‘Barış’ı haykırmak için Ankara’da toplanan kalabalıktan 102’si artık aramızda yok.
Barış istedikleri için katledildiler.
Barış o kadar değerle ki uğruna binlerce insan ölüyor.
10 Ekim tarihi Ankara ve Türkiye için kara bir gün olarak tarihe geçti.
Batman 4 kişiyi bu katliama kurban verdi.
En genci ve en yaşlısı bu kurbanların, Batman toprağında rahat uyusun.
Bu topraklara er yada geç barış gelecektir.
Bu katliamın sis perdesi artık yavaş yavaş aralanıyor.
Katliamı gerçekleştiren canlı bombaların kimlikleri, nereden geldikleri, nerede mola verdikleri ve kimlerin destek verdiği ortaya çıktı.
Peki bu nasıl oldu.
Önce ona bir bakalım.
Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, Ankara'da 10 Ekim Cumartesi günü yapılması planlanan ‘Barış Mitingi’ öncesi toplanma yeri olarak belirlenen Ankara Garı önünde saat 10.04'te meydana gelen terör saldırılarının ardından yoğun bir çalışma başlattı.
Soruşturma kapsamında kurulan özel ekip, MOBESE görüntüleri ile güvenlik kamerası ve vatandaşların çektiği kayıtları tek tek topladı. Öte yandan Olay Yeri İnceleme Şube Müdürlüğü ekipleri, saldırının ardından topladıkları tüm delilleri Kriminal Polis Laboratuarına gönderdi.
Olay yerinde bulunan beyaz spor ayakkabılı kopmuş iki ayaktan yola çıkan ekipler, yaklaşık bin saatlik görüntüyü kare kare inceleyerek spor ayakkabılı kişileri önce tespit etti, daha sonra bu kişilerin kimliklerini belirlemeye çalıştı. Soruşturmanın aydınlatılmasında söz konusu ayak parçalarının çok önemli bulunduğu, bu parçaların, görüntüsü elde edilen ancak kimliği henüz tespit edilemeyen diğer teröriste ait olduğunun kesinleştiği kaydedildi.
Soruşturma kapsamında elde edilen deliller ve görüntüler sonrası 11 kişinin, patlamaya ilişkin sosyal medya paylaşımları nedeniyle de 3 kişinin gözaltına alındığını belirten yetkililer, ayrıca soruşturma süresince 100'ün üzerinde kişinin bilgisine başvurulduğunu ve görgü tanıklarının ifadelerinin alındığını da kaydettiler.
Elde edilen bulgular neticesinde olayın faillerinin Gaziantep bağlantılı olduğunun tespitinin ardından soruşturmanın seyri de bu yönde değişti. Gaziantep'te yapılan çalışmalar sonucunda terör örgütü DAEŞ'in bu ildeki yapılanması da deşifre edildi. Yetkililer, Gaziantep'te operasyonların süreceğini ve yeni gözaltıların olabileceğini bildirdi.
Öte yandan soruşturma kapsamında gözaltına alınanların Ankara bağlantılarının olmadığının tespit edildiği, başkentte herhangi bir gözaltı ya da arama yapılmadığı da vurgulandı.
Terör saldırısının ardından getirilen yayın yasağına rağmen yayımlanan bazı haberler nedeniyle yakalanması planlanan 9 kişinin de kaçtığını ifade eden yetkililer, kaçan kişilerin ikinci teröristin kimliğinin tespit edilmesinde kritik rol oynadığını, şüphelilerin yakalanması için çalışmaların derinleştirilerek devam ettiğini kaydetti. Bu arada yasağa rağmen yayımlanan haberler nedeniyle iki polis müfettişinin görevlendirildiği, müfettişlerin bilgilerin sızması nedeniyle terör polislerinin ifadesine başvurduğu, söz konusu soruşturmanın Gaziantep'te de süreceği öğrenildi.
Saldırının ardından AA tarafından geçilen bu haberin hepsini paylaştım sizinle.
Polis o kadar titiz bir çalışma yapmış ki, canlı bombaların kimliklerine olay yerinde bulunan birkaç insan parçası üzerinde yapılan çalışmayla ulaşmış.
Olay sonrası Başbakan Davutoğlu’nun, “Elimizde canlı bombaların listesi var, ancak eylem yapmadıkça yakalayamıyoruz” sözleri büyük tepki çekmişti.
Başbakan’ın bahsettiği liste polisin elinde vardı.
Bu listede 16 kişinin isim ve resimleri var.
Peki polisin elinde bu kadar imkan varken, küçücük bir parçadan bu kişilerin kimliklerini belirliyorsa, neden patlama olmadan önce bu kişiler, tespit edilmedi ve yakalanamadı.
Bu titiz çalışma olay öncesi yapılmış olsaydı, şu an aramızda olmayan 102 kişi yaşıyor olacaktı.
Bu katliamı yapanların kimliklerinin belirlenmesi yaşamını yitirenlerin aileleri için hiçbirşey ifade etmiyor.
Ama eğer olayı yapmadan önce yakalansalardı, bu aileler polise minnet duyacaktı.