kızılay’a bağışta bulunurken şart olarak öğrenci yurdu yapılmak üzere bu vakfa aktarılmasını istemiştir” dedi.
Tartışmasının bu kadar alevlenmesinin bir nedeni de, bağışın yapıldığı Ensar Vakfı oldu. Malum bu vakıf son olarak kendi bünyesindeki bir yurtta çocuklara yönelik cinsel taciz ile gündeme gelmişti.
Binlerce vatandaş sosyal medya üzerinden duruma tepki gösterirken, Kızılay yönetimini de istifaya çağırdı.
Kızılay’dan yapılan açıklamada, ‘bağışçı’ olarak belirtiler ve 8 Milyon Dolar bağışlayan firma olan Torunlar Holding’in sahiplerinden Mehmet Torun, Habertürk yazarı Muharrem Sarıkaya'nın, “Kızılay’a yardımı veriyorsunuz. Kızılay Ensar Vakfı’na aktarıyor; o da TÜRGEV’e aktarım yapıyor. Neden dolaylı bir yönteme başvurdunuz. Neden doğrudan vermediniz?” sorusuna şu cevabı veriyor; “Bizim buradaki muhatabımız Ensar Vakfı… Kamu yararına çalışan bir vakıf olduğu kararı bulunan bir vakfa bağış yapmakla Kızılay’a bağış yapmak arasında hukuki ve ekonomik açıdan bir fark yoktur. Derdimizin herhangi bir ekonomik menfaat olmadığı bağışçı olmamızdan da anlaşılmaktadır. Bizim buradaki düşüncemiz şu; Kızılay ile bizim başka bağışlarımız da var. Bu işin şerefiyesi Kızılay’a ait olsun. Bağış da bizden kaynaklansın istedik. Yoksa biz kendi paramıza ne gibi bir şey düşünebiliriz. Zaten para bizim. Yani başkasının parası da antin kuntin yapalım, aradan götürelim diye düşünüldüğü söylenebilir. Ama para bizim. Bizim antin kuntin işimiz olmaz.”
Peki, bu iddialara Kızılay ne diyor?
Bunun cevabını ise Kızılay Genel başkanı Kerem Kınık, katıldığı canlı yayında cevap verdi. Ensar Vakfı'na aktarılmak üzere Kızılay'a verilen 8 milyon dolara ilişkin açıklama yapan Kınık, ilginç açıklamalar yaptı.
Kınık, “Başkentgaz, Kızılay’ın daimi bağışçılarından biri. Bu protokolün daha önce başka örnekleri oldu. Tamamen yasaldır, bu bir şartlı bağıştır.
Devlet yasal olarak size bir imtiyaz vermiş, mesela bir eğitim kurumu yapıyorsanız bana vergi vermek yerine bu yardımı yapan kuruluşlar üzerinden bu yatırımı yapabilirsiniz diyor devlet”
Diyor.
Çergi kaçırma ile ilgili bir soruya da; “Vergi kaçırmak başkadır, vergiden kaçınmak başkadır” şeklinde cevap verdi.
Kınık, sözkonusu bağışçı kuruluşun daha az vergi vermek için Kızılay üzerinden bağış yaptığını savunuyor.
Ancak bağışı yapan torunlar Gıda’nın yöneticilerinden Mehmet Torun, bu iddiaları yalanlıyor.
“Kızılay Genel Başkanı sizin 'vergiden kaçınmak için yaptığınızı' söylüyor. Size böyle bir suçlaması var” şeklindeki soruya Torun bakın nasıl cevap veriyor; “Vergiden kaçınmadığımı açıkladım. Buyurun işte. Bu şirketler bağımsız denetim ve uluslararası bağımsız denetim şirketleri tarafından da denetlenen şirketler. Benim keyfiyetimle yürütülen şirketler değil. Sorumluluğumuz var burada. Bir bağış yapmak yani yüzde 22 kurumlar vergisinden indirim için bağış yapmak gibi bir iddia akla sığmıyor. Yapacağınız bağış matrahtan düşüleceği için sadece yüzde 22’lik kısmından indirim alırsınız. Kalan matraha da yüzde 22 uygularsınız. Bunun 8 milyonun vergi getirisi 1 milyon 600 bin olur. Ödeyeceğiniz vergiden de yüzde 5 düşmezsiniz. Vergiye tabi kurumlar vergisi diyelim 100 milyon lira ve 10 milyon bağış yaptıysanız bunun ancak yüzde 5’i kadarını düşebilirsiniz. Yani 5 milyon lirayı 100 milyondan düşüp, 95 milyon üzerinden vergi öderseniz. Bizim için bunun 5 milyonun çok üzerinde bir rakam söz konusu. 100 milyon olsa bile 5 milyona kadar vakıflara bağışa zaten kanun izin veriyor.”
Tüm bunların sonunda ortaya çıkan bir gerçek var…
İddiaların odağındaki kurum, Türkiye’nin en güvenilir kurumlarından biri olması gereken Kızılay.
Bu kurum bağışlarla ayakta duran bir kurum.
Ancak böyle i iddialar bu kurumun imajını zedeler ve bağışçıların kafalarında soru işareti kalır.
Bu kuruma bu zararı vermeye kimsenin hakkı yok.