Bu kentin geçmişi öyle çok çok uzun yıllar öncesine dayanmıyor.
1940’lı yıllarda petrolün bulunmasıyla yıldızı parlayan Batman, 60 yıllık sürede bugünkü konumuna geldi.
Büyüdü, büyüdü, modern bir kent oldu Batman.
Şimdilerde Büyükşehir Belediyesi olma yolunda hesapların yapıldığı bir şehir.
Ancak son süreçte yaşananlar ne yazık ki bu kenti öyle yıprattı ki deyim yerindeyse ‘yoğun bakım’a alındı.
Çünkü bu şehrin ana damarları bir bir kesiliyor şu sıralarda.
Batman’ı var eden Petrol oldu.
1942 yılında Petrolün bulunmasının ardından 1955 yıllında rafineri kuruldu ve kent hızla gelişmeye başladı.
Batman zamanla açılan yeni kuyularla birlikte petrolün başkenti oldu.
Petrol bu şehri büyütürken, bu şehir ise petrol sektörünün gelişmesinde başrol oynadı.
Batman ve Petrol iki sevgili gibi büyüttüler bedenlerini.
Şimdi ise ne yazık ki bu iki sevgiyi ayrıldı, daha doğrusu ayırdılar.
Son 5-6 yıllık sürede Türkiye Petrolleri kötü yönetim ve girdiği birçok büyük projede hüsran yaşadıktan sonra, üzerinde kara bulutlar dolaşmaya başladı.
Bu şirketi kötü yönetenler, yaptıkları hataları örtbas etmek için bu kez başka yöntemler kullandılar.
Yakın zamanda Türkiye Petrollerinin bir yan kuruluşu olan TPIC, bu gün kendisini doğuran bu devasa şirketi bünyesine kattı, adeta yuttu.
Özelleşme süreci başladıktan sonra bu günleri öngörerek bu köşeden defalarca uyarılarda bulundum. Türkiye Petrolleri eğer özelleşirse bu şehiri de beraberinde öldürür uyarılarında bulunmuştum.
19 Ekim 2015 tarihinde ‘TPAO’da neler oluyor?’, 3 Kasım 2016 tarihinde ‘TP bu ülkenin kilometre taşıdır’ ve 26 Aralık 2016 tarihinde ‘TP küçülürse Batman biter’ başlıklı yazılarda bu tehlikeye dikkat çekmiştim.
Hatta gerekirse Batman halkının bu şehrin ve çocuklarının geleceği için ayağa kalkması gerektiğini ifade etmiştim.
Ancak ne gezer…
Sendikacılar ve bir avuç işçiden başka kimsenin kılı bile kıpırdamadı. Şehrin ekonomik anlamdaki lokomotifi olan TPAO göz göre göre elden giderken Batman’ın sessiz kalışına anlam veremedim.
Geçtiğimiz hafta TP’nin özelleşmesindeki en büyük engel de kalktı. Bakanlar Kurulu kararıyla Türkiye Petrollerinin tüm hayati servisleri TPIC’e devredildi.
Buna bağlı olarak TP bünyesinde Batman’da faaliyet yürüten Petrolspor kulübü kapatıldı. Altyapıda çeşitli branşlarda yüzlerce sporcu bir anda kendilerini spor tesislerinin dışında buldular. Tüm spor etkinlikleri askıya alında ve takımlar dağıtıldı.
Ama görüyorum ki yeni yeni TP ile ilgili alınan kararın bu kente ne kadar zarar verdiğini görenler daha yeni yeni ayağa kalkıyorlar.
Biraz geç kalmadınız mı beyler…
Peki ya bu süreçte bu kentin vekilleri ne yaptı.
KOCA BİR HİÇ…
Tek iktidar milletvekili hükümetin aldığı bu karar karşısında sağır ve dilsizi oynadı. Kendisini meclise gönderin şehrin ana damarları kesilirken, sessiz kaldı.
Peki, ye diğerleri…
Belki iktidar milletvekilleri değillerdi, ancak bu sorun Batman’a ve kendilerine oy veren insanları ilgilendiriyor. Belki hergün hergün soru önergeleri vererek bu duruma tepki gösterebilirlerdi.
Hepsi koca bir hayal kırıklığı oldu.
Spordan koparılan bu kadar çocuk ne olacak? Kimisi ya suç örgütlerinin eline düşecek, kimisi ise uyuşturucu batağında kaybolacak. Bunların sorumlusu ise bu karara imza atanlar olacaktır.
Ne olursa olsun, Petrolspor Kulübünün kapatılmasına seyirci kalmamak lazım.
Bu kentin yöneticileri ve dinamikleri olan STK’lar başta olmak üzere bütün bu halk bu duruma tepki göstermeli, gerekirse hergün eylemler yaparak bu hak geri alınmalıdır.
Türkiye Petrolleri kadar önemli bir kurum da Batman Belediyesidir.
Ancak kayyum atandıktan sonra Batman belediyesine girmek, ABD’deki Beyaz Saray’a girmekten daha zor oldu.
Arama ve kontrol noktaları, beton bariyerler ve son olarak kent ve belediye arasına örülen, halkın deyimiyle ‘Berlin Duvarı’
Bu şehir yoğun bakımda can çekişiyor.
Ve ne yazık ki derman olacak kimsesi bile yok…
NOT: 14 Temmuz tarihli sayımızda, ‘Borç yüzünden cami eşyaları satışta’ başlıkla haberde bir cümle içerisinde “Cami imamı” ibaresi sehven yer almıştır. Özür dileriz.