Sağım kan, solum gözyaşı…
Bayramı kutlamak gelmiyor içimden.
Hele ölenler Müslüman olunca nasıl kutlanır coşku içinde dini bayramlar.
Bugün Arakan’da binlerce Müslüman, sırf Müslüman oldukları için öldürülüyor.
20. yüzyılda dini inancından dolayı insanlar vahşice katlediliyor.
Su sıralar birçok yerde gördüğümüz görüntüler Ortaçağ’dan kalma değil.
Bugünden, günümüzden…
Evet Müslümanlar Arakan’da vahşice katlediliyor.
Myanmar’daki Müslüman azınlık Rohingyalar ile Myanmar Ordusu arasında Myanmar’ın batısındaki Arakan eyaletinde 1947’den bu yana yaşanan sıkıntılar son günlerde tekrar gündeme geldi.
Geçtiğimiz 5 günde binlerce Arakanlı Müslüman çatışmalar nedeniyle Bangladeş’e göç etti. Göçmenlerden biri, Myanmar ordusu ile birlikte hareket eden sivil Budistlerin hasır kulübelerini yaktıklarını söyledi.
Ancak birileri de bu olayı kullanarak kin ve nefret tohumları ekiyorlar.
Hergün sosyal medyada onlarca fotoğraf paylaşılıyor.
Aralarında öyle fotoğraflar var ki, paylaşılması bile vahim.
Orada bir insanlık suçu işleniyor, insanlar dini inançları nedeniyle vahşice katlediliyor. Ama bu olayı, parçalanmış bir çocuğun bedenini gösteren bir fotoğraf ile paylaşmak ne kadar doğru.
Bugün sosyal medyayı artık herkes kullanıyor.
Çocuklar bile çok kolay bir hesap elde edebiliyor. Ve o paylaşılan korkunç resimlere ne yazık ki çocuklar da görebiliyor. O resimleri gören çocukların nasıl bir psikolojik travma yaşadıklarını biliyor musunuz?
İşin ilginç tarafı, kullanılan resimlerin büyük bölümünün son birkaç günde Arakan’da yaşanan olaylarla hiçbir ilgisinin olmaması.
Yani resimlerin çoğu, başka olaylardan, yıllar önce yaşanan doğal afetlerden ve başka ülkelerden çekilen resimler.
Yani anlayacağımız sosyal medyada konuyu gündeme getirme amacıyla kullanılan fotoğrafların büyük çoğunluğu Arakan’dan değil.
Mesela, 2010 yılının Nisan ayında Çin’in Qinqhai bölgesinde gerçekleşen 7.1 şiddetindeki depremin ardından bin 144 kişi hayatını kaybetmişti. Tibetli rahipler, yaralılar için aşevleri oluştururken, hayatını kaybeden 700 kişi dini törenle yakılmıştı. Arakan’dan olduğu iddiasıyla paylaşılan bu fotoğraflar 17 Nisan’daki yakım töreni sırasında çekilmişti.
Arakan’dan olduğu iddia edilen bir diğer fotoğraf 2010 yılında, Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nin doğusunda bulunan Sange kasabası üzerinden geçen bir akaryakıt tankerinin ters dönüp patlamasının ardından çekilmişti.
210’dan fazla kişinin ölümüne sebep olan kazanın ardından çekilen fotoğraf yıllardır farklı çatışmalara ve olaylara yanlış atıf ile kullanılıyor.
Böyle birçok resim paylaşılıyor ne yazık ki.
Bu paylaşımları yapanlar kime hizmet ettiğini bilmiyor.
Bir yanda insanlar katlediliyor, diğer yanda medeniyetlere, insanlara beşiklik yapan tarih…
Bugün Hasankeyf’in üzerinde bulutlar dolaşıyor. 12 Bin yıllık tarihi yok edecek olan bulutlar.
Bu kara bulutlar değil.
Çünkü kara bulutlar yıllardır bu tarih hazinesinin üzerinde zaten.
Şimdilerde dolaşan bulutlar ne yazık ki beyaz bulutlar.
Patlayıcılar yerleştirilerek patlatılan kireç kayalarının çıkardığı beyaz bulutlar.
Malum, bir süredir Hasankeyf’te tehlike arzeden kayalar yıkılıyor.
Ancak yıkma yöntemi tartışmaları beraberinde getirdi.
Hep söylüyorum, birileri yetkilileri yanlış bilgilendiriyor.
Bazı çevreler kayaların düşürülmesi sırasında dinamit kullanıldığını iddia etti. Ortaya çıkan görüntüler bu iddiaları destekliyor.
Ancak yetkililer, dinamit kullanılmadığında ısrar ediyor.
Sözün gelişi ‘dinamit’ sözü kullanılıyor. Peki ya kayalar patlayıcı kullanılarak parçalanıyor dense yine birileri çıkıp, yayınlanan görüntülere rağmen hiçbir patlayıcı kullanılmıyor diyebilir mi?
Düşürülen kayalar zaten parçalanıyor. Yani yerde iken kimse için tehlike oluşturmuyor. O zaman yerdeki kayaların küçük parçalara ayrılması için birinci derece sit alanı olan bölgeye paletli iş makinelerinin girmesine ne demeli.
Bir bilemediniz iki yıl sonra o kayalar su altında kalacak zaten. Bırakın orada kalsınlar. Yoksa su altında iken tehlike oluşturulabileceği mi düşünülüyor?
Bu kadar sıkıntı varken gel de bayramı coşkuyla kutla kutlayabilirsen.
Yine de herkese iyi bayramlar…