~~Eskilerin kullandığı bir deyim vardı, “Burada 72 milletten insan var” diye.
Şimdilerde bu kelimenin uyduğu ve anlam bulduğu yegane şehir İstanbul…
Nedenini birazdan yazarım ama öncesinde İstanbul’un son durumuna şöyle bir bakalım…
Malum, Yüksek Seçin Kurulu (YSK), 31 Mart’ta yapılan ve CHP adayı Ekrem İmamoğlu’nun kazandığı İstanbul seçimlerini iptal etti.
Öne sürülen gerekçeler etrafında hala tartışılan iptal kararının ardından seçimlerin yenilenmesine ve 23 Haziran tarihinde yapılmasına karar verildi.
Ak Parti 31 Mart seçimlerinde sadece İstanbul’u kaybetmedi. Bunun yanısıra Ankara, Adana, Mersin gibi büyükşehir belediyelerini de kaybetti.
Ancak sadece İstanbul seçimlerine itiraz etti ve şu an için seçimin yenilenmesini sağlayarak istediğini de almış oldu.
Peki, İstanbul neden bu kadar önemli?
Bilinen bir gerçek varki; İstanbul, Ankara ve İzmir gibi dev büyükşehir belediyelerini yönetenler, dev bir ekonomik gücü de kontrol etmiş oluyorlar. İşte en büyük neden budur.
2019 bütçesi bir önceki yıla göre yüzde 18,41 artışla 23,8 milyar lira olarak belirlenen İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), adeta dev bir holding.
İstanbul Elektrik Tramvay ve Tünel İşletmeleri Genel Müdürlüğü (İETT) ve İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi (İSKİ) bütçeleri de eklendiğinde toplam bütçesi 35 milyar TL’ye yaklaşan İBB bünyesindeki 28 şirketin toplam cirosu ise 24 milyar TL civarında.
İBB, bir özel sektör şirketi olsaydı, bu ciro ile İstanbul Sanayi Odası’nın (İSO) 2017’de yayınladığı ‘Türkiye’nin En Büyük 500 Şirketi (İSO 500)’ listesinde, TÜPRAŞ’ın ardından ikinci sırada yer alacaktı.
Bu durum tabiki siyasi partilerin iştahını kabartıyor.
25 yıldır İstanbul Büyükşehir Belediyesini elinde bulunduran Ak Parti, bundan dolayı burayı kaybetmek istemiyor.
Şimdi gelelim en başka bahsettiğim deyime.
“İstanbul’da 72 Milletten insan var” deyiminin en somut halini yaşıyoruz şu sıralar.
Yenilenen İstanbul seçimleri, ancak seçimin en önemli iki ismi olan Ak Parti adayı Binali Yıldırım ve CHP adayı Ekrem İmamoğlu, sanki genel seçimmiş gibi Türkiye turuna çıktılar.
Hem Yıldırım, hem İmamoğlu hergün Türkiye’nin bir başka bölgesinde, bir başka şehirde mitingler düzenliyor ve İstanbul seçimi için oy itiyorlar.
Böylesine bir duruma Türkiye ilk kez şahit olunuyor.
Düşünebiliyor musunuz, İstanbul Büyükşehir Belediyesi seçimleri yapılıyor, ama adaylar Diyarbakır’da, Trabzon’da, Sivas’ta mitingler düzenliyor ve oy vatandaşlardan istiyorlar.
Tabi istedikleri oy miting düzenledikleri şehirlerdeki vatandaşların oyları değil, İstanbul’da bulunan akrabalarının oyları.
Adaylar Ekrem İmamoğlu ve Binali Yıldırım, Türkiye’nin dört bir yanından insanların yaşadığı mega kentteki seçmenlerin akrabalarına gidiyor.
Nüfusu 15 Milyon’u aşan ve 10 milyon 560 bin 963 seçmenin bulunduğu İstanbul’da, Türkiye’nin her şehrinden insan yaşıyor.
Bu durum 23 Haziran’da en tuhaf seçimin yaşanmasına neden olacak.
İşte bu nedenlerden dolayı “İstanbul’da 72 Milletten insan var” deyimini kullanmak tam da yerini buluyor.
İstanbul aslında Türkiye’nin bir mozaiği.
Mesela sadece Batman’dan göç edip İstanbul’a yerleşen yaklaşık 100 Bin kişi var.
Aslında İstanbul’un nüfusunu, yerlisinden çok çok daha fazlasını farklı şehirlerden vatandaşlar oluşturuyor.
Bir bakıma İstanbul seçimi yerine Türkiye seçimi tabirini kullanmak pek te yanlış olmaz sanırım.
Belediye seçimi için farklı illerden oy istendiğine şahit olduk.
Bir daha şahit olurmuyuz, hiç sanmam…
Böylesine tuhaf bir seçime yaklaşıyoruz…