UNESCO 39'uncu Dünya Miras Komitesi Toplantısı'nda yapılan oylama sonucu Diyarbakır surları ve Hevsel Bahçeleri, UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi'ne girdi. Haberi, Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, Twitter hesabından paylaştı.
Bu haber hem beni hem de tüm bölge insanını heyecanlandırdı ve sevindirdi.
Bölgemizden, hele hele yanıbaşımızdaki bir şehirden bir yerlerin bu listeye dahil olması sevindirici bir durum.
Bu gelişmenin ardından gözler yanıbaşımızdaki Hasankeyf’e çevrildi.
Böylesine tarihi derinlikleri bulunan ve birçok medeniyete ev sahipliği yapan tarihi bir külliyenin bu listede olması gerekirdi. Hasankeyf bu listenin en değerli üyesi olurdu.
Bir alanın Dünya Miras Listesi’ne dahil edilebilmesi için Dünya Miras Komitesi tarafından belirlenen olağanüstü evrensel değerini ölçen 6 kültürel ve 4 doğal kriterden en az birini karşılaması gerekiyor.
Önce şu kriterleri bir hatırlatalım;
- İnsanın yaratıcı dehasının üst düzeyde bir temsilcisi olması,
- Dünyanın bir kültür bölgesinde veya bir dönemde mimarlık veya teknoloji, anıtsal sanatlar, kent planlama veya peyzaj tasarımı alanlarında önemli gelişmelere ilişkin insani değer alışverişlerine tanıklık etmesi,
- Yaşayan veya yok olan bir kültür geleneğinin veya uygarlığın istisnai, ender rastlanan bir temsilcisi olması,
- İnsanlık tarihinin önemli bir aşamasını veya aşamalarını gösteren bir yapı tipinin, mimari veya teknolojik bütünün veya peyzajın istisnai bir örneği olması
- Özellikle geri dönülmez bir değişimin etkisi altında hassaslaşmış olan çevre ile insan etkileşiminin veya bir kültürün/kültürlerin temsilcisi olan, geleneksel insan yerleşimi, arazi kullanımı veya deniz kullanımının istisnai bir örneği olması,
- İstisnai evrensel önem taşıyan sanatsal veya edebi eserler, inançlar, fikirler, yaşayan gelenekler ve olaylarla doğrudan veya dolaylı olarak ilgili olması (Komite bu kriterin tercihen diğer kriterler ile birlikte kullanılması gerektiğini kabul etmektedir.)
- Üstün doğal görüngelere veya eşsiz doğal güzelliklere ve estetik öneme sahip alanları içermesi,
- Yaşamın kaydı, yer şekillerinin oluşumunda devam eden önemli jeolojik süreçler veya önemli jeomorfik veya fizyografik özellikler dahil dünya tarihinin önemli aşamalarını temsil eden istisnai örnekler olması,
- Kara, tatlı su, kıyı ve deniz ekosistemleri ve hayvan ve bitki topluluklarının evrim ve gelişiminde devam eden önemli ekolojik ve biyolojik süreçleri sunan istisnai örnekler olması,
- Bilim veya koruma açısından istisnai evrensel değere sahip tehlike altındaki türleri içeren yerler de dahil, biyolojik çeşitliliğin yerinde korunması için en önemli ve dikkat çeken doğal habitatları içermesi.
Şimdi size birkaç örnek vereyim;
Hepimizin bildiği Mısır denince akla ilk gelen yer, Mısır Piramitleridir. Mısır turizm gelirinin neredeyse tümünü bu piramitlar sayesinde elde eder.
Mısır Piramitleri UNESCO Dünya Mirası Listesi kriterlerinden sadece 3 tanesini karşılayarak bu listeye girdi.
Bir diğer yer ise Çin Seddi.
Çin’e giden herkesin mutlaka görmek istediği dünyanın en uzun duvarı olan Çin Seddi’ni yılda 9 Milyon turist ziyaret ediyor. Burası da bu listeye 5 kriteri karşılayarak girdi.
Neredeyse herkesin merak ettiği ve daha önce listeye giren Kapadokya ve Peru’da antik bir İnka Şehri olan, yine milyonlarca kişinin ziyaret ettiği Maci Picu sadece 4 kriterle UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alıyor.
Peki ya hep Hasankeyf diyoruz da acaba o kaç kriteri karşılıyor.
Şaşırtıcı, ancak ne yazık ki Hasankeyf tek başına 10 kriterden 9’unu karşılayan dünyadaki tek yer olmasına rağmen bu listede yar almıyor. Bu kriterler bile Hasankeyf’in ne kadar önemli bir yer olduğunu gösteriyor.
Merak edenler var. Neden Hasankeyf aday gösterilmiyor diye?
Öncelikle Hasankeyf’in bu listeye girebilmesi için Kültür ve Turizm Bakanlığının buraya aday göstermesi gerekir. Bir şahıs veya bir STK bunu yapamıyor.
Bunun için birçok STK defalarca bakanlığı Hasankeyf’in aday gösterilmesi için başvurdu. Ancak bu başvurular kabul edilmedi.
Kabul ettiğinde Hasankeyf hemen bu listeye dahil edilir. Ancak o zaman Ilısu baraj projesinden vazgeçilmesi gerekir ki bu mümkün görünmüyor.
Çünkü dünya mirası oylan bir yere hiçbir şekilde zarar veremezsin.
Diyarbakır’a sevindik, ancak Hasankeyf’in bu listede hala yer bulamamasına üzüldük.
Tarihe kıyanları ne insanlık, ne de tarih affedecek.