Lütfen bekleyin..

FLAŞ HABER

Mustafa SEVEN

Barış’ı istemenin suçu nedir?

12 Ekim 2015, 17:43 Okuma: 3038


Size birkaç suç ve TCK’daki ceza karşılığını aktarayım…
İNSAN TİCARETİ ( Zorla çalıştırmak gibi) MD-80 8 Yıldan 12 yıla kadar hapis.
KASTEN ÖLDÜRME MD-81 Müebbet Hapis.
KASTEN ÖLDÜRMENİN (Nitelikli Halleri) MD-82 Ağırlaşmış Müebbet hapis.
İNTİHARA YÖNLENDİRME (Azmettirme) MD-84 2 yıldan 5 yıla kadar hapis.
İNSAN ÜZERİNDE DENEY (Rıza olmaksızın tedavi amaçlı deneme yapmak)
MD-90 1 yıldan 3 yıla kadar hapis.
ORGAN VEYA DOKU TİCARETİ (Rıza olmaksızın canlıdan veya ölüden organ, doku vb almak MD-91 5 yıldan 9 yıla kadar hapis.
İŞKENCE MD-94 3 yıldan 12 yıla kadar hapis.
İnternet ortamında çokça araştırdım. Birçok suç ve karşılığı ceza buldum.
Bu listeyi uzatmak, hatta sayfalar dolusu yazmak mümkün.
Aslında aradığım bir şey vardı. Barış istemenin karşılığı olan cezayı aradım.
Aradım ama bulamadım.
TCK’da barış’ı istemenin cezası yok.
Yani bu ülkenin toprakları üzerinde eğer barışı istiyorsanız suç değil.
O zaman Ankara’da ölen 100’ü aşkın kişinin istediği neydi?
Veya şöyle sorayım; bu insanların suçu neydi?
O patlamada dikkatimi çeken bir kare vardı.
Oraya ‘Barış’ı haykırmak için gidenlerin ellerinde taşıdığı küçük dövizler vardı.
Beyaz zemin üzerinde kırmızı yazıyla ‘Barış’ yazıyordu.
Ancak onu taşıyan kişinin kanıyla beyaz zeminin hepsi kırmızı renge bürümüştü. Yani artık ‘Barış’ okunmuyordu.
Hangi din. Hangi vicdan, hangi insanlık kabul edebilir böyle bir katliamı, vahşeti.
Aslın Batman'ın Gercüş ilçesinden olan ve Ankara’da oturan İbrahim Atılgan, oğlu Muhammed Veysel Atılgan ile birlikte gitmişti mitinge. İkisi de can verdi insanlığa karşı işlenen bu alçakça saldırıda. 
9 yaşındaki Veysel Atılgan'ın öğretmeni onun ardından bir mektup yazdı.
Öğretmeni, “Ankara'daki hain saldırıda öğrencimi kaybettim” diyerek başladı mektubuna... gerisini ise şöyle getirdi; “Sevgili öğrencim Muhammed Veysel Atılgan, küçücük bedeninde taşıdığın kocaman yüreğinle barış dediğin için babanla el ele katillerin hedefi oldun. Başkentin göbeğinde faşist saldırıya maruz kaldın. Arkadaşlarınla daha dün mendil kapmaca oynarkenki coşkun gözlerimin önünden gitmiyor. Şimdi söyle güzel gözlü güzel yürekli çocuğum nasıl anlatayım arkadaşlarına barış sözcüğünün anlamını?
Ben bu dersi seni anmadan nasıl veririm? Seni, barış sözünü kullanmadan anlatırsam eksik olur, barış dersem peki arkadaşların sormaz mı 'barış ölüme eş mi öğretmenim?' diye. Küçücük bedenin ağzı salyalı katillerin hangi egolarını tatmin etti acaba? Güzel gözlü, güzel yürekli oğlum sana söz, oturmaktan hoşlandığın o cam kenarındaki yerin hep senin olacak. Barışın güvercini sensin artık benim için…”
Sahi öğretmenler öğrencilerine, babalar ve anneler çocuklarına ‘Barış’ sözcüğünün anlamına nasıl anlatacaklar?
TCK’da ceza karşılığı yok barışı istemenin. Ama en ağır cezayı verdiler.
Barış için uzanan ellere bomba verdiler.
Koca (!) bir ülkenin istihbaratı uyudu ve iddia edilen canlı bombalar ellerini kollarını sallayarak Ankara’nın göbeğinde onlarca insanın canını aldı. Böyle bir şey var mı?
Şimdi tartışılıyor; “Acaba burada ihmal var mı?”
İhmal yoksa o zaman bunca insan neden öldü?
İzmit Körfez geçişi asma köprüsünde çalışan 51 yaşındaki Japon mühendis Kishi Ryoichi, ‘Catwalk’ olarak bilinen halatın kopmasından kendisini sorumlu tutarak intihar etti.
Mühendisin intiharından önce yazdığı notta halatın kopmasından kendisini sorumlu tutarak yaşamına son verdiği belirtildi.
Bu olayda ölen yok, yaralanan da. Ancak bu insan buna ‘Şeref’ gözüyle baktı ve canına kıydı.
ABD’de üç Müslüman gencin öldürülmesinin ardından “Ben, Sayın Obama’ya sesleniyorum, ‘Neredesin Başkan’ diyorum. Dışişleri Bakanına, Biden’e sesleniyorum, ‘Neredesiniz’ diyorum. Biz siyasiler, ülkemizde işlenen cinayetlerden sorumluyuz” diyenler ve bu katliamda sorumluluğu olanlar bu Japon mühendis kadar onurlu olabilecekler mi?
Bir ülkenin başkentinde böylesine büyük bir terör saldırısı yapılıyorsa ve hala ‘acaba bir zafiyet var mı?’ diye aranıyorsak vay halimize.
Hangi ülkede böylesine bir olay olmuş olsa, başta İçişleri Bakanı anında çıkar istifa eder.
Sonda tüm hükümet çekilir gider.
Bir gazetecinin bunu sormasına bile lüzum kalmadan o koltuğu terk eder.
Bizim devlet memuru İçişleri Bakanı ise hala, “soruşturma bitsin öyle düşünürüm” diyor.
Bu ülkeyi yönetenler sorumluluktan böyle kaçarsa, ‘Barış’ isteyenlere ölüm cezası verenler daha da artacaktır.
 

