Bu soruyu sorun en son kişi benim belki de. Ancak ne hikmetse 78 milyonluk bu ülkede bu sorunun cevabını verecek tek bir kişi bile çıkmadı şu ana kadar.
Bu sorunun muhattabı şu an ülkeyi yönetenler, ama bu soruyu duyduklarında başlarını kuma sokuveriyorlar.
AK Parti İstanbul Milletvekili Mehmet Metiner, “Yani bir darbe varsa, bu darbenin siyasi ayağının olmaması mümkün değildir. Sonuçta darbe başarılı olsaydı, bu ülkeyi yönetecek insanları vardı” diyor.
AKP Sakarya Milletvekili Ayhan Sefer Üstün, FETÖ’nün farklı kurumlara sızdığını belirterek, “Evet, gerçekten de bu cani örgüt 40 yıl boyunca toplumun değişik katmanlarına sızmış, bakanlıklara, kurumlara, STK’lara sızmış bunlarla alakalı da ciddi adımlar atılıyor. AK Parti’ye sızmadığını söylemek en hafif tabirle saftiriklik olur” diye konuştu.
O zaman biri çıkıp bu soruyu yanıtlasın; Darbenin siyasi ayağında kimler var?
Ola ki bu sorunun muhattabı belki de bir şekilde bu yazıyı okuyuverir. Hani belki gözleri de görmez diye bir de böyle yazayım;
DARBENİN SİYASİ AYAĞINDA KİMLER VAR?
15 Temmuz sonrasında darbenin TSK'daki uzantıları, imamları ve destekçileri büyük ölçüde ortaya çıktı ve ordudan atıldı. Tüm devlet kurumlarında çok ciddi temizlik yapıldı.
Hainlerin neredeyse Türkiye’de sızmadığı yer kalmadı. Ülkenin en önemli kurumları olan TKS, Milli eğitim, maliye, MİT dahil tüm kurumlardan onbinlerce kişi temizlendi, ihraç edildi.
Peki ya siyaset?
Yıllar içinde devlet bürokrasisinde bu kadar palazlanan, kendi şirketleri, sivil toplum kuruluşları, medyası olan bir örgütün siyasi ayağının olmadığını düşünmek mümkün değil.
15 Temmuz darbe girişimi başarılı olsaydı, darbecilerin bürokrasiye yapacağı atamalara ilişkin listeler bir ara elden ele dolaştı. Ancak darbe sonrası planladıkları ‘hükümette’ kimlerin olacağı ne hikmetse hiç ortaya çıkmadı.
Ancak birilerinden şüphelenildiğine ilişkin kafa karıştıran mesajlar verildi durdu.
Mesela, Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, “Darbenin bir numarası bir sivil olabilir” dedi.
Bir diğer Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, “Darbenin sivil ve siyaset ayağı da vardır, olmaması mümkün mü?” açıklaması yaptı.
Dönemin İçişleri Bakanı Efkan Ala, “Bu darbe girişiminin siyasi ayağı kesine yakın bir ihtimalle vardır” diye konuştu.
Yani anlayacağınız; bir varmış, bir yokmuş…
Hani darbeyi enine boyuna araştırmak ve tüm ayaklarını ortaya çıkarmak için kurulan ‘Darbe Komisyonu’ varya. O bile hikaye çıktı.
DARBE girişimini Araştırma Komisyonu Başkanı ve AK Parti Burdur Milletvekili Reşat Petek, Kayseri’de katıldığı bir toplantıda bakın neler söylemişti; “15 Temmuz darbe girişimini araştırdığımızda 141 kişiyi dinledik. Yurtta Sulh Konseyinde anılan 38 isim var. Bununla ilgili Ankara'da kamu davası açıldı. Darbenin siyasi ayağı ile ilgili yapılan incelemelerde iktidardan ve muhalefetten bir isim tespit edilmiş değil. Fethullah Gülen 1967'den bu yana bir proje olarak görevlendirilmiş, kendini çok iyi gizlemiştir. FETÖ'nün siyasi ayağını detaylı incelemek için 1967'den 2016'ya kadar incelemek gerekir. Siyasi destek aranıyorsa rahmetli Bülent Ecevit'in mektubu ile Papa ile görüşmüştür.”
Muhalefet neredeyse topyekun darbenin siyasi ayağını soruyor.
CHP, başından beri siyaset ayağının ortaya çıkarılması için bastırıyor. Bir diğer iddiaları ise Ak Parti içinde yaklaşık 180 Milletvekilinin FETÖ’nün haberleşme ağı olan ByLock kullandığını iddia ediyor.
Referandumda iktidar partisiyle birlikte hareket eden MHP Lideri Devlet Bahçeli de sık sık bunu gündeme getiriyor.
HDP ise biraz daha ileri giderek darbenin siyasi ayağında Ak Partililerin olduğunu belirtiyor.
Bu kadar iddia ve ısrarlara rağmen hala kimse çıkıp bunu açıklayamıyor.
Ama birinin çıkıp açıklaması gerekir; Darbenin siyasi ayağı kim?