Lütfen bekleyin..

FLAŞ HABER

Mustafa SEVEN

Barış’ı istemenin suçu nedir?

12 Ekim 2015, 17:43 Okuma: 3026


Size birkaç suç ve TCK’daki ceza karşılığını aktarayım…
İNSAN TİCARETİ ( Zorla çalıştırmak gibi) MD-80 8 Yıldan 12 yıla kadar hapis.
KASTEN ÖLDÜRME MD-81 Müebbet Hapis.
KASTEN ÖLDÜRMENİN (Nitelikli Halleri) MD-82 Ağırlaşmış Müebbet hapis.
İNTİHARA YÖNLENDİRME (Azmettirme) MD-84 2 yıldan 5 yıla kadar hapis.
İNSAN ÜZERİNDE DENEY (Rıza olmaksızın tedavi amaçlı deneme yapmak)
MD-90 1 yıldan 3 yıla kadar hapis.
ORGAN VEYA DOKU TİCARETİ (Rıza olmaksızın canlıdan veya ölüden organ, doku vb almak MD-91 5 yıldan 9 yıla kadar hapis.
İŞKENCE MD-94 3 yıldan 12 yıla kadar hapis.
İnternet ortamında çokça araştırdım. Birçok suç ve karşılığı ceza buldum.
Bu listeyi uzatmak, hatta sayfalar dolusu yazmak mümkün.
Aslında aradığım bir şey vardı. Barış istemenin karşılığı olan cezayı aradım.
Aradım ama bulamadım.
TCK’da barış’ı istemenin cezası yok.
Yani bu ülkenin toprakları üzerinde eğer barışı istiyorsanız suç değil.
O zaman Ankara’da ölen 100’ü aşkın kişinin istediği neydi?
Veya şöyle sorayım; bu insanların suçu neydi?
O patlamada dikkatimi çeken bir kare vardı.
Oraya ‘Barış’ı haykırmak için gidenlerin ellerinde taşıdığı küçük dövizler vardı.
Beyaz zemin üzerinde kırmızı yazıyla ‘Barış’ yazıyordu.
Ancak onu taşıyan kişinin kanıyla beyaz zeminin hepsi kırmızı renge bürümüştü. Yani artık ‘Barış’ okunmuyordu.
Hangi din. Hangi vicdan, hangi insanlık kabul edebilir böyle bir katliamı, vahşeti.
Aslın Batman'ın Gercüş ilçesinden olan ve Ankara’da oturan İbrahim Atılgan, oğlu Muhammed Veysel Atılgan ile birlikte gitmişti mitinge. İkisi de can verdi insanlığa karşı işlenen bu alçakça saldırıda. 
9 yaşındaki Veysel Atılgan'ın öğretmeni onun ardından bir mektup yazdı.
Öğretmeni, “Ankara'daki hain saldırıda öğrencimi kaybettim” diyerek başladı mektubuna... gerisini ise şöyle getirdi; “Sevgili öğrencim Muhammed Veysel Atılgan, küçücük bedeninde taşıdığın kocaman yüreğinle barış dediğin için babanla el ele katillerin hedefi oldun. Başkentin göbeğinde faşist saldırıya maruz kaldın. Arkadaşlarınla daha dün mendil kapmaca oynarkenki coşkun gözlerimin önünden gitmiyor. Şimdi söyle güzel gözlü güzel yürekli çocuğum nasıl anlatayım arkadaşlarına barış sözcüğünün anlamını?
Ben bu dersi seni anmadan nasıl veririm? Seni, barış sözünü kullanmadan anlatırsam eksik olur, barış dersem peki arkadaşların sormaz mı 'barış ölüme eş mi öğretmenim?' diye. Küçücük bedenin ağzı salyalı katillerin hangi egolarını tatmin etti acaba? Güzel gözlü, güzel yürekli oğlum sana söz, oturmaktan hoşlandığın o cam kenarındaki yerin hep senin olacak. Barışın güvercini sensin artık benim için…”
Sahi öğretmenler öğrencilerine, babalar ve anneler çocuklarına ‘Barış’ sözcüğünün anlamına nasıl anlatacaklar?
TCK’da ceza karşılığı yok barışı istemenin. Ama en ağır cezayı verdiler.
Barış için uzanan ellere bomba verdiler.
Koca (!) bir ülkenin istihbaratı uyudu ve iddia edilen canlı bombalar ellerini kollarını sallayarak Ankara’nın göbeğinde onlarca insanın canını aldı. Böyle bir şey var mı?
Şimdi tartışılıyor; “Acaba burada ihmal var mı?”
İhmal yoksa o zaman bunca insan neden öldü?
İzmit Körfez geçişi asma köprüsünde çalışan 51 yaşındaki Japon mühendis Kishi Ryoichi, ‘Catwalk’ olarak bilinen halatın kopmasından kendisini sorumlu tutarak intihar etti.
Mühendisin intiharından önce yazdığı notta halatın kopmasından kendisini sorumlu tutarak yaşamına son verdiği belirtildi.
Bu olayda ölen yok, yaralanan da. Ancak bu insan buna ‘Şeref’ gözüyle baktı ve canına kıydı.
ABD’de üç Müslüman gencin öldürülmesinin ardından “Ben, Sayın Obama’ya sesleniyorum, ‘Neredesin Başkan’ diyorum. Dışişleri Bakanına, Biden’e sesleniyorum, ‘Neredesiniz’ diyorum. Biz siyasiler, ülkemizde işlenen cinayetlerden sorumluyuz” diyenler ve bu katliamda sorumluluğu olanlar bu Japon mühendis kadar onurlu olabilecekler mi?
Bir ülkenin başkentinde böylesine büyük bir terör saldırısı yapılıyorsa ve hala ‘acaba bir zafiyet var mı?’ diye aranıyorsak vay halimize.
Hangi ülkede böylesine bir olay olmuş olsa, başta İçişleri Bakanı anında çıkar istifa eder.
Sonda tüm hükümet çekilir gider.
Bir gazetecinin bunu sormasına bile lüzum kalmadan o koltuğu terk eder.
Bizim devlet memuru İçişleri Bakanı ise hala, “soruşturma bitsin öyle düşünürüm” diyor.
Bu ülkeyi yönetenler sorumluluktan böyle kaçarsa, ‘Barış’ isteyenlere ölüm cezası verenler daha da artacaktır.
 

  • Bu haberi paylaşın:
UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik ve tamamı büyük harfle yazılan yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları
1318 gün önce
1395 gün önce
1500 gün önce
1519 gün önce
1577 gün önce
1675 gün önce
1800 gün önce
1934 gün önce
1962 gün önce
1997 gün önce
2004 gün önce
2025 gün önce
2137 gün önce
2207 gün önce
2277 gün önce
2312 gün önce
2333 gün önce
2354 gün önce
2396 gün önce
2452 gün önce
2464 gün önce
2570 gün önce
2578 gün önce
2738 gün önce
2767 gün önce
2787 gün önce
2821 gün önce
2868 gün önce
2906 gün önce
2920 gün önce
2927 gün önce
2937 gün önce
3011 gün önce
3039 gün önce
3060 gün önce
3080 gün önce
3091 gün önce
3102 gün önce
3123 gün önce
3137 gün önce
3157 gün önce
3165 gün önce
3177 gün önce
3179 gün önce
3181 gün önce
3192 gün önce
3198 gün önce
3211 gün önce
3225 gün önce
3237 gün önce
3256 gün önce
3281 gün önce
3292 gün önce
3303 gün önce
3303 gün önce
3325 gün önce
3325 gün önce
3338 gün önce
3347 gün önce
3350 gün önce
3353 gün önce
3359 gün önce
3359 gün önce
3365 gün önce
3370 gün önce
3378 gün önce
3385 gün önce
3389 gün önce
3395 gün önce
3397 gün önce
3403 gün önce
3406 gün önce
3408 gün önce
3427 gün önce
3458 gün önce
3486 gün önce
3501 gün önce
3513 gün önce
3519 gün önce
3527 gün önce
3544 gün önce
3548 gün önce
3571 gün önce
3592 gün önce
3608 gün önce
3613 gün önce
3625 gün önce
3631 gün önce
3634 gün önce
3637 gün önce
3646 gün önce
3651 gün önce
3681 gün önce
3699 gün önce
RSS
© 2025 - Batman Medya Gazetesi
bmV0aGFiZXJ5YXppbGltaS5jb20=