Batman’da kayıp yakınlarının her hafta Cumartesi günü yaptıkları ‘Kayıplar Bulusun, Failleri Yargılansın’ eyleminde bu hafta da kayıpların akıbeti soruldu.
Gülistan Caddesinde 398 haftadır süren eylemde okunan basın açıklamasının sonunda şu cümleler yer alıyordu; “Biz biliyoruz ki susmak kaybedenleri cesaretlendiren politik bir tercihtir, susmayacağız. Adalet ve hakikat arayışımızda ısrarcı olacağız. Asıl kaybedilmek istenen insanlığımızdır, bu yüzden insanlık onurunu her daim sahipleniyor olacağız.”
Batman’daki kayıp yakınlarının yaptığı bu eylemin esin kaynağı, İstanbul Galatasaray meydanında 21 yıldır devam eden ‘Cumartesi Anneleri’nin eylemidir.
27 Mayıs 1995'ten bu yana her Cumartesi günü Galatasaray Meydanında, devletin gözaltında kaybetme politikasıyla yönetildiği günlerde güvenlik güçlerince gözaltına alınan ve alındıktan sonra kaybedilen, faili meçhul siyasi cinayetlere kurban giden yakınlarının faillerini arayanlar ve onları destekleyen insan hakları savunucuları ‘Kayıplarımızı İstiyoruz’ diyerek barışçıl bir direniş başlattılar.
Birkaç kişi ile başlayan bu eylemler önceleri polisin müdahalesine maruz kaldı. Ancak daha sonra siyasetçiler, aydınlar, milletvekilleri ve her görüşten insanların destek vermesi üzerine bu müdahaleden vazgeçildi.
O gün bu gündür tam 5 Bin gün, yani 600 haftadır bu insanlar kayıp yakınlarının akıbetini soruyorlar.
Babası kaybedilen çocuklar koca adamlar oldu, evlendi çocukları oldu. O gün işe başlayanlar emekli oldu, ancak failler bir türlü bulunamadı. Ama bu insanların hak ve adalet arayışları bitmedi.
Babasını, annesini, ağabeyini, ablasını göremeyen çocuklar ile çocuklarının akıbetini soran anne ve babaların 600 haftasına ulaşan adalet arayışlarında seslerinin dönüştüğü çığlık, Galatasaray Meydanı'ndan bir kez daha yükseldi. 600. haftasına ulaşan eyleme destek veren siyasetçilerden akademisyenlere, aydın ve yazarlardan insan hakları savunucularına ve gazetecilere binlerce kişi, yine ‘Failler belli kayıplar nerede?’ diye sordu.
İstiklal Caddesi'ne serilen siyah bez üzerine kayıp yakınlarının resimleri ve karanfiller bırakılırken, meydanda bulunan binanın duvarına ise, üzerinde ‘Cumartesi Anneleri 600 haftadır aynı yerde’ yazılı dev pankart asıldı.
Eyleme destek için Galatasaray Meydanı'na gelenlerin ellerinde karanfiller ve kayıpların resimleri yer aldı. Bazı kayıp yakınları da kayıp bir çocuğunun resmi ile kimi ise 2 veya daha fazla kayıp çocuğunun resmi ile alana gelerek, eylemin en önünde yer aldı.
Her hafta kaybedilenlerden birinin hikâyesi okunuyor.
Bu hikâyeleri ise genellikle kayıp yakınları okuyor. Ancak çoğu kez okumayı bilmeyen annelerin yerine başkaları okuyor bu hikâyeleri.
Galatasaray meydanındaki bu özel eylemde ilk olarak 36 yıl önce gözaltında kaybedilen Hayrettin Eren'in annesi Elmas Eren konuştu.
36 yıldır oğlunun akıbetini soran anne Eren, “Kaç Haziran geçti. Kimse sormadı. 36 yıl geçti oğlum kayıp. Onun kemiklerini aramaktan canım çıktı. Pırıl pırıl çocuklarımızın suçu neydi kendilerinden bir daha haber alamadık, katlettiniz. Ne yaparsanız yapın çocuklarımızın kemiklerini istiyoruz” diye konuştu.
Düşünebiliyor musunuz, bir anne çocuğundan artık ümidi kesmiş, sadece ve tek istediği şey kemiklerini bulmak.
Ardından ilk Cumartesi Annelerinden biri olan 21 yıl önce katledilen Hasan Ocak'ın annesi Emine Ocak söz aldı. Anne Ocak da, “21 senedir burada oturuyorum. Bu gençler, anneler, babalar için oturdum. Analar ağlamasın, çocukları yetim kalmasın diye oturdum burada” diye konuştu.
Yine 21 yıl önce İzmir'de polisler tarafından karakola çağrıldıktan sonra kendisinden bir daha haber alınmayan Murat Yıldız'ın annesi Hanife Yıldız da, 21 yıllık mücadelesini anlattı. Anne Yıldız, şunları dile getirdi; “Bu adaletsizlik böyle giderse bir 600 hafta daha burada olacağız gibi. Burada otururken aramızdan Berfo Anneler gitti. Onları buradan selamlıyoruz.”
Cumartesi Anneleri adına konuşan kayıp Fehmi Tosun'un kızı Besna Tosun ise, 600 haftadır Galatasaray Meydanı'nda olduklarını hatırlattı. Tosun, “İnsanlığa karşı işlenen suçlar en ağır suçtur. 21 yıl önce anne ve babalarımız bu alanda adalet arayışına girdi, şimdi ise biz ikinci kuşakları, çocukları bu mücadeleyi devraldık. Annelerin, babaların çocuklarının mezar taşını araması bir ülkenin utancıdır” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Cumartesi Anneleri ile Dolmabahçe'de gerçekleştirdiği görüşmede sarf ettiği sözleri hatırladım bir an. Şöyle demişti Cumhurbaşkanı Erdoğan; “Benim dönemimde hiç bir kayıp olmadı ve olmayacak sizlere söz veriyorum. Benden öncede zorla kaybettirilenlerin de sorumlularını bulacağız.”
Hatırlatalım; DBP Şırnak İl yöneticisi Hurşit Külter 122 gün önce gözaltına alındı ve bir daha kendisinden haber alınamadı.
İstanbul’daki eylem Batman ve Diyarbakır’daki kayıp yakınlarına da ilham kaynağı oldu. Neredeyse 400 haftadır Batman’da kayıp yakınları her Cumartesi günü meydanları çıkıyor ve faillerin yargılanmasını istiyor. Ancak ne gariptir ki şu ana kadar tek bir fail bile bulunabilmiş değil.
Bu devletin bu çocuklarının faillerinin bulunması yine bu devletin boynunun borcudur.