Terörün ne dini, ne imanı, nede kıblesi var.
Bugüne kadar binlerce insan teröre kurban gitti. Ama hiçbiri önceki gece Gaziantep’te yaşanan kadar vahşice, barbarca olmadı.
Bu aslında bir terör saldırısından öte bir vahşettir.
İnsan vicdanı bunu kabul edemez.
Gaziantep'te önceki akşam sokakta yapılan bir düğün sırasında düzenlenen bombalı saldırıda 50 insan hayatını kaybetti.
Saldırının IŞİD bağlantılı olduğu şüphesi dile getiriliyor.
Zaten saldırının tarzına bakılırsa bu şüphenin daha da kuvvetlendiği görülecektir.
Sosyal medyada, Düğün sahiplerinin 1990'lı yıllarda savaş mağduru olarak Siirt Pervari'den Antep'e göç etmiş bir Kürt aile olduğu bilgisi dolaşıyordu. Bu bilginin doğru olduğu bir süre sonra anlaşıldı.
94 kişinin yaralandığı terör saldırısında, hayatını kaybedenlerin sayısının 50'ye yükseldiği bildirildi.
Saldırının ardından açıklama yapan Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, “Canlı bomba saldırısı olduğu tahmin ediliyor” dedi.
Saldırının arkasında kimin olduğu henüz kesinlik kazanmadı. Bazı AK Parti milletvekilleri olayın arkasında IŞİD'in olabileceğini belirtirken, Cumhurbaşkanlığından yapılan açıklamada da olayın failinin IŞİD olduğu ihtimali dile getirildi.
Cumhurbaşkanlığı Basın Merkezi'nden yapılan açıklamada, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Gaziantep'te gerçekleşen terör saldırısıyla ilgili görüşlerine yer verildi. Erdoğan, “Bir kez daha altını çizerek belirtmek istiyorum ki, ülkemiz ve milletimiz için 15 Temmuz silahlı darbe girişiminin ve o gece kaybettiğimiz 240 vatandaşımızın faili FETÖ'yle, sadece son bir ayda asker, polis ve köy korucularından oluşan 70 güvenlik görevlimizin katili PKK'yla, Gaziantep saldırısının muhtemel faili IŞİD, arasında hiçbir fark yoktur. Bu örgütleri ülkemizin ve milletimizin üzerine saldırtanlara mesajımız yine aynıdır, başaramayacaksınız! Türkiye'ye güçleri yetmeyenlerin, etnik ve mezhep temelli hassasiyetler üzerinden vatandaşlarımızı birbirlerine karşı kışkırtma senaryoları tutmayacaktır” dedi.
Şimdi bu saldırının ardındaki sır perdesi çözülmeye çalışılıyor.
Bu sıradan bir saldırı değil.
Bilinçli olarak böyle bir saldırı planlanmış. Düğün sahiplerinin de bu plan dahilinde seçildiği büyük bir ihtimal. Aile Kürt kökenli ve düğünün yapıldığı yerde hem Kürtler, hem Suriyeliler ve hem de Aleviler oturuyor.
Bu saldırının bir provokasyon olduğu yüksek bir ihtimal. Bu yapıdaki bir mahalle seçilerek belkide halklar arasında bir çatışma hedefi güdülmesi olasılığı var. Olayın ardından yaşananlar bunu gösteriyor.
Hemen birileri sanki bir yerden emir almış ve harekete geçirilmiş gibi ellerinde Türk bayraklarıyla Kürtlerin yaşadığı mahalleye yürüyor. Polis bu kişilere engel olmasa kimbilir neler yaşanacak.
Sorsanız neden bunu yapıyorsunuz diye, kimse mantıklı bir cevap bile veremeyecektir.
Düğün Kürt bir ailenin düğünü, ölenlerin büyük bölümü büyük ihtimalle Kürt ve birileri bu saldırıdan Kürtleri sorumlu tutuyor olacak ki Kürtlerin evlerine saldırmak istiyor.
Buradaki mantığı anlayan var mı acaba?
Bu saldırıda bütün şüpheler IŞİD üzerinde toplanıyor. Bu saldırıları İslam adına yaptıklarını belirtiyorlar. Şimdi bu kadar masum insanı katleden bir zihniyeti Müslüman olarak görenler var.
Eğer bunu yapan Müslümansa o zaman ben Müslüman değilim. Bütün Müslümanlar da böyle düşünmeli.
İslam hiçbir zaman masum insanların böyle vahşice katledilmesini kabul etmez. Bu onların ifade ettiği gibi “Cihad” değil, vahşice bir katliamdır.
Orada aralarında çocukların çoğunlukta olduğu 50 insan yaşamını yitirdi. Bu sayı daha da yükselecek gibi. Bu kanı dökenlerin İslamiyet ile uzaktan yakından ilgisi yoktur.
Bu arada saldırının ardından tüm siyasi partilerden ve her kesimden tepkiler gelirken, HDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, ilginç bir teklifte bulundu.
Demirtaş, şunları söyledi; “Seçilen yer, seçilen kitle tesadüf değildir. Hükümet'e samimi olarak sesleniyorum. Devlet içine çöreklenmiş güçler var.
Sayın Başbakan'a çağrımızdır. Suruç katliamından başlayarak, ihmali olan herkesle ilgili acil soruşturma açmalısınız. Dün Antep'te Kürtleri hedef aldılar. Düğün, bir partilimizin düğünüydü. Buradan bir iç savaş çıkarabilir miyiz arayışı içindeler.
Gelin acılarımızı ortaklaştıralım. Gelin düğünlerimizi, taziyelerimizi, buradan yola çıkarak yüreklerimizi bir yapalım. Barbarlardan alınabilecek en iyi intikam, ülkeyi barışa götürmektir. Ülkemizi iç savaşa sürükleyen hiçbir tezgahta olmayacağız. Gelin taziyede yan yana olalım. Bu fotoğrafla o alçaklara en iyi cevabı veririz.”
Bu bence önemli bir çağrı. Bunun gereğini yapmak lazım. Gerçekten böyle bir görüntü, bu tür saldırılar gerçekleştiren bu canilerin planlarını bozacaktır.
Spot; Bilinçli olarak böyle bir saldırı planlanmış. Düğün sahiplerinin de bu plan dahilinde seçildiği büyük bir ihtimal. Aile Kürt kökenli ve düğünün yapıldığı yerde hem Kürtler, hem Suriyeliler ve hem de Aleviler oturuyor.