Herkesin ortak ve tek temennisi seçimlerin kazasız belasız atlatılmasıdır.
Tabi ki ufak tefek atışmalar, belki tartışmalar olacaktır. Ama sadece tartışma çerçevesinde kalması gerekir.
Seçimlerin belkide tuzu-biberi olacaktır bunlar.
Ancak ötesine, hele can alacak kadar hiç olmamalı.
Birinin canına kast edecek kadar fanatik olmamalı insan.
Seçim öncesi beklenen aslında büyük bir provokasyondu.
Ağrı’da denendi olmadı.
Başka yerlerde girişimler oldu, tutmadı.
Son olarak Mersin ve Adana’da HDP İl Başkanlıklarına bomba konuldu, insanların ölmesi hedeflendi.
Büyük bir şans eseri ölen olmadı.
Ancak ölümlü büyük bir provokasyon beklentisi hala var.
Beklenti var olmasına da hepimizin dileği olmaması.
Özellikle bölgemiz sıcak bir bölge. En küçük bir tartışmadan dahi bir çatışma çıkma olasılığı var.
Batman’da da bir süredir partiler arsında bir sürtüşme var.
HDP’nin bayraklarının indirilmesi, afişlerine yönelik saldırlar biraz can sıktı.
Sonuçta bu bir seçim, bir yarış.
Kimin ipi göğüsleyeceği belli değil.
Ancak herkesin ipi göğüsleme isteği var.
Tüm partiler başarılı olmak için seçimlere sıkı hazırlanıyorlar.
Buradan söylemek istediğim şu; herkes, her görüş kendini özgürce ifade etmelidir. Seçim çalışmalarının yapılmasında kimse kimseyi engellememeli, buna zaten kimsenin hakkı yok.
Bu benim bölgem, bu benim köyüm diyerek rakip partilere engel olmak haksızlıktır.
Sonuçta seçmen özgür iradesiyle sandık başına gidecek ve orada herkes vicdanıyla baş başa kalacaktır. Zorlamayla, baskıyla kimse kimsenin oyunu alamaz.
İDİL’DEN ACI HABER…
Demokratik bir ortamda seçim çalışmaları yapılırken ve seçime bir hafta kalırken, İdil’den gelen haber herkesi sarstı.
Rakip partiler arasında bir kavga yaşandı, hem de iki can alan bir kavga.
İdil ilçe merkezine 30 kilometre uzaklıkta ve İpekyolu üzerindeki Kozluca Köyü'ne önceki gün öğle saatlerinde HDP İdil ilçe örgütü yöneticileri seçim propagandası yapmaya gitti. İddiaya göre Hüda- Par taraftarları, gelen HDP'li grubu köye almak istemeyince olay çıktı.
HDP'lilerin propaganda yapamadan köyden ayrılmasının ardından bu kez köydeki HDP ve Hüda- Par taraftarları arasında çıkan kavga, silahlı çatışmaya dönüştü. Uzun namlulu silahın da kullanıldığı çatışmada Hüda- Par'lı gruptan 38 yaşında Abdülcelal Talayhan ile 34 yaşındaki Mehmet Şerif Şimşek ağır yaralandı. Talayhan ve Şimşek, ağır yaralı kaldırıldıkları Mardin'in Nusaybin Devlet Hastanesi'nde yaşamlarını yitirdi.
Konuyla ilgili basın toplantısı düzenleyen Hür Dava Partisi (HÜDA-PAR) Genel Başkanı Hüseyin Yılmaz, “Seçim çalışması örgüt propagandasına başlayınca, HDP propagandası, köylüler bundan rahatsız oluyor ve köyden çıkmalarını istiyorlar. Bunun üzerine bir tartışma çıkıyor. Bu tartışmada kin ve nefretle dolan PKK ve KCK'lı şahıs evinde silahı alıp kalabalığı tarıyor. Siz nasıl HDP'lileri köyden çıkarırsınız diye. Buna vahşet denir. Kesinlikle HDP'lilere yönelik hiçbir silahlı cevap verme girişimi dahi yoktur. Maalesef iki kardeşimiz İdil ve Cizre teşkilatı üyesi kardeşlerimiz şehit oldu” diye konuştu.
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın hayatını kaybeden ailelere başsağlığı dileğinde bulunduğunun hatırlatılması üzerine Yılmaz, “O zaman gereği yapılmalıdır. Bu tür olayların yaşanmaması için onlar ne yapılması gerektiğini çok iyi biliyorlar. Yoksa kendi kitlelerini kin ve nefretle doldurmasınlar. Kürdistan'ın iç barışa ihtiyacı var. Bu sağlanmalıdır. Kendi içlerindeki MİT artıklarını temizlemeleri lazım. İstihbarat ile iş tutmaktan vazgeçmeleri gerekiyor. Kürdistan'da tek başlarına hiçbir zaman hakim olamayacaklardır, bizimle birlikte yaşayacaklar ve öğreneceklerdir. Bunun için çalışsınlar. Kürtler arası iç barışa hizmet etsinler” şeklinde konuştu.
Üzücü ve kimsenin beklemediği bir olay.
Umarım bunun devam gelmez ve burada kalır. Seçimler huzur içinde ve güvenli geçer.
Her zaman söylüyoruz; siyasi parti yöneticileri taraftarlarına hep sağduyuyu aşlamalı.
Giden canları yazık, birde geride kalanlara...