Şu sıralar belki de en çok duyduğumuz kelimedir ‘Adalet’
Öyle küçümsenecek bir kelime değildir.
Varsa ‘adalet’ cennet olur insanoğlunun yaşadığı her yer.
Ama bir kere adalet terazisi şaşmaya görsün, cehennem olur her yer.
Adalet, dinin temel ilkelerindendir.
Yüce dinimiz İslamiyet, her işte adaletin esas alınmasını emretmiştir.
Kur’an-ı Kerim’de; konuşmada, yargılamada, alışverişte, ailede, insan ilişkilerinde ve diğer konularda adaletli olmamızı isteyen birçok ayet yer almaktadır. Örneğin, bir ayette “Allah size, … insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle hükmetmenizi emreder…” buyrulmaktadır.
Adalet; hak ve hukuka uygunluk, hakkı gözetme, doğruluk; herkese kendine uygun düşeni ve hakkı olanı vermektir.
İnançları, soyları, dilleri veya renkleri, makamları ne olursa olsun, tüm insanlar insan olmaları yönüyle eşittirler ve aynı haklara sahiptirler.
Ancak kişinin, kendi haklarını kullanırken başkalarının haklarına zarar vermemesi onun bir görevidir.
Her insanın kendi hakkını gerektiği şekilde ve özgürce kullanabilmesini sağlamak ve buna engel olmamak adalettir. Suç işleyen bir kimseye hakettiği cezanın verilmesi, işçiye ücretinin zamanında ve eksiksiz verilmesi adalettir. İslam dini de insanların haklarının tam olarak verilmesini emretmektedir.
Her insan, adaletli olmaya ve adaletin gereğini yerine getirmeye önem vermelidir.
Çünkü adalet; kişilerin haklarını, aile ve toplum hayatında düzeni, huzuru korur.
İnsanların birbirlerine olan güvenlerini pekiştirir.
Bu nedenle insanlar arasındaki ilişkilerin iyi ve sağlıklı olarak devam etmesi, toplumun barış ve huzur içerisinde yaşaması için adalete önem verilmesi gerekir.
Adalete uyulmaması ise haksızlıkların ve zulmün artmasına neden olur. Bu da toplumda kargaşaya, huzursuzluğa yol açtığı gibi insanlar arasında güvensizlik oluşturur. İnsanların haklarını korumayı ve barış, huzur, güven içinde yaşamayı esas alan dinimiz, adalete titizlikle uyulmasını ve adaletten ayrılmamasını ister.
Bu kadar önemli bir kavram olan ‘adalet’ bugün neden herkesin dilinde.
Malum, CHP Milletvekili Enis Berberoğlu’nun tutuklanmasının ardından CHP tarafından İstanbul’a ‘Adalet’ yürüyüşü başlattı.
CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Ankara’dan başlayan yürüyüşü katılıyor.
Beş gündür devam eden yürüyüşün 25 gün sürmesi bekleniyor.
Peki, bu duruma getiren sebepler ne?
Öncelikle birinci sebep yürüyüşü başlatan CHP’nin ta kendisi.
Milletvekili dokunulmazlıklarının kaldırılması için hükümete destek veren CHP olmuştu.
O zaman yapılan tüm uyarılara kulak tıkayan CHP’liler, bugün özeleştiri yaparak, dokunulmazlıkların kaldırılmasının bir hata olduğunu belirtiyorlar.
Verdikleri desteğin bir sonucu olarak bugün bir siyasi partinin hem eşbaşkanları, hem de milletvekilleri tutuklu.
O gün bu uygulamanın adaletli olmadığı savunuluyordu, şimdi ise CHP adaletli olmadığını söylüyor.
Bir nevi kazdıkları kuyuya düştü CHP’liler.
CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu ve Milletvekilleri yürüyor. Buna kimse mani olamaz. Ancak Ak Partili gençlerin sosyal medyadan yayınladıkları ölüm tehdidi mesajlarına derhâl soruşturma başlatılmalı.
İzmir’den bir grup Ak Partili gencin çektiği bir video dolaşıyor şu sıralar sosyal medyada.
Gençler, Ak Partililerin yaptığı Rabia işaretini bırakmasını isteyen ve ‘Adalet’ için Ankara’dan İstanbul’a yürüyüş başlatan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na sesleniyor.
Videonun sonlarında konuşmayı yapan genç şunları söylüyor; “Şunu kafana sok ki bizler ümmetin liderinin, Reisin (Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı kastederek) ağzından çıkacak tek bir kelimeye bakıyoruz. Tek bir kelimesiyle bu hak yolda bırak senin gibi yürümeyi, ölürüz, şehadet için koşar, öldürürüz, gereken herşeyi yaparız. Bunu iyice kafana sok.”
Bugün adalet dağıtması gerekenler, yaptığı adaletsizliklerden birgün hesap verecekler. İşte o zaman ‘Adalet’ bu kez onlar için gerekli olacak.
İşte bu yüzden ‘Adalet birgün herkese lazım olacak’