~~2011 yılının 28 Aralık günü…
Yeni bir yıla sayılı günler var.
Herkeste tatlı bir telaş…
Yeni bir yıl umut demek, umut etmek demek…
Kimi evlerde 2012 yılı karşılanırken yaşanacak coşku için hazırlıklar yapılıyor.
Ama o gece ekmek parası için dondurucu soğuğa rağmen ayazda dışarıda, kaçakta olan insanlar vardı.
Şırnak'ın Uludere ilçesine bağlı Ortasu (Roboski) köyünden, aralarında çok sayıda çocuğunda olduğu 38 kişi, birkaç kuruş kazanabilmek için sınırın ötesine ‘kaçağa’ gitmişlerdi.
Dönüş yolunda ne olduysa bir İnsansız Hava Aracı’na (İHA) takılan görüntüyle başladı.
28 Aralık 2011 günü, Kuzey Irak’ta uçuş yapan bir İnsansız Hava Aracı (İHA), sınırın Irak tarafından Şırnak ili Uludere ilçesi Ortasu köyüne (Roboski) doğru yaklaşan bir grup olduğunu bildirdi.
Bu bildirimin ardından birliklerin tamamı görüntüyü izlemeye başladı.
Görüntülerin ilk geldiği yen olan Batman 2’nci İHA Filo Komutanlığı’nda incelendi görüntüler. Buradaki görevliler, ekranda yük hayvanı ve insanlardan oluşan kalabalık bir grubun kuzeye, sınıra doğru geldiğini görüyordu. Hemen 2’nci Birleştirilmiş Hava Harekât Merkezi’ni (BHHM) arayarak gelen grubun kaçakçıya benzediği bildirildi.
Şırnak Çakırsöğüt Jandarma Komanda Tugayındaki yetkililerin görüşü de görüntülerdeki kişilerin kaçakçı olduğu yönündeydi.
Hatta bu görüşü şöyle kuvvetlendiriyorlardı; “Terörist olsalardı aydınlatma mermilerini ve top atışlarını fark edince dağılırlardı.” dedi.
Harekât merkezindeki genel kanaat da görüntülerdeki ısı kaynaklarının kaçakçılara ait olma ihtimalinin daha yüksek olduğu yönündeydi.
Görüntüdeki kişiler alçak irtifadan uçan İHA’nın sesini duymuş olmalıydı ama yürüyüş düzenlerinde bir değişiklik olmadan yollarına devam ediyorlardı.
Batman’daki 2’nci İHA Filo Komutanlığı’nda görevli bir yetkili, grup PKK’lı olsaydı İHA’nın sesini duyduklarında ya hareket etmeden bekleyeceğini ya da ısılarının algılanmasını engelleyecek yerlere saklanacağını belirtiyordu.
Ama itirazlar boşunaydı, sonunda grubun lazerle işaretlenmesi istendi.
Uçaklar bombalarını gelen grubun üzerine bıraktı.
Bu grup ile ilgili Genel Kurmay karargahında da tartışmalar yapıldı. Kuvvetli ihtimalin bu grubun ‘kaçakçı’ olduğu yönündeydi. Ancak nereden geldiği hala çözülemeyen ‘emir’ ile bombalar bırakıldı.
21.39’da sınır hattında bekleyen gruba uçaklar ilk bombayı bıraktı. Bombardıman 22.24’e kadar sürdü ve 19’u çocuk, 34 kaçakçı öldürüldü. 4 kişi ise şans eseri yaralı olarak kurtuldu.
Tüm bölgede olayın duyulmasının ardından büyük bir sessizlik ve derin bir acı yaşandı.
Dikkat edin cümlenin başında ‘tüm bölgede’ diye bir tabir kullandım.
Çünkü ülkenin diğer bölgelerinde iki gün sonra cümbüş-curcuna yeni yıl eğlenceleri düzenlendi.
Aralarında 19 çocuğun bulunduğu 34 kişinin ölümü, kimsenin umurunda olmadı.
Bölgede ise yeni yıl büyük bir yas ile karşılandı.
Bu olayın ardından 12 saat geçtikten sonra ilk resme açıklama yapıldı.
Çünkü herkes şaşkın, herkes olayın nasıl meydana geldiğini araştırıyor. Devlet yetkilileri de sanırım bundan dolayı ancak 12 saat sonra olay ile ilgili ilk açıklamayı yapma gereği duydular.
Dönemin başbakanı Sayın Tayyip Erdoğan, yaşanan bu katliam ile ilgili olarak, “Ankara’nın karanlık dehlizlerinde kaybolmayacak” ifadelerini kullandı.
Bu sözler, bu olayın çözüleceği, karanlıkta kalmayacağı yönündeki umutları arttırdı.
Peki ya sonrasında ne oldu?
Askeri savcılık, yürüttüğü soruşturma sonunda bombardıman kararının ‘kaçınılmaz’ bir hata sonucu alındığını söyleyip takipsizlik kararı verdi. Bu karara yapılan itiraz Hava Kuvvetleri Askeri Mahkemesi’nce reddedildi. İç hukukta tek yol olarak Anayasa Mahkemesi (AYM) kalmıştı.
Anayasa Mahkemesine yapılan başvurulardan da bir sonuç çıkmadı.
Dosya son umut olarak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) gitti. AİHM ise AYM’nin usulden ret kararına karşı yapacağı bir şey olmadığına karar verip dosyayı kapattı.
Bu ülkenin 34 vatandaşı, bu ülkenin savaş uçaklarıyla bombalanarak öldürüldü ve tek bir kişi bile yargılanmadan dosya kapandı. Bu yüzden Roboski’yi unutmadık ve asla unutmayacağız.
Ve ne yazık ki bu olay, Ankara’nın karanlık dehlizlerinde kayboldu gitti…
Spot: Bu ülkenin 34 vatandaşı, bu ülkenin savaş uçaklarıyla bombalanarak öldürüldü ve tek bir kişi bile yargılanmadan dosya kapandı. Bu yüzden Roboski’yi unutmadık ve asla unutmayacağız.