2010-2015 yılları arasında en az Bin 134 kadının erkekler tarafından öldürüldüğü Türkiye’de, ‘saçını kızıla boyatmak’, ‘yeni elbise almak’, ‘patates köfte yapmamak’, ‘tuzluğu uzatmamak’ veya sadece ‘gıcık olmak’ dahi bir kadın cinayetinin bahanesi olabildi. Failler ise koca, sevgili, baba, oğul, erkek kardeş, kısaca kadınların en yakınındaki erkekler...
2015 yılına başlarken bile kadınlar için parlak bir yıl olmayacağı belliydi. Çünkü sadece 2015 Ocak ayında tam 20 kadın katledildi.
Bu kadınlardan 11’i, kocası, eski kocası, erkek arkadaşı, nişanlısı gibi birlikte olduğu kişiler tarafından öldürüldü. Yani yine en yakınındaki erkekler tarafından katledildi bu kadınlar.
Ne kötü bir duygu; ölümün yanındaki en yakın kişiden gelmesi ihtimaliyle yaşamak.
Türkiye; Kadına Yönelik Şiddet sınavını bir türlü geçemiyor.
Alınan önlemler kadına yönelik şiddetin azalması için uygulanıyor, ancak her geçen gün şiddet daha da artıyor.
2014 yılına ait veriler de pek parlak değil.
İnsan Hakları Derneği’nin verilerine göre Türkiye’de her 4 saatte 1 kadın tecavüze uğruyor veya erkek şiddetine maruz kalıyor. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’na göre 2014 yılında en az 294 kadın erkek şiddetiyle hayatını kaybederken, öldürülen her 5 kadından 4’ü silah ve kesici aletle canından oldu. Üniversite mezunu kadın çalışanların dahi yüzde 75’i en az bir kez şiddet mağduru olmuş.
Mersin Tarsus’ta üniversite öğrencisi Özgecan Aslan’ın öldürülmesinin ardından tüm Türkiye’de kadına yönelik şiddet, taciz ve tecavüze karşı adeta seferberlik başladı. Kadınlar sokağa çıkarak tepkilerini dile getirirken, sosyal medya başta olmak üzere pek çok mecrada da kampanyalar başlatıldı. Ancak yapılan araştırmalar ve istatistikler kadına yönelik şiddette Türkiye’nin karnesinin oldukça kötü olduğunu ortaya koyuyor. Çeşitli sivil toplum kuruluşu ve üniversitelerin araştırmalarında ortaya çıkan rakamlar, kadınların büyük çoğunluğunun küçük yaşlardan itibaren şiddet ya da cinsel saldırılara maruz kaldığını gözler önüne seriyor.
Hacettepe Üniversitesi ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, 2014 yılında ‘Türkiye’de Kadına Yönelik Aile İçi Şiddet Araştırması’na imza attı.
Raporda yer alan tespitler şöyle;
- Evli kadınların yüzde 36’sı eşi ya da birlikte olduğu erkeğin fiziksel şiddetine maruz kalıyor.
- Fiziksel şiddet, her 10 kadının 1’inde gebelikte de devam ediyor.
- Kadınların yüzde 38’i yaşamlarının herhangi bir döneminde fiziksel ve/veya cinsel şiddetten birine maruz kalıyor.
- Evli kadınların yüzde 12’si cinsel şiddet yaşıyor.
- Kadınların yüzde 26’sı 18 yaşını tamamlamadan evlendiriliyor.
- Kadınların yüzde 44’ü şiddetten kimseye söz etmiyor.
- Her 10 kadından 3’ü şiddete fiziksel olarak karşılık veriyor ve evini kısa süreliğine terk ediyor.
- Kurumsal başvuruda bulunanların oranı ise sadece yüzde 11.
- Kadınların yüzde 80’den fazlası, evlilik yaşı, nikah türü ve mal paylaşımına ilişkin kanun maddelerini biliyor, buna karşılık yüzde 60’ı kadının çalışmak için eşinden izin almasının gerekmediğinden habersiz.
- Erken yaşta evlenen kadınların yarısı fiziksel ve/veya cinsel şiddete maruz kalırken, 18’inden sonra evlenenlerde bu oran 3’te 1’e iniyor.
- Kadınların yüzde 9’u çocukluk döneminde (15 yaşından önce) cinsel istismara maruz kalıyor. Bunun yüzde 29’u baba, üvey baba, erkek kardeş, ağabey, dede, amca ve dayı dışında kalan erkek akrabalardan, yüzde 38’i yabancılardan, yüzde 15’i komşulardan oluşuyor.
- Her 10 kadından 3’ü ise hayatında en az 1 kez telefonla arama, kısa mesaj, mektup ya da e-posta yoluyla taciz ediliyor.
- Türkiye genelinde fiziksel ve/veya cinsel şiddete maruz kalmış kadınların büyük bir çoğunluğu (yüzde 89) kurum ya da kuruluşlara başvurmamış. Çok düşük orandaki başvurular arasında, en fazla polise başvurulduğu görülüyor.
2014’te öldürülen her 100 kadından 9’u öldürüleceğinden emindi. Yani koruma talebinde bulundu ve koruma altında öldürüldü. Katil her 100 erkekten 4’ü daha önce şiddet kullanmaktan yargılanmıştı ama hapisten kurtulmuştu. 2014’te kadın ölümleri 2013’e oranla yüzde 31 artış gösterdi. 2014’te sadece 109 kadın ya da kız çocuğu yaşadıkları tecavüzü yargıya taşıdı. Tecavüze uğrayan her 3 kişiden biri 12-17 yaş aralığında. Tecavüze uğrayanların yüzde 13’ü turist ve göçmen kadınlar, yüzde 4,5 ise engelli. Tecavüz edilen kadınların yüzde 12’si ise kocaları ya da sevgilileri tarafından tecavüz edildi. 2014’te 140 cinsel taciz haberi medyaya yansıdı.
Böylesine kara bir tablonun hakim olduğu bir ülkede kadın olmak çok zor olsa gerek. Her an şiddetin bir çeşidine uğrama olasılığı çok fazla. Daha acısı adeta ölümle yaşamak…