Sason ilçesine çevresindeki birkaç dağlık noktada her yıl bu mevsimlerde boy veren Ters Laleler, eşsiz bir güzelliği sahip özel bitkilerdir.
Haftasonunda bu eşsiz çiçekleri görüntülemek için Sason ilçesi ile Yücebağ beldesi arasında bulunan 2 Bin metre yüksekliğindeki Şilek yaylasına tırmandık.
Ramazan ayında oruçlu halde tırmanmak bir hayli yordu bizi.
Ancak doğanın harikası Ters Lale’lerin eşsiz manzarası tüm yorgunluğumuzu unutturdu.
Ters Lale’leri böyle işsiz bir bitki yapan en önemli özelliği, çok nadir bulunmasıdır.
Dünyada sadece Pakistan, İran, Afganistan ve Rusya'da doğal ortamda yetişmektedir.
Türkiye’de ise sadece Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinde birkaç noktada yetişiyor.
Ters lale, Anadolu'da yetişen en özel çiçeklerden biridir. Kerbela çiçeği ya da Ağlayan Gelin olarak da isimlendirilen Ters Lale, aynı zamanda hüznün sembolü olarak da kabul edilir. Eşine az rastlanan çiçek türlerinden biri olan Ters Lale, Hakkari, Van, Sason ve Batman’ın Sason ilçelerinde doğal ortamlarda bulunurlar.
Efsanelere konu olan ters lale, dini açıdan da öneme sahiptir. 19. yüzyıla kadar Anadolu'ya has bir çiçek olan ters lale, Osmanlı'nın son dönemlerinde ülke dışına da çıkarılmaya başlandı.
Bu özel bitkiyi görmek ve görüntülemek için her yıl mevsim şartlarına göre Nisan ayı ortalarından başlayarak Mayıs ayı ortalarına kadar Sason ilçesindeki birkaç noktaya insanlar akın ediyor.
Bu noktalardan biri de 2 Bin metre yüksekliğindeki Şilek yaylasıdır.
Aslında Sason ilçesinin daha aşağı kesimlerinde de bulunabiliyor, ancak doğal ortamları olan Bin ve 2 bin metrelik yüksekliklerde izlemenin keyfi bir başka oluyor.
Ters Lale’lerin ömrü 15-20 gündür.
Bu süre zarfından görmeye gidebilirseniz şanslısınızdır.
Bu yıl Sason bölgesinde aşırı kar yağışından dolayı Ters Laleler geçen yıla göre biraz geç açtı.
Geçtiğimiz yıl Nisan ayı sonunda kuruyan Ters Laleler, bu yıl Mayıs ayının ortalarına kadar görüldü.
Aslında geçtiğimiz 11 Mayıs tarihinde bir grup arkadaşla birlikte bu eşsiz bitkileri görmek için yola çıktık.
Araçla uzunca bir yolculuğun ardından Lale’lerin bulunduğu yere yaklaşık 8 kilometre kala yolun kapalı olduğunu gördük.
Dağdan kökünden kopan devası bir ağaç, yolu kapamış ve sevincimiz kursağımızda kalmıştı.
Oruçlu olduğumuz için geri kalan yolu yürümeyi kestiremedik ve mecburen geri dönmek zorunda kaldık.
İçimizde bu eşsiz bitkileri görme arzusu bu kadar tavan yapmışken geri durmak olmazdı. Bir hafta sonrası için sözleştik ve aynı ekip bu kez amacımıza ulaşmak için yeniden yola çıktık.
Ancak bu kez farklı bir rotadan tırmanmayı denedik.
Yaklaşık 20 kilometrelik yolun bir bölümü asfalttı, büyük bölümü ise toprak yoldu.
Yolda ne ile karşılaşacağımızı bilmiyorduk.
Aşırı yağışlar ve yaşanan heyelan nedeniyle bu yolunda kapalı olma ihtimali vardı.
Ancak korktuğumuz olmadı.
Yolun bir iki yerinde zorlansak ta Şilek yaylası zirvesine 1 saatlik yolculuğun ardından vardık.
Bu aslında yolun en kolay ve zahmetsiz bölümüydü.
Asıl zorluk bundan sonra başlıyordu.
Zira Ters lalelere ulaşabilmek için bu kez yaya olarak sarp kayalıklara tırmanmak gerekiyordu.
Hava serin ama bizler oruçlu iken bu yolun bizi yoracağını biliyorduk. Yaklaşık yarım saatlik yürüyüşün ardından sarp yamaçlarda ve uçurum diplerinde yetişen Ters Lale’lere ulaşabildik.
Son yıllarda Ramazan orucu sıcak yaz aylarına denk geldiği için zaman zaman zorlanıyorduk.
Ancak uzun yıllardır hiç bu kadar susadığımı hatırlamıyorum.
Ne var ki o eşsiz manzarayı gördüğümüzde tüm yorgunluğumuzu unuttuk.
Bu yıl belki artık görmezsiniz, ama bir sonraki yıl bir şekilde herkesin bu eşsiz manzarayı görmesini tavsiye ederim.
Orada dünyanın en özel bitkisiyle buluştuğunuzda inanın siz de özel biri olduğunuzu hissedeceksiniz.