Malumunuz, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan önceki gün Ak Parti 6. Olağan İl Kongresine katılmak üzere Batman’a geldi.
Komşu İl Bitlis’ten Batman’a gelen Cumhurbaşkanı Erdoğan, kongre öncesinde Atatürk Kapalı Spor Salonu önünde toplanan kalabalığa hitap etti.
Şunu belirteyim ki bu güne kadar görmediğim bir coşku hakimdi bu mitingde.
Cumhurbaşkanını dinlemeye, belki gözlemlerimizi kaleme dökmen için akredite başvurusunda bulunmama rağmen, kentte görev yapan birkaç gazeteci ile birlikte bu listeden çıkarıldığımı üzüntüyle öğrendim.
Niçin çıkarıldık bilmiyorum.
İşin bir diğer boyutu, akrediteleri takip eden Valilik Basan Müdürlüğü yetkililerinin de bu konuda tatmin edici bilgi vermemeleri oldu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, anlamlı bir cümle sarf etti Batman’daki konuşmasında; “Bizim lügatimizde yorgunluk, bıkkınlık, atalet asla olmadı. Bizim siyasi terbiyemizde milletimize kırılma, küsme, darılma da yoktur. 2002’den beri girdiğimiz tüm seçimlerde elde ettiğimiz onca seçim zaferinin sırrı işte burada saklıdır.”
Bilmem anlatabildim mi?
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasında birilerine, biryerlere aslında ince mesajlar vardı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasında 16 Nisan halk oylamasında yüzde 60’ın üzerinde oranlarla Türkiye ortalamasını aşıp Cumhurbaşkanlığı Sistemine ‘evet’ diyen Hasankeyf, Gercüş ve Sason ilçelerine teşekkür etti.
Batman genelinde arzu ettikleri neticeyi alamadıklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, buradan diğer ilçelere de mesajlar verdi.
Kozluk ve Beşeri ilçelerinin neden bu oranın altında kaldığının araştırılmasını istedi aslında.
Konuşmasında Hasankeyf’e önemli bir bölüm ayırdı Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şu Hasankeyf var ya, bu barajı birileri istemiyordu. Kimler istemiyordu, kimler… Bak bilmiyorsunuz, teröristler Hasankeyf Barajının yapılmasını istemiyorlardı. Niye? Çünkü Hasankeyf Barajı onların terör mücadelesindeki yolunu kesen en önemli bir projeydi. Ve biz Hasankeyf barajına çok ciddi bir harcama yaptık.
Şimdi Hasankeyf artık bir baraj olmuyor, ne oluyor? Burada bir deniz oluyor deniz, Hasankeyf denizi. Etrafında farklı bir ilçe Hasankeyf, konutlarıyla, medresesiyle, hele hele Zeynel Bey Türbesiyle bambaşka bir güzellik geliyor oraya ve şu anda bu proje de hızla devam ediyor. Az önce TOKİ Başkanımı oraya gönderdim. ‘Git çekimleri yap, son durumu bana getir’ dedim.”
Bir avuç Hasankeyf gönüllüsü ve tarihsever de vardı aslında Ilısu barajını istemeyen. Ama onlar terörist değildi. Onlar aslında baraj yapılmasını değil, Ilısu barajının bu kodla yapılmasını istemiyordu. Yoksa kodu düşürülmüş bir Ilısu barajı hem çok az kayıpla önemli bir enerji üretecek, hem de Hasankeyf sular altında kalmamış olacaktı.
Bu tarihseverlerin savunduğu ikinci öneri ise iki küçük n baraj ile hem daha az maliyet, hem de çok daha fazla elektrik üretiminin yanısıra Hasankeyf te tamamen kurtulmuş olacaktı.
Aklın yolu bir, ama ne hikmetse bu öneriler kabul görmedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan Batman’ın Güneydoğu Anadolu Bölgesinin en büyük dördüncü şehri olduğunu söyleyerek yapılan tüm bu yatırımlarla son 15 senede Batman’ın çehresinin değiştiğini, âdeta çağ atladığını ifade etti. Onca yatırıma ve teşvike rağmen halen Batman’ın kimi alanlarda beklenen hamleyi gerçekleştiremediğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, özelikle istihdam, sanayi, kültür ve inanç turizmi noktasında bu şehrin sahip olduğu onca zenginliği fırsata dönüştüremediğini belirtti.
Buradan kime ve kimlere mesaj verdiğini sanırım ilgilisi anlamıştır.
Turizm diyor ve kültür ve inanç turizmi alanında beklenenin verilmediğini kaydediyor.
Şimdi bu alanlarla ilgili olanlar (Buradan isim vermek istemiyorum, zina onlar kendilerini biliyor) şu ana kadar yaptıklarını şöyle bir gözden geçirsinler. Aslında bu cümleyi şöyle değiştirmek lazım (Şu ana kadar yapamadıklarını gözden geçirsinler) ve bundan sonra Batman turizmini istenen noktaya getirecek projeler üretsinler.
Devletin özel sektöre yaptığı çağrı ve sunduğu teşviklerin onları ikna etmeye kâfi gelmediğine de dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, özel sektörün katkısı, desteği ve girişimleri olmadan bir şehrin hedeflerine ulaşmasının, arzu ettiği kalkınmayı yakalamasının, işsizliği tamamen sorun olmaktan çıkarmasının son derece zor olduğunu vurguladı.
Bu mesaj aslında biraz havada kaldı.
Çünkü buraya özel sektörün gelmesi için bölge bazında iyi teşviklerin verilmesi gerekiyor. Buna yapacak olan da hükümettir.
Özellikle ‘Cazibe Merkezleri’ projesinin rafa kaldırılmasının ardından buraya yatırım yapmak isteyenler bile vazgeçtiler.
Bir süre önce basın toplantısında konuşan Milletvekili Ataullah Hamidi, sıra bekleyen yatırımcı sayısının 170 olduğunu belirtti. Sık sık dile getirilen 300 yatırımcının yarısı vazgeçti anlaşılan.
Ancak yine de il yöneticilerinin bu kente özel sektörü çekmek ve yatırım yapmasını sağlamak için dana çok çaba sarfetmesi gerekir.