Ne yazık ki Batman’ın bugüne kadar hiç olmayan lobisi, siyasetçilerinin
acizliği ve beceriksizliği yüzünden Batman’a çok büyük artı
değer katabilecek olan Tıp Fakültesi re hayal oldu.
Uzun zamandır Batman Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Aydın
Durmuş Tıp Fakültesini dile getiriyor, gerekli girişimleri yaptıklarını
ve bundan sonraki süreçte en fazla yükün siyasetçilerde olduğunu
belirtiyordu.
Aslında sadece siyasetçilerde değil, bu yük kentteki tüm dinamiklerin
omuzlarındaydı.
Yani öncelikle bu kentin Milletvekili, Siyasi Parti İl Başkanları, seçimle
başa gelen oda ve borsa başkanları ve en önemlisi ise STK’lar…
Ben de Batman’a Üniversite kurulduğu günden bu yana, buraya
bir Tıp Fakültesi kurulması gerektiğini savunanlardanım.
Bu fakültenin kurulması iki açıdan çok önemli.
Birincisi; kurulmasıyla birlikte en az 7-8 Bin personel istihdam
edilecek ve nereden bakarsanız 4-5 Bin öğrenciyi buraya çekecektir.
Bu durumda, zaten kan ağlayan Batman esnafı kazanacak ve
kentin ekonomisi bir nebze olsun canlanacaktı.
İkinci önemli konuya bakarsak; Batman bölge illeri arasında sağlık
alanında en ileri kent konumunda.
Büyükşehir konumundaki bölge illerinde olmayan özel sağlık
kuruluşları Batman’da var.
Bundan dolayıdır ki komşu ülkelerden insanlar bile sağlık sorunları
nedeniyle Batman’ı tercih ediyorlar.
Eğer Batman’a bir Tıp Fakültesi de kurulmuş olsaydı, tam anlamıyla
burası bir sağlık üssü olacak ve özellikle Irak, İran ve diğer
bölge ülkelerinden insanlar buraya akın akın geleceklerdi.
Şöyle bir söz var; bir şeyi elde etmek için çok istemek gerekir…
Peki, biz Tıp Fakültesini elde etmek için ne yaptık.
Başta sözüm öncelikle iktidar partisinin olmak üzere, bu ilin
milletvekillerine.
Buraya Tıp Fakültesi kurulması için en büyük görev sizlere düşüyordu.
YÖK ve iktidar nezdinde gereken baskıyı kurmalı ve bu fakültenin
buraya kazandırılması için azami gayreti göstermeniz gerekiyordu.
Ama ne yazık ki bu halkın beklentilerini boşa çıkardınız.
Üzülerek belirtiyorum ki sizlerin şu anki durumunuz, bana Henry
Louis Mencken’in bir sözünü
hatırlattı; “Politikacıların içerisindeki
halk ruhu, hırsızların
ve sokak serserilerinin sahip
olduğu halk ruhundan fazla
değildir. Politikacıların amacı,
her zaman kendi özel avantajlarını
artırmak ve bunun
için ellerindeki çok büyük
güçleri kullanmaktır.”
İkinci sözüm ise Batman’daki
STK’lara…
Sizler enerjinizi bu kentin
ekonomisinin canlanması,
işsizliğin en aza indirilmesi ve
mevcut sorunlarının giderilmesi
için harcayacağınıza,
birbirinizle uğraştınız ve kısır
çekişmelerin içine girdiniz.
STK’lar tam olarak görevlerini yerine getirebilse, şimdi bizler bu
kentin sorunlarını bile dile getirmeyecektik.
STK’lar özellikle Tıp Fakültesi kurulması ve diğer yatırımların
kente kazandırılması için elbirliği yaparak güçlü bir lobi oluşturacaklarına,
kişisel sonullarını da gündeme getirerek bir takım kavgaların
içine gerdiler.
Bazı STK’lar ve Rektör arasındaki çekişmeyi sadece Batman değil,
tüm Türkiye duydu.
Tıp Fakültesinin kurulması için ciddi anlamda bir-iki STK dışında
özellikle Ankara’da girişimlerde bulunan olmadı ne yazık ki.
İşte bu beceriksizlik ve kısır çekişmeleri gören Siirt, güçlü bir
lobi oluşturdu, bu fırsatı da iyi değerlendirdi ve büyük ödül olan Tıp
Fakültesini kaptı.
Siirt kent merkezinin
nüfusu 161 Bin 423.
Altı ilçesiyle birlikte
toplam nüfusu ise 324
Bin 394.
Batman’ın ise 439 Bin
667 olan kent merkezi
nüfusu tüm Siirt nüfusundan
daha fazla.
Böylesine bir durumda
eğer Siirt Tıp Fakültesini
alıyorsa, kutlamak
gerekir.
Siirt’e Tıp Fakültesinin
kazandırılmasında
ilin Milletvekili Yasin
Aktay’ın büyük bir rolü
var.
Bizim Batman’lı bir
Başbakan yardımcımız bile varken ne yazık ki yaya kaldık.
Bu yüzden öfkeliyim, hem de çok öfkeliyim…
Şimdi bunda emeği olanlara, yani Tıp Fakültesinin uçup gitmesine
sebep olanlara sesleniyorum…
Kına yakın… Hem de istediğiniz yerinize…