Şırnak’ın Cizre ilçesi Cudi Mahallesinde 12 gündür yaşananlara artık bir anlam biçemez olduk.
Orada bir evin bodrum katında ölen insanlar ve ölüme adım adım giden yaralılar var.
Şimdi her şeyi bir kenara bırakın, oradaki yaralılar birilerinin iddia ettiği gibi ‘terörist’ dahi olsa, ister en cani yaratık dahi olsa bu şekilde ölüme mi terk edilmesi gerekir.
Hak, hukuk herkes içindir.
Hukuk devletinde bunların olması mümkün değil.
Ama Türkiye olarak hukuk devletinin dışına çıktığımızı iddia ediyorsak o zaman başka.
Ama bir hukuk devletinde bu ve buna benzer şeylerin solması asla kabul edilemez.
Her kafadan bir ses çıkıyor ancak oradaki yaralıların alınması için bir yol yöntem dile getiren yok.
En son İçişleri Bakanı Efkan Ala’nın açıklamalarını dinledim.
İçişleri Bakanı Ala, Cizre'de yaralıların bulunduğu bodrum katına ambulans gönderilmesine ilişkin tartışmalar için, “Söylenen yere defalarca ambulans gönderildi. Bütün giden ambulanslara ateş edildi. Zaten çukurlar kazılmış. Cizre'de olup biten terörle mücadeledir.
Bütün sıkıntı bu sona gelmişken terörle mücadeleyi sekteye uğratmak için kurgu yapılması. Yaralıyı yaralı olarak, teröristi terörist olarak, vatandaşı vatandaş olarak değerlendiririz. O bir algı yönetimi. Bir bina yok ki. 80 ila 100 bina var. Terör örgütünün önemli isimleri o bölgede var” diyor.
Demirtaş’ın bu iddialara yanıtı; “Cizre'de Faysal Sarıyıldız (HDP'li milletvekili) durumu anlatıyor. Durumu anlayanlar buna yüreği yananlardır. Bir kısım insan da bunlara inanmıyor, ihtimal vermiyor, yalandır, iftiradır, 'Devletimizi karalamak için geliştirilmiş propagandadır' diye düşünüyorlar.
Dün itibariyle 11 kadın aralarında onların anneleri var. Binaya yüz metre yanaştılar. Annelerin aktardığı bilgi, binanın ön tarafı çökmüş durumda. Üç gündür oradaki insanlardan haber alınamıyor. Sağlar mı, başka yere mi gittiler bilemiyoruz. Güvenlik güçleri Heronla izliyorlar bize bilgi vermiyorlar. Tek bir bilgi kırıntısı yok. Efendim 'ambulans gidince ateş açılıyor'. Anneler gitti ne oldu. Binanın önünde polisler duruyor, kimseyi yanaştırmıyorlar.”
Aralarında o bodrum katında bulunan yaralıların annelerinin de olduğu 11 kadın beyaz bayraklarla yaralıları almaya gitti ancak hepsi gözaltına alındı.
Eğer iddia edildiği gibi binanın girişinde polisler varsa ve binanın çevresi tamamen zırhlı araçlarla sarılmışken oradan yaralıların alınamaması ilginç bir durum.
Orada bulunan HDP Milletvekili Faysal Sarıyıldız, olup biteni diğer vekil arkadaşlarına aktarıyor.
Ancak o da hedef olmaktan geri kalmadı.
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, “Burada mahiyetini tam bilemediğimiz bir durumla karşı karşıyayız. Yaralıları kurtaralım diye uğraştığını iddia edenler ambulansa ateş ediyorlar. Ondan sonra da "Katil devlet, yaralıları kurtarmak istemiyor" diye hem Anayasa Mahkemesi'ne hem de Meclisi'e getiriyor. Burada katil kimdir? Faysal Sarıyıldız bulunduğu yerde resmen teröristlere yardım, yataklık yapıyor. Orada devletin güvenlik güçleri ve vatandaşların aleyhine sonuç doğurmasını sağlayacak bir takım şeylerin içine giriyor. Yemin etmiş bir milletvekiline bu yakışmaz” şeklinde bir açıklama yaptı.
Böyle bir ithamda bulunmak suçtur.
Ancak cezasız kalacağını bildiği için Adalet Bakanı’nın bu suçu işleme hakkı var.
HDP Grup Başkan Vekilleri Çağlar Demirel ve İdris Baluken, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'a tepki gösterdi.
Yazılı açıklama yapan Demirel ve Baluken, şunları söyledi; “Sayın Sarıyıldız Cizre'de 51 gündür süren ablukada, bir hükümet ve devlet halka zulüm ederken bu zulmün tanığı olan, zulümle ilgili hakikatleri tüm dünya kamuoyu ile paylaşan ve halkının yanında bu zulme karşı direnen, meşru yollarla seçilmiş onurlu bir milletvekilidir. AKP hükümetine düşen görev halkın üzerinde uyguladığı baskılara ve zulümlere son vermek, seçilmiş milletvekillerine karşı yürüttüğü seviyesiz ve korkakça kampanyayı bitirmek, sokağa çıkma adı altında halka uygulanan zulümle ilgili bağımsız mahkemelere hesap vermek ve demokratik yöntemleri esas alarak siyaset üretmektir. Sarıyıldız'ın başına gelebilecek en ufak bir saldırıdan AKP hükümetini sorumlu tutacağız.”
Tüm bu yaşananlara medya sessiz kalıyor ne yazık ki. Ancak havuz medyası elinden gelenin fazlasını bile yapıyor. O kadar çok yalan haber yayınladılar ki, neredeyse doğru tek haberleri kalmadı.
Bakın son yalan habere.
Star Gazetesi, ‘Sur'da bir İngiliz ve bir Sırp ajanı gözaltına alındı’ başlıklı bir haber yayınladı. Haberde ise DİHA Muhabiri Beritan İrlan'ın 2014 yılında Hakkari'de gözaltına alınmasına ilişkin görüntüyü kullandı. Ki o görüntü bir yılı aşkın süredir internet ortamında geziniyor. Ama bu gazete, “İngiliz ve Sırp ajanların yakalanma anı kameraya böyle yansıdı” diyerek iki yıl önceki görüntüyü yayınladı.
Cizre’de bir bodrum katında insanlar birer birer ölüyor.
İnsanlık ölüyor…
Kimin umurunda ki…