Biri çıkıp ta, “Gün gelecek TPAO işçilerin maaşını bile banka kredisiyle ödeyecek” dese, eminim kentte alay konusu olur ve hemen ‘Deli’ damgası yerdi.
Ama ne yazık ki şu anki TPAO’nun durumu da tam anlamıyla böyle.
Düşünebiliyor musunuz, koca şirket 495 işçinin ‘Tasarrufa Teşvik’ paralarını ödemedi. Bunun üzerine işçiler haklı olarak alacaklarını almak için Batman İdare Mahkemesinde dava açtı.
İşçiler davayı kazandı kazanmasına ancak, gidişatı hiçte iyi olmayan ve mali kriz yaşayan TPAO bu paraları aradan geçen bir yıllık süreye rağmen ödemedi.
Bunun sonucu olarak işçilerin avukatı tarafından TPAO’ya icra takibi başlatıldı.
Bu gelişmenin ardından harekete geçen TPAO Bölge Müdürü Gökhan Akın, dava açan işçilere birer mektup gönderdi.
Akın, küçük meblağlar yüzünden TPAO’nun büyük maddi külfete maruz kalacağını belirterek, işçilere mektupla şöyle seslendi; “Bildiğiniz üzere petrol fiyatlarında meydana gelen büyük düşüş nedeniyle ortaklığımız finansal açıdan güçlüklerle karşılaşmakta ve işçi ücretlerini dahi aldığı kredilerle ödemek zorunda kalmıştır.
İş hukukuna göre işçi, sadakat borcu kapsamında işverene ekonomik, ticari veya mesleki bakımdan zarar verecek her türlü davranıştan kaçınmakla yükümlüdür. Kesinleşmiş mahkeme karanına göre ödemesinin yapılabilmesi için bankanın yazısı beklenen ufak miktar nedeni ile işveren ve ortaklık hakkında yeni davalar açılması ve icra takibi başlatılması ahlak ve iyi niyet kuralları ile bağdaşmadığı gibi, karşılıklı güven ve sadakat ilişkisine dayanan iş sözleşmesine aykırı olup işveren ortaklıkta büyük maddi kayba sebep olmaktadır.”
TPAO Bölge Müdürü işçilerin haklı alacakları için “Ufak Meblağ” diyor ancak ne acıdır ki bu şirket bu meblağı dahi ödeyemiyor. Şimdi herkesin merak ettiği durum, Türkiye’nin en önemli ve en büyük kuruluşu olan TPAO’nun bu duruma nasıl geldiği.
Petrol İş Sendikası Genel başkan Yardımcısı olan eski Batman Şube Başkanı Mustafa Mesut Tekik, gazetemizde yayınlanan haberin ardından Ankara’dan arayarak TPAO’nun düştüğü bu durumu değerlendirdi.
Tekik, özellikle kurumun kötü yönetimden dolayı bu duruma düştüğünü belirterek, Kazakistan’da yapılan anlaşmadan sonra işlerin kötüye gittiğini söyledi.
Peki, Kazakistan’da ne olmuştu?
Kazakistan hükümetiyle petrol arama, geliştirme ve üretme amacıyla ortaklaşa 1993'te Kazak-Türk-Münay (KTM) şirketini kuran TPAO, yüzde 49 ortak olduğu bu şirket aracılığıyla kendilerine tahsis edilen 7 ruhsat bölgesinde petrol arama, geliştirme ve üretme faaliyetlerine başladı. Ancak kötü anlaşma ve Kazakistan'ın uygun gördüğü bölgelerde petrol çıkmaması TPAO'nun 300 milyon dolarlık yatırımının boşa gitmesine neden oldu.
KTM, sadece üç bölgede bulduğu petrolü üretmeye başladı. Bu kuyulardan da günde sadece 4 bin 600-5 bin 500 varil petrol çıkarılabildi. Bu petrolden de yılda sadece 2-3 milyon dolar gelir elde edilmeye başlandı.
Kazakistan Finans Polisi ve Astana Vergi Dairesi, TPAO'nun petrol arama, geliştirme ve üretme amacıyla Kazak tarafıyla ortaklaşa 1993'te kurduğu Kazak-Türk-Münay (KTM) şirketine gelirlerini 'yatırım geri ödemesi' olarak TPAO'ya aktarıyor diye 9,5 milyon dolar ceza kesti.
Diplomatik baskıyla bu ceza iptal edildi. Ancak SSCB döneminden kalma kanunları kullanan iki Kazak Kurumu, KTM bürolarını basmaya devam ediyor. Bu ülkede 300 milyon dolar batıran ve KTM'den yatırım geri ödemesi olarak yılda sadece 2-3 milyon dolar alabilen TPAO zor durumda kaldı.
Enerjide dışa bağımlı olan Türkiye, şimdilerde adeta yurtdışına servet ödüyor. Buna rağmen Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı, sırf Gülen cemaatine yakın olduğu için Koza Holding'in çıkardığı petrolü almak yerine İran, Rusya ve Irak gibi ülkelerden ithalat yapıyor.
Tür¬ki¬ye Pet¬rol¬le¬ri Ano¬nim Or¬tak¬lı¬ğı, bir Türk şir¬ket¬ten pet¬rol al¬mak ye¬ri¬ne yurt¬dı¬şın¬dan it¬hala¬tı se-çe¬rek mil¬li ser¬ve¬tin yurt¬dı¬şı¬na çık¬ma¬sı¬nı ter¬cih ediyor.
İşte bu ve buna benzer durumlardan dolayı TPAO zor durumda kaldı.
Burada yönetimden kaynaklı bir sorunu olduğu açık.
Bu kurum Türkiye’nin dünyadaki en iyi markası.
Yapılan başarılı çalışmalarda yönetime nasıl alkış tutuyorsak, yapılan yanlışlarda eleştirmek hakkımız var.
Bu durumu gazetemiz manşetine taşıdığımızdan bu yana Batman’da en çok konuşulan konuların başında TPAO geliyor.
Ancak bu kurumu bu hale getirenlerin çıkıp hesap vermesi gerekirken, bu haberin yayınlandığı gazetemizin web sitesine engelleme getirmeyi tercih ettiler.
Bu kurumu bu duruma biz getirmedik. Ama getirenler sanırım akıl tutulması yaşıyor ki yaşanan trajediyi tartışacaklarına basına sansür uyguluyorlar. Yazık bu kurum kimlere emanet ediliyor. Bu kurum eğer bugün bu durumdaysa bu küçük beyinliler sayesindedir.