Anne babalar, bu durumda hekimlere gider. Telefon ile izlenen, cins, yaş, ev içinde yoğunluğun sorgulandığı 9- 36 aylık 662 çocukta ağlamanın yaygınlığı, doğum sonrası 3 aydan daha fazla sürenlerin oranı araştırıldığında ilk üç ayda ağlama yaygınlığı % 21,0 iken, % 39,6’sında ağlamanın 3 aydan daha fazla sürdüğü belirlenmiştir. İnfantil kolik ve uzamış ağlamanın, doğum sonrası anne depresyonu ile ilişkisi olduğu düşünülür. Süt çocuklarda aşırı ağlama/ huzursuzluk annebaba- çocuk ilişkilerinde sorunlara yol açabilir. Ağlama, hastalık belirtisi olabilir. Azalmış ya da zayıf sesle ağlama, çeşitli sorunlara işaret edebilir. Değerlendirmede çocuğun yaşı, ağlama biçimi, ağlama süresi, vücut dili, başlangıcı, temasla durup durmadığı önemlidir” dedi.
‘ÇOCUK, ZAMANLA SAKİNLEŞMEYİ ÖĞRENİR’
Tekrarlayan paroksismal atakların dışında, süt çocuklarda ani başlangıçlı aşırı ağlamaya yaklaşımın nasıl olması gerektiğini açıklayan Dr. Akıl “Hastalık dışı nedenlerle ağlayan çocuğu yatıştırmak için birçok yöntem vardır. Ancak, bir çocuğun yatıştırılmasını sağlayan bir yöntem, bir diğerinin daha çok ağlamasına yol açabilir. Bir yöntemden diğerine geçiş yapmak ya da aynı anda birden fazla yöntemi kullanmak uyarıcı olabilir ve ağlamayı artırabilir. Üç aydan büyük çocuklarda ağlama çok aşırı değilse çocuğa tepki biraz geciktirilebilir. Çocuk, zamanla kendi kendine sakinleşmesini öğrenir” dedi.