Geçmişte yeryüzünde yaşanan bazı salgın hastalıklar, tarihinde seyrini değiştirmiştir.
Avrupa’da 1350'li yıllarda etkili olan veba, nüfusun yüzde 3'ünü öldüren çok büyük bir salgın hastalıktı.
Milyonlarca insanın ölümüne neden olan bu hastalık sonrası salgından etkilenen ülkeler büyük bir hızla büyüdü ve bugün dünyanın en zengin ülkeleri haline geldi.
Hıyarcıklı Veba (Bubonik Veba) çoğunlukla fakir köylülerin ölümüne neden oldu.
Bu durum toprak sahiplerinin işgücü sıkıntısı yaşamasına neden oldu. Geride kalan sağlıklı tarım işçileri, daha fazla pazarlık gücüne sahip oldu.
Bir bakıma işçilerin, toprak sahiplerinin borçlarını ödemek adına çalıştırıldığı eski feodal sistem parçalanmaya başladı.
Ancak tabiri caizse kabak yine fakirin başına patladı.
Çünkü işlerini yaptırmak için insanları çalıştırmak daha pahalı hale geldiğinden, iş sahipleri işçilerin yerine geçecek iş gücü tasarruflu teknolojilere yatırım yapmaya başladı. Sanayileşmenin, insanın yerini makinelerin almasının önü böylece açılmış oldu.
15. yüzyılda dünyayı kasıp kavuran Çiçek Hastalığı, dünyanın dengesini değiştirdi.
University College London'daki bilim insanlarının yaptığı araştırma, yalnızca o yüzyıl içinde, o dönem dünya nüfusunun yüzde 10'una denk gelen bölge nüfusunun 60 milyondan 5-6 milyona düştüğünü gördü.
Çiçek hastalığı aralarında en fazla can kaybına yol açan etkendi. Diğer ölümcül hastalıklar arasında ise hıyarcıklı veba (bubonik veba), sıtma, humma ve kolera vardı.
Bunların bölgedeki yıkıcı etkisinin yanı sıra tüm dünyada da bazı sonuçları oldu.
Hayatta kalan insan sayısı o kadar azdı ki, tarım arazilerini yeterince işleyemedikleri için bu alanların büyük bölümü ormana veya çayıra dönüştü.
Bitki ve ağaçlardaki bu muazzam büyüme, karbondioksit seviyesinde azalma sağlayıp dünyanın geniş bölgelerinde sıcaklığın düşmesine sebep oldu.
1800’lü yıllarda Haiti'de baş gösteren Sarıhumma salgını, Fransa'nın Kuzey Amerika'dan çıkmasına yardımcı oldu.
Salgın sebebiyle Fransa'dan gelen yaklaşık 50 bin asker, subay, doktor ve denizci öldü ve sadece 3 Bin kişi Fransa'ya geri dönebildi.
Ming hanedanlığı, Çin'i neredeyse 300 yıl boyunca yönetti. Ama bu yönetim, korkunç bir salgın hastalık sonrası son buldu.
Veba salgını, Çin'in kuzeyine 164 yılında, muazzam can kayıplarıyla birlikte geldi. Bazı bölgelerde nüfusun yüzde 20'si, bazılarında yüzde 40'ı öldü. Veba, kıtlık ve çekirgelerle aynı zamanda ortaya çıktı ve 300 yıllık hanedanlığın sona ermesine neden oldu.
Bugün de dünya benzer bir salgının pençesinde ne yazık ki.
Çin’den dünyaya yayılan Koronavirüs (Covid-19), dünya çapında milyarlarca insanın yaşam şeklini önemli ölçüde değiştiriyor.
Ve ne yazık ki bu değişimlerin büyük bölümü kalıcı olacak.
Yani anlayacağınız “Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.”
Türkiye bu salgından en az etkilenen ülke konumunda.
Madalyonun öteki yüzü ise; vatandaşları ekonomik yönden en çok etkilenen ülke ne yazık ki.
İşsizlik ne yazık ki bu dönemde korkunç boyutlara ulaştı.
İşsizliğin en yüksek olduğu Batman’da işsizler ordusuna binlerce kişi daha katıldı.
Bu dönemde çalışanların ücretlerinden ise önemli ölçüde kesintiler oldu.
İki ayı aşkın süredir işsiz kalan ve çaresizlik içinde kıvranan, evine ekmek götüremeyen, kirasını ödeyemeyen insanların umudu, ancak bir aylık kira ve elektriği karşılayabilen sosyal yardımlar oldu.
Salgın tehdidi ve korkusuna rağmen bu yardımları almak isteyen insanlar, Ramazan ayında saatlerce oruçlu halde PTT kuyruklarında beklemeye mahkum edildi.
Oysa ki Avrupa’nın birçok ülkesinde yönetimler vatandaşlarına kayıtsız-şartsız maddi destekte bulundular.
Batman’da yüzlerce esnaf aylardır kepenk kapatmış durumda.
Burada çalışan insanlar da işsiz kaldı. Ama bu insanlar bir şekilde eve ekmek götürmek zorunda.
Türkiye’yi yönetenler her fırsatta vatandaşlara sağlanan yardımların 200 Milyar TL’yi bulduğundan bahsediyorlar. Ancak bu miktarın yaklaşık 150 Milyar TL’si; büyük bölümü sanayicilerden olmak üzere esnaflara verilecek olan ve geri ödenecek kredilerden oluşuyor.
Yani devlet bu parayı faiziyle birlikte geri istiyor.
Bu kredileri vermek için ise bankalar neredeyse başvuran kişilerin analarının nikahını isteyecekler.
Bu krizden en çok etkilenen vatandaşa verilen destekler, Avrupa’ya göre solda sıfır kaldı.
Ne yazık ki Korona, fakiri vurdu, belini büktü.