27 Mayıs tarihinde gözaltına alındıktan sonra bir daha haber alınamayan DBP Şırnak Yöneticisi Hurşit Külter ile ilgili bu güne kadar tek bir ize bile rastlanmadı.
Külter'in gözaltına alındığına dair fotoğraflar aynı gün akşam özel harekatçılara ait olduğu tahmin edilen ‘BÖF @Tweet Guneydoğu’ sosyal medya hesaplarında paylaşıldı.
Bu hesaptan aynı gün şu mesaj paylaşıldı; “Kameralar karşısında özyönetim ilan eden Hurşit Külter DBP Meclis Üyesi, bugün Şortlandla biraz gezince muhbir oldu birden:”
Özel harekât timleri daha sonra bu paylaşımı geri çekip, hesabı da kapattılar.
Bu sosyal medya hesabı emniyet içinden birilerince kullanıldığı biliniyor. Çünkü operasyonlardan çok özel ve gizli görüntüler anında bu hesaptan paylaşıma giriyor.
Anlayacağınız bu kişinin gözaltına alınma olasılığı su götürmez bir gerçek.
46 gündür kayıp olan bu kişi için meclise soru önergesi verildi, avukatlar aracılığıyla ilgili yerlere başvurular yapıldı, gazetelerde sayfalarca haber yayınlandı, bölge baroları ortak açıklamalar yaptı, birçok ilde eylemler düzenlendi, kayıp eylemlerinde basın açıklamaları yapıldı ama hala hükümetten bu konuda bir tek söz bile edilmedi.
Bunca insanın sorduğu tek soru var; Hurşit Külter nerede?
Ama ne yazık ki koskoca bir devlet bu soruya yanıt veremiyor.
Kayıplara Karşı Uluslararası Komite (ICAD) bile bu konuda açıklama yaptı.
‘Bir kez daha soruyoruz: Hurşit Külter Nerede!’ başlıklı açıklamada, şu ifadeler kullanıldı; “Külter, ailesine gönderdiği son mesajında etrafının devlet güçleri tarafından sarıldığını ifade etmişti. 27 Mayıs'ta 'BÖF' adlı, özel timlere ait olduğu düşünülen bir Twitter hesabından, Külter'in gözaltına alındığına dair fotoğraflar paylaşılmış, daha sonra bu paylaşım geri çekilmişti. Avukatların tüm resmi mercilere başvurularına, ‘gözaltında olmadığı’ yanıtı verilirken, HDP'li milletvekillerin konuyu meclise taşıyarak İçişleri Bakanına ve Başbakana defalarca sormalarının ardından Milli Savunma Bakanı Fikri Işık, Hurşit Külter'e ilişkin incelemenin sürdüğünü belirtmişti. Ancak ne hikmetse o günden bu yana Külter hakkında bir açıklama yapılmamıştır.”
Külter'in gözaltında olduğunu belirten, aralarında operasyona katılan korucuların da bulunduğu görgü tanığı ifadelerine de değinen açıklama şöyle devam etti; “Tanık ifadelerine göre, Hurşit Külter dövülerek gözaltına alındı, zırhlı bir araca bindirilerek Şırnak Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı Gümüştepe Özel Harekat Şube Müdürlüğü'ne ve orada 7 gün tutulduktan sonra 23. Jandarma Sınır Tümen Komutanlığı'na götürüldü. Külter'in devlet güçleri tarafından işkence edilerek gözaltına alındığı ve yoğun işkenceye maruz kaldığı tanık ifadeleri ile netleşmiş bulunuyor. Türk devletinin Hurşit Külter'in nerede olduğuna dair açıklama yapmaması manidardır. Hurşit Külter gözaltında kaybedilmek mi isteniyor.
Türkiye'de 1980'li ve özellikle de 1990'lı yıllarda gözaltında kaybetme saldırısı devlet tarafından sistematik olarak uygulanmış ve binlerce insan gözaltında kaybedilmişti. Cumartesi Anneleri 27 Mayıs 1995 tarihinden bu yana haftalık oturma eylemleriyle kayıplarının akıbetini devlete sormaktadırlar. Ancak devlet, kayıpların akıbetini gizlemeye devam etmektedir. Türkiye'de, son bir yılda devletin Kürt halkına ve muhalif kesimlere yönelik saldırı ve katliamları devam etmektedir. Suruç, Ankara, İstanbul, Roboski ve tüm diğer katliamlarda olduğu gibi, katiller ve sorumlular korunmaktadır. İnsan haklarının olmadığı, düşünce ve ifade özgürlüğünün olmadığı bir ülkede Hurşit Külter'in kaybedilmek istendiğine dair endişemiz artmaktadır. Gözaltında kaybetme bir insanlık suçudur. İnsanlık suçu işleyenler er geç tarih karşısında hesap vereceklerdir. Hurşit Külter sağ alındı, sağ istiyoruz!”
Bingöl’de biraraya gelen 14 bölge Barı Başkanları da ikinci kez Hurşit Külter için ortak açıklama yaptı.
Ortak açıklamada, Külter ile ilgili tatmin edici açıklama yapılması istendi.
Şirnak’ta kendisinden 46 gündür haber alınamayan DBP Yöneticisi Hurşit Külter'in durumundan kaygı duyulduğu belirtilen açıklamada, şöyle denildi; “Türkiye'nin yakın siyasal tarihinin karakterini yansıtan faili meçhul cinayet ve gözaltında kayıplarla yüzleşme konusunda barış süreci ile birlikte çabalar ortaya konmuşken, yeniden başlayan çatışmalı süreçle birlikte gözaltında kayıpların başlamış olması toplumda derin endişeye sebebiyet vermiştir. Bütün girişim ve kampanyalara rağmen gözaltına alındıktan sonra tam 44 gündür kendisinden haber alınamadığı belirtilen Hurşit Külter ile ilgili toplumu tatmin edici bir cevap verilmemiştir. Bu konuda devlete ve siyasi iktidara objektif sorumluluğunu hatırlatıyor ve Hurşit Külter'in akıbeti hakkında kamuoyunu tatmin edici bir şekilde bilgilendirmeye çağırıyoruz.”
Türkiye bir dönemin büyük sancılarını kayıplar ile çekti. Bir daha aynı acıların yaşanmasını kaldıracak gücü yok. Bu nedenle Külter’in sağ salim bulunması ve ailesine kavuşması önemli.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti bu vatandaşını bulmak ve ailesine teslim etmek zorundadır.