  • Bu haberi paylaşın:
UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik ve tamamı büyük harfle yazılan yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları
1364 gün önce
1441 gün önce
1546 gün önce
1565 gün önce
1623 gün önce
1721 gün önce
1846 gün önce
1980 gün önce
2008 gün önce
2043 gün önce
2050 gün önce
2071 gün önce
2183 gün önce
2253 gün önce
2323 gün önce
2358 gün önce
2379 gün önce
2400 gün önce
2442 gün önce
2497 gün önce
2510 gün önce
2616 gün önce
2623 gün önce
2784 gün önce
2813 gün önce
2833 gün önce
2867 gün önce
2913 gün önce
2951 gün önce
2965 gün önce
2972 gün önce
2982 gün önce
3056 gün önce
3085 gün önce
3105 gün önce
3126 gün önce
3136 gün önce
3147 gün önce
3169 gün önce
3183 gün önce
3203 gün önce
3211 gün önce
3223 gün önce
3225 gün önce
3226 gün önce
3238 gün önce
3244 gün önce
3257 gün önce
3271 gün önce
3283 gün önce
3301 gün önce
3327 gün önce
3337 gün önce
3348 gün önce
3349 gün önce
3371 gün önce
3371 gün önce
3384 gün önce
3393 gün önce
3395 gün önce
3399 gün önce
3404 gün önce
3405 gün önce
3410 gün önce
3416 gün önce
3424 gün önce
3431 gün önce
3435 gün önce
3441 gün önce
3442 gün önce
3448 gün önce
3452 gün önce
3453 gün önce
3473 gün önce
3504 gün önce
3532 gün önce
3547 gün önce
3559 gün önce
3564 gün önce
3573 gün önce
3589 gün önce
3593 gün önce
3617 gün önce
3638 gün önce
3654 gün önce
3658 gün önce
3671 gün önce
3676 gün önce
3680 gün önce
3683 gün önce
3692 gün önce
3697 gün önce
3727 gün önce
3745 gün önce
RSS
© 2025 - Batman Medya Gazetesi
bmV0aGFiZXJ5YXppbGltaS5jb20=