Basın özgürlüğü alanında kötü bir durumdayız,
Cezaevinde en çok gazetecinin bulunduğu ülkelerin başında geliyoruz,
İnsan hakları ihlallerinde lider konumdayız,
Verginin en yüksek olduğu ülkelerin başında geliyoruz…vs. vs.
Sanki ne kadar olumsuz durum varsa hepsi Türkiye’de.
Şimdi buna yeni bir olumsuzluk dana eklendi.
Ne yazık ki yolsuzlukta Avrupa birincisi ve dünya ikincisiyiz.
Malum; 17-25 Aralık operasyonlarını artık bilmeyen yok.
Bazı kamu kurumlarına ve savcılığa yapılan rüşvet, görevi kötüye kullanma ve ihalelere fesat karıştırma ihbarı üzerine 13 Eylül 2012, 21 Eylül 2012 ve 14 Şubat 2013 tarihlerinde soruşturmalar başlatıldı. Başsavcılık tarafından görevlendirilen Cumhuriyet Savcısı Celal Kara'nın talimatı üzerine, 17 Aralık 2013 tarihinde şüphelilerin ev ve işyerlerinde arama yapılarak ele geçirilen çeşitli eşya ve paralara el konuldu. Dönemin İçişleri Bakanı Muammer Güler'in oğlu Barış Güler, dönemin Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan'ın oğlu Kaan Çağlayan, dönemin Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar'ın oğlu Oğuz Bayraktar, işadamı Ali Ağaoğlu, Halkbank genel müdürü Süleyman Aslan ve Rıza Sarraf gözaltına alındı.
İlerleyen günlerde soruşturma dosyasıyla ilgili bir takım bilgiler medyaya sızdı. Buna göre işadamı Rıza Sarraf'ın soruşturmanın kilit ismi olduğu, bürokraside dört bakan ile geliştirdiği ilişkiler ve rüşvet çarkı sayesinde kara para aklama, altın kaçakçılığı gibi birtakım suçlar işlediği öne sürüldü. Ayrıca soruşturmada üç bakan çocuğu hakkındaki suçlamaların, "rüşvet almaya ve vermeye aracılık etmek" olduğu iddia edildi.
Şüpheliler arasında bulunan İçişleri Bakanı Muammer Güler, Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar ve Avrupa Birliği Bakanı Egemen Bağış hakkında cezai kovuşturma yapılabilmesi için hazırlanan fezlekeler, TBMM'ye gönderilmek üzere Adalet Bakanlığı'na sunuldu.
Bu dört bakanın ‘Yüce Divan’da yargılanması için mecliste oturum düzenlendi. Zafer Çağlayan, Muammer Güler, Egemen Bağış ve Erdoğan Bayraktar'ın Yüce Divan'a gönderilmesine yönelik önergeler ak partili vekillerin oylarıyla reddedildi.
Bu durum Türkiye’nin önündeki ‘yolsuzluk’ şüphesini hep diri tuttu. Yapılan yorumlar, suçsuz olduklarına inanılan 4 Bakanın neden Yüce Divana gönderilmediği yönündeydi.
Bu dava ile ilgili medyada ciddi bilgiler paylaşıldı, ses kayıtları yayınlandı. Ancak yetirince soruşturulmadığı bilinen bir gerçek.
Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü'nün (OECD) 34 üyesinden bazıları da yolsuzluğun yaygın olduğu ülkeler arasında bulunuyor. İş ve teknoloji dünyasından haberler veren ABD merkezli internet sitesi Business Insider, yolsuzluğun yaygın olduğu bu OECD ülkelerini sıraladı. Latin Amerika'dan ABD'ye uyuşturucu kaçakçılığı yapan şebekelerin cirit attığı Meksika listenin başındayken, Türkiye onu takip etti.
Türkiye'den 17-25 Aralık yolsuzluk operasyonlarına değinilen derlemede, ‘Türkiye, 100 üzerinden 42 puanla Avrupa'daki en yozlaşmış ülke sayılıyor.
Sıralamada, eski Başbakan Silvio Berlusconi'nin 2013'te vergi kaçakçılığından mahkum olduğu İtalya üçüncü oldu. Türkiye'deki ‘çorba parasına’ karşılık gelen ‘fakelaki’ adı altında memurlara rüşvetler vermenin yaygın olduğu Yunanistan ise dördüncü oldu.
Diğer yandan, ülkelerdeki yolsuzluk algısını her yıl 100 üzerinden puanlar verdiği endeks ile duyuran Uluslararası Şeffaflık Örgütü, kendi içinde şeffaf olan bazı zengin ülkelerin dünyanın geri kalmış yerlerinde yolsuzluğu teşvik edebildiğine dikkat çekti. 89 puanla üçüncü en şeffaf ülke olan İsveç örneğini veren örgüt, bu devletin yüzde 37 hissesine sahip olduğu Teliasonera şirketinin Özbekistan'da milyonlarca dolarlık rüşvet skandalının aktörlerinden olduğunu hatırlattı.
Endeks bilgilendirmesinde ayrıca, aralarında Türkiye'nin de bulunduğu çok sayıda OECD ülkesinin 1997 tarihli Rüşvetle Mücadele Sözleşmesi'nin gereklerini yerine getirmediği belirtilerek, bu 20 ülkenin dünyadaki tüm ihracatın yüzde 20,5’ini gerçekleştirdiği belirtildi.
Çeşitli kaynaklardan ülkelerdeki yolsuzluk olaylarıyla ilgili verileri derleyip 100 üzerinden puanlar veren Uluslararası Şeffaflık Örgütü'nün endeksinde Türkiye'nin notu oldukça zayıf.
Yolsuzluğun en az olduğu ülkelerin 0 puana, en fazla olduğu ülkelerin 100 puana yaklaştığı 2015 yılı endeksinde Türkiye 42 puanla Senegal ve Romanya gibi ülkeleri bile gerisinde yer alıyor. Türkiye 168 ülke ve bölge içinde 66'ncı sırada yer alırken, Senegal 61'inci, Romanya 58'inci sırada yer alıyor.
Endeksin ilk 3 sırasını 91, 90 ve 89 puanlar alan Danimarka, Finlandiya ve İsveç doldururken, son sıralarda Sudan, Afganistan, Kuzey Kore ve Somali gibi ülkeler bulunuyor.
Türkiye’nin önündeki bu kötü imajın müsebbibleri olanların bunu ortadan kaldırması gerekiyor.