Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bu yılın başında kabul ettiği muhtarları 8. Kez Ankara’da topladı.
Bu buluşma televizyon kanallarında canlı yayınlandı.
Birçok konuya değinde Cumhurbaşkanı Erdoğan.
Ana gündem maddesi ise son dönemlerde yaşanan çatışmalardı.
Konuşmasını dinlerken bir bölümde gözlerim faltaşı gibi açıldı, pür dikkat kesildim.
Zira Cumhurbaşkanının söyledikleri, daha doğrusu muhtarlardan istedikleri ilk kez oluyor.
Açıkçası muhtarlardan ‘Muhbirlik’ yapmaları isteniyordu.
İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasının o bölümü; “Şu anda devletin çok daha gayretli ve yılmayacak şekilde operasyonlarına devam etmek suretiyle hangi evde ne var ne yok, istihbaratıyla, her şeyiyle bunu ortaya çıkarmak durumundadır. Ve ben bu konuda muhtarlarımızdan da destek bekliyorum. Benim muhtarım hangi evde kim var, nedir ne değildir, bunu gelecek gayet uygun, sakin bir şekilde orada kaymakamına, gerekirse valisine, emniyet müdürüne bildirecek; elbirliği yapacağız, dayanışma içerisinde olacağız.”
İnanılır gibi değil.
Düşünebiliyor musunuz; bu ülkenin istihbarat birimleri dururken, muhtarlardan muhbirlik yapmaları isteniyor.
Böylesine bir durumla 1990’lı yılların sonunda karşılaşmıştık. O dönem Batman Emniyet Müdürlüğünde yapılan bir güvenlik toplantısına katılan gazetecilerden, dönemin emniyet müdür yardımcısı bir istekte bulunmuştu; “Sizler dışarıda halkın arasındasınız. Ne olup bittiğini bizden iyi biliyorsunuz. Bizimle bu bilgileri paylaşırsanız seviniriz” demişti.
Bizim bu sözlere tepkimiz çok sert olmuştu.
Resmen muhbirlik yapmamız isteniyordu.
Sert tartışmaların ardından oradaki tüm gazeteciler toplantıyı terk etmek üzere ayağa kalktı. Emniyet müdürü ise yaptığı yanlışın farkına vardı ve özür üstüne özür dileyerek yaptığının yanlış olduğunu söyledi.
Gazetecinin haber kaynağını açıklama zorunluluğu bile olmazken, resmen muhbirlik yapmaları isteniyordu.
O zaman gazetecinin güvenirliği ne olacaktı. Herkes nasıl bakacaktı gazetecilere.
Şimdi gelinen noktada bu kez muhtarlar aynı sıkıntıları yaşıyor.
Cumhurbaşkanının bu konuşmasının ardından şimdi herkeste muhtarlarla ilgili bir kuşku olmayacak mı?
Vatandaş, “Acaba benim muhtarım bunu yapar mı?” diye düşünmeyecek mi?
Muhtarları böyle zan altında bırakmaya kimsenin hakkı yok.
Eğer zaman zaman göklere sığdırmadığınız istihbarat teşkilatlarınız dururken muhtarlardan medet umuluyorsa ve muhbirlik yapması isteniyorsa, vay o ülkenin haline.
Cumhurbaşkanının muhtarlara yönelik bu çağrısı, toplum içinde muhbirlik eğiliminin güçlenmesine yönelik bir çaba olarak değerlendiriliyor.
Bu konuda HDP Eşgenel başkan yardımcısı Saruhan Oluç, ilginç tespitlerde bulunuyor; “Cumhurbaşkanı’nın bu çağrısı aynı zamanda yerel demokrasiyi berhava etmeyi de hedeflemektedir. Mahallelerde seçilen kişilere muhtar denmesi anlamlıdır. Çünkü muhtar, özerk-bağımsız anlamına gelmektedir. Cumhurbaşkanı ise bu talebiyle bu anlamı yıkıp geçmiştir.”
Toplumun büyük kesimi Cumhurbaşkanının muhtarlardan isteğini yadırgadı.
Ancak ilginçtir ki muhtarlardan ses seda yok.
Toplantıya katılanların konuyu anlamadıkları, alkışlarından belliydi. Peki ya Türkiye’deki diğer muhtarlar.
Muhtarlar toplantısındaki sözlere yönelik HDP Batman Milletvekili Saadet Becerikli soru önergesi verdi.
İçişleri Bakanı Sebahattin Öztürk’e yanıtlanması istemiyle şu sorular yöneltildi;
İçişleri Bakanlığı bünyesinde yer alan muhtarları Cumhurbaşkanı hangi gerekçe ve yetkiyle düzenli olarak “saray”da toplantıya çağırmaktadır?
Cumhurbaşkanının yukarıdaki cümlelerle muhtarlardan istediği ne çeşit bir muhbirliktir, cumhurbaşkanı hangi anayasal yetkiyle muhtarlara muhbirlik görevi salık vermektedir?
Devletin bunca istihbarat kurumu ve ağı, dinleme ve takip sistemleri hatta oluşturulduğu iddiaları yaygınlık kazanan “saray”a bağlı özel bir istihbarat kurumu söz konusuyken, Cumhurbaşkanı muhtarlara ajanlık yapmalarını telkin ederek neyi amaçlamaktadır?
Cumhurbaşkanının muhtarları bu şekilde “görevlendirmesi” toplumdaki güvensizliği daha da arttırmayacak mıdır?
Neredeyse geleneksel hale getirilen bu muhtar toplantılarının amacı nedir?
Cumhurbaşkanının muhtarlara olan ilgisi, muhtarların seçimlere ilişkin görevleriyle mi bağlantılıdır? Bugüne kadar seçimlerde hile yaptığı belirlenen kaç muhtar tespit edilmiştir?”
Cumhurbaşkanı, muhtarların imajını yerle bir etti. Şimdi bakalım bunu kim düzeltecek.
Spot: Eğer zaman zaman göklere sığdırmadığınız istihbarat teşkilatlarınız dururken muhtarlardan medet umuluyorsa ve muhbirlik yapması isteniyorsa, vay o ülkenin haline